321 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 62 days
Adnan Azar’ın şiiriyle, uzun zaman önce, bir edebiyat arşiv sitesinde rastladığım, eXpress Dergisi’nden alıntılanmış “Şiir ile Ankara” (*) da Haydar Ergülen’in aşağıdaki sözleriyle tanıştım: Adnan Azar, ilk şiir kitaplarımız birlikte çıkmıştı, çok sevinmiştik, nerdeyse koşarak İstanbul'dan Ankara'ya gidebilirdik, o gitti, ben kaldım, bakın
Avare Çalı ve UzaKTan
Avare Çalı ve UzaKTanA. Adnan Azar · Yapı Kredi Yayınları · 201412 okunma
424 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 days
Nörohikaye yazdım. Çayınızı, çorbanızı yanınıza alın da gelin :D
Yazarın okuduğum 2.kitabıydı. Daha önce Kadın – Erkek Beyni kitabını okumuştum. Dili akıcı ve sürükleyiciydi. Yazarın derdinin salt bir roman yazmak olmadığını hepimiz biliyoruz. Nörobilim uzmanı olan yazarımız bu bilim dalıyla ilgili teknik terimleri harmanlayarak bize bir roman yazmış. Sürükleyici bir romanın yanında bu terimleri bize öğretme,
Pia Mater
Pia MaterSerkan Karaismailoğlu · Elma Yayınevi · 201914.6k okunma
Reklam
3/10 puan verdi
Maalesef ki deneme türüne ait bu kitap, murakami ile aramızı açtı. Kitabın ana temasını anladıktan sonra devam edemedim. Bırakıyorum. Deneme ve otobiyografi karışımı bir şey olmuş. Bu yüzden sanırım ilgi duyamadım.
Koşmasaydım Yazamazdım
Koşmasaydım YazamazdımHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20182,839 okunma
176 syf.
·
Not rated
Peygamber efendimiz'in, babanızın dostlarına hürmet edin dediği hadis vardı aklıma o geldi. Belki birçok hikâye anlatıldı hepsini dinledik kıssadan hissemizi aldık. Fakat yeri gelince hissemizi heba ederek onların gönüllerini kırdık. Ölümün olduğu bir dünyada niye bu kadar yoruyorsak gönlümüzü,kitap etimolojik kökü olan "dostluk"a, daha
Belki de Üzülmeliyiz
Belki de ÜzülmeliyizAhmet Murat · Profil Kitap · 20171,045 okunma
304 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Kimi kişisel gelişim için alır, kimi merak eder alır, bazısı biri önerdi diye alıp okur fakat her ne olursa olsun bu kitabı okuyan, okumayan herkesten bir adım öndedir bana göre. Herkese etkisi farklıdır, hatta hiçbir etkisi de olmayabilir. Fakat benim için, ciddi manada hayata bakış açımı etkileyen, düşüncelerimi farklı bir bakış açısıyla sorgulatan bir bilincin yolunu açtı bu kitap. Gerçekten %99 olasılıkla, İstanbul'da dahi kolaylıkla(inanılamayacak bir şansla-arkadaşlarım böyle söyler-) her yerde aracımı park edecek yer bulabiliyorum:)
Rezonans Kanunu
Rezonans KanunuPierre Franckh · Elips Kitap · 20134,556 okunma
153 syf.
·
Not rated
·
Liked
St.Petersburg'a gittiğimde Dostoyevski ve Puşkin'i yaşadıkları yerlerden eserlerinde anılan mekanlara doya doya yaşamama, aklımın hep onlarda olmasına rağmen Gogol nedense pek aklıma gelmedi. Üstelik Gogol'ün Petersburg Öyküleri'ni diğer yazarların Petersburg'da geçen metinlerinin aksine bu şehre gitmeden yalnız birkaç hafta önce okumama ve başta Palto olmak üzere kitaptaki öyküleri çok beğenmeme rağmen. Bu durumun oluşmasında önceliği neye verebilirim? Sanırım Dostoyevski'nin Petersburg'u Gogol'ün fantastik üslubunda gördüğümüze oranla daha realist ve daha-realist-romantik biçimde işlemesine. Bu üslup, şehirleri isimsel birer edebiyat malzemesi olmaktan çıkarıp büsbütün biricikleştiriyor. St.Petersburg'da hala Beyaz Geceler'den Suç ve Ceza'ya adımlarınızı Dostoyevski karakterlerinin benzer yerlerde attığı adımların düşüncesiyle zenginleştirebiliyorsunuz. Puşkin'e gelirsek; elbette meşhur düello olayı. Bu edebiyat gerçekliğinin de ötesinde gerçek ve hazin olay mekanlarına ziyaretin somut deneyimiyle de birleştiğinde St.Petersburg'u kolayca bir yandan da Puşkin'le adımlıyorsunuz. Tabii bir başka eser Bakır Atlı'yı, Puşkin'le birleşen şehrin simgesi Petro anımsamalarıyla eklemek lazım.
Petersburg Öyküleri
Petersburg ÖyküleriNikolay Gogol · İletişim Yayınları · 201855.8k okunma
Reklam
158 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 9 days
Dosyoyevski'nin bu kitabını okurken her kitapta olduğu gibi * bu işaretten sonra açıklamalar kısmına bakınca, ne mi görüyorsunuz? Evet evet genelde rus edebiyatındaki diğer kitaplarda geçen kelimelere vurguyu, ithamı görüyoruz. Söz gelimi çilekten ve çilek düşkünlerinden nefret ederim* şeklindeki cümlenin açıklaması, Gogol'un Ölü Canlar'ındaki Nozdrev "çilek" sözcüğünü aşk oyunu anlamında kullanmış ondanmış meğer, çilekten bu nefreti. Ya da o gece sana acı sözler söylediğim için geldin, değil mi? * Acı Sözler ibaresi, İ.A. Gonçarov'un Oblomov'unda Zahaar, efendisinin nasihatlari için, "acı sözler" ifadesini kullanmış onu tema etmiş. Veyahut Konstanjoglo'ları, Pyort İvanoviç amcaları* bizim ideal insanlarımız olarak ele almış denildiğinde orada da Gogol'un Ölü Canlar'ında yer alan iki tipten bahsetmiş... Yani gerçek bir rus edebiyatı, dünya klasikleri düşkünü bu kitabı açıklamalar bölümüne bakmadan da dosto amcanın kimden bahsettiğini daha doğrusu hangi kitaptaki karakterden, kelimeden atıf yaptığını anlayabilir. Günümüz yazarları kitap okumadan kitap yazarken Dostoyevski Yeraltından Notlar kitabında neredeyse her kitapla ilgili bir atfı var. Bu da bir kez daha onun ne kadar mükemmel bir yazar olduğunu kanıtlar neticesinde.
Yeraltından Notlar
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 2020128.9k okunma
496 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 4 days
Ve Durgun Akardı Don mu yoksa Durgun Don mu?
İki farkli isimle çevrilmiş dilimize ama Bana göre uygunu Durgun Don. Çünkü: İnsanlar, yıllarca ve yıllarca savaştı. Birbirlerini ve doğayı katletti. Don ise bütün döngülerini tamamladı. Yani hem hareketli hem de rutininden ötürü durgundu. Aktı, dondu, taştı, suladı, boğdu. Olması gerekeni yaptı. Ve tüm olaylara hakim gizli bir kahraman
Durgun Don - Cilt 4
Durgun Don - Cilt 4Mihail Şolohov · Yordam Edebiyat · 2021726 okunma
71 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.