Düşündüklerimi yada üşendiklerimi değil ; uyguladığım ve uygulanması gerekenleri özetlerim ... Her gördüğüme, düşüncelerimde yer vermem ; bilgi değil ise ! Bilgi ileriye taşıyan bir kemer kilit taşı dır ... Alttaki resimdeki kilit taşı bir Khatun ; dünya kilit taşı da khatunlar onlar anaç varlıklar ve benim görüşümde en doğru kilit taşı ! Anaç varlıkların başında Doğa gelir unutmayın ... Doğa olmaz ise de ; bizler olmayız ... Ve resimdeki Khatun görüntüsü olan taş yıkılır ise o kemer yıkılıyor ve gördüğüm üzre o kemer çok büyük bir anlama sahip .. Çünkü Er olan kişi ; sevgiyi Khatun lar da görür ve bulmak ister . Bunun temel sebebi de ; eril düşünce ile bulunduğu zamana erdiği dir . Er Acun da eşsiz olmadığı için ; kendisine eş bulmak ister ... Eşsizlik yerine hiçlik bilincinde olan ise denge ister, bu kimi zaman bir Khatun, kimi zaman bir değnek, kimi zaman bir hayvan adındaki canlı dır ... Değnek önemsiz diyenler olabilir ; siz değneği ayakta zor duranlara nedir diye sorun ... Börü Taluy ... ✍️🦂🌊🚢🐺🦅
Sonsuz evrenlerden birinde, toz bile sayılmayacak bir gezegende kendi kendimizi önemli olduğumuz düşüncesiyle kandırıyoruz. Oysa bir toz kadar bile önemimiz yok ve evrenin de umurunda değiliz... Erol Anar
Reklam
"Çünkü siz ne kadar iyi, olumlu bir eylem yaparsanız yapın, kişiler hemen kendileriyle kıyaslayarak yaptıklarınızı değersizleştirecek, küçümseyeceklerdir. Bunu sosyal medyada da görebiliriz. Örneğin herhangi bir şeyi yapmayı başarmış bir insan ile ilgili haberin altındaki yorumlara bakarsanız, en azından yorum yapanların yarısının o başarıyı küçülttüklerini, değersizleştirdiklerini ve onu gerçekleştirene, küfür dâhil nasıl hakaretler ettiklerini görebilirsiniz. Bir gün bir haber görmüştüm sosyal medyada. Amerikalı zengin bir adam otizm hastası kızı için büyük bir lunapark kurmuş milyonlarca dolar harcayarak. Ve lunaparkı engellilere bedava olarak açmış. Böylece kızının da mutlu olacağını düşünmüş. Haberin altındaki yorumlara şöyle bir bakınca, hemen hemen kimsenin adamın yaptığı davranışı takdir etmediğini, aksine küçümsediğini, hatta adama hakaret bile ettiklerini gördüm. Bu yorumlardan birisini hatırlıyorum, bir kişi şöyle yazmıştı haberin altına: “Ulan eşek herif, niye o parayı Suriyeli mültecilere vermedin?” Şimdi bunu yazan kişinin hayatına baksanız, belki de başka insanlar için büyük olasılıkla ne tek bir iyilik yapmış, ne de cebinden tek bir lirasını harcamış değildir. Çünkü bunu yapsa, böyle konuşmaz. Yani ağzınızla kuş tutsanız başkaları tarafından yaptıklarınızın değersizleştirilmesinden, küçültülmesinden kurtulamazsınız. O nedenle insan kendi yoluna başkalarının ne dediğine önem vermeden gitmelidir. Çünkü herkes kendi yolunu yürür. Tabii ki bir yolu varsa ve kendi yolunu bulmak için çaba harcarsa…“ Erol Anar
Derler ki, “Gecenin En Karanlık Zamanı, Sabaha En Yakın Olandır.” Zifiri karanlıkta en küçük bir ışık bile bir deniz feneri olur bazen ve insanın yolunu aydınlatır. Her gece gökyüzü kararır. Yeryüzü tepeden tırnağa siyah elbisesini giyinir. Sanki yas tutar gibidir. Renkler bir anda yok olmuş ve her yer siyah elbise ile kaplanmıştır. İşte o zaman, gerçeğin ayakları da yerden kesilir. Her şey gökyüzündedir artık, bütün renkler oraya kaçmıştır. Umut da oradadır… Gece varsa, sabah olacaktır. Karanlık varsa, aydınlık olacaktır. Umutsuzluk varsa, umut olacaktır. İşte bu hayatın diyalektiğidir ve olmazsa olmazı. Sonra derken yavaş yavaş gün ağarır. Tekrar yeryüzüne iner tüm renkler, sabah ile birlikte. Güneş de doğar. İşte o zaman, gerçeğin ayakları da yere değer. Umudun da… Bazen umutlu olmaya gerek kalmaz, çünkü umudun kendisine dönüşürsünüz. İçinizde sabah olmuş ve güneş açmıştır. En umutsuz anlarımız, belki de umuda en yakın olduğumuz anlarımızdır. Kim bilir… Erol ANAR
Dostoyevski nedir
Dostoyevski, gerçeğin duvarının henüz görmediğimiz öte yanıdır. O, kendimize inen merdivenlerin başındaki kapıya ördüğümüz duvarın arkasında kalan kendimizdir. O, içinde yaşadığımız yüzyıla sığmayan, iç dünyamızdaki çamurun içinde parıldayan bir parça ışıktır. Dostoyevski, içimizde durmadan gerçekleri söyleyen ve bir türlü duymak istemediğimiz vicdanımızın Raskolnikov'udur. O, boğulmuş, kıyıda köşede kalıp unutulmuş düşlerimizdir. Evet bir kez daha tekrarlayalım soruyu:Dostoyevski nedir?.. Erol Anar
"SÜLÜMAN!"
"Şeytan, kadın kılığına büründü müydü, kardeşlerin bile arasını açar." (Sayfa 273)
Sevdalinka
Sevdalinka
Ayşe Kulin
Ayşe Kulin
~KENDİMCE~ Dünyada bilinen iki cins canlı vardır; erkek ve dişi. Bu cinsler; insan, hayvan, böcek, bitki... hepsinde bulunur. Özelliklerinde bazı farklılıklar olsa da hemen hemen aynıdır. Yani; hayvanlar alemdeki kedinin erkeğinin
「 Serhat Şahiner 」

「 Serhat Şahiner 」

@SerhatSahiner
·
2y
"Şeytan, kadın kılığına büründü müydü, kardeşlerin bile arasını açar."
Sayfa 273 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Geri110
110 öğeden 101 ile 110 arasındakiler gösteriliyor.