Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
" Kendi geçmişinden anlam çıkarmazsan aynı geçmişi tekrarlarsın." Kazanılmış güneşli bağlanma; kişinin geçmişte neden öyle davrandığını bulup savunma sistemlerini anlamlandırıp bugünkü ilişkilerini güvenli bağlanmaya dönüştürmesi. Yani bilim bile kendin çalış kazan diyor. Kişi gördüğü ebeveynliği kopyalıyor. Alışık olduğu davranış
57 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
İhmal edilen herşey ölür...
Franz Kafka'nın babasına yazdığı bir mektuptur.Babama çok düşkün biri olarak ve çok sevdiğim değer verdiğim insanların ya babalarını erken yaşta kaybetmiş yada baba sevgisi görmemiş olmaları ve mektup günlük konusu olunca daha da merak ederek okudum ama kesinlikle babası tarafından kabul ve onay görmemiş, desteklenmemiş, güven ortamı içinde büyümemiş olan arkadaşlar nasıl baba olunmaması gerektiğini anlattığı bir mektubu okuyacak olduğunuzu bilip okuyun. Kafka babası tarafından nankörlükle suçlamıştır,fiziksel şiddetin yanı sıra en çok etkilendiği psikolojik şiddet... Ani öfke patlamaları, sürekli bağırmaları ,hakaretleri. "Bazı çocuklar evlerinin yetimhanelerinde kalırlar. Bana bir kez bile vurmadığın doğru. Ama bağırman, yüzünün kızarması, pantolon kemerini telaşla çözmen, onların iskemle kenarında hazır beklemesi benim için dövülmekten daha kötüydü. Sanki birinin asılması için yapılan hazırlık gibi, Baba."diye dile getirişi çoğu şeyi apaçık ortaya koymuş. Kafkayı hiç suçlamadım abartılarını bile seviyorum çünkü karşıya çok iyi aktarıyor ama her daim kullandığım bir söz var "İhmal edilen her şey ölür,ertelenen şey erteledikçe daha da uzaklaşır ,söylenmek istenip de söylenmeyen sözler kalpte yük kalır,yürünmeyen yok birikir,kısacası her şey yerinde ve zamanında güzel" velhasıl kelam keşke babana karşı çıkmış olsaydın ,kim olursa olsun sessiz kalınmamalı çünkü şuan iş işten geçti ve baban okuyamadı...
Babaya Mektup
Babaya MektupFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202240,1bin okunma
Reklam
Spartakistlerin günlük gazetesinin yayına başlaması
Berlin proletaryasının bir bölümü tarafından bu kadar uzun süre beklenen, bu kadar uzun süre ertelenen devrim şimdi yola çıkmıştı. Peki nerede duracaktı?
Bunu Okuma ve Toz Pembe Gözlük Takmaya Devam et.
Bir şeylerin farkına varmanın zamanı geldi. Dünya dediğimiz bu yer sana pazarlanan, sevimli, yumuşacık, toz pembe bir cennet bahçesi değil. Her sabah güne gülümseyerek başlamak herkesin etrafında pozitif bir enerji yaratmak mı dedin? Güzel bir düşünce. Ancak unutma ki, hayatın tamamı kahvaltıda yediğin pancake ve üzerindeki bal gibi tatlı değil.
Biz niye kendi zamanlarımızı yaşayamıyoruz, niye hep başka zamanlar ve hep başka kendimiz? Ne bu ertelenen,bir tansık olma dileğiyle -tansığın olmasını beklemek değil,özün tansığa dönüşmesini ummak- ben'i ve biz'i tansık yapmak arzusu? 'Şimdi'nin karanlığı daha ne kadar üretilecek? Bu karanlıkta beslenen ruh kurtçukları daha ne kadar mâl edecek bizleri kendilerine? Bu kurtlar içten içe daha ne kadar uluyacaklar? Bu görünmez salıncakta daha ne kadar sallanacağız "Aya dokunmak istiyorum" tümcesini sessiz bir çığlık olarak yineleyerek.Bu huzur için çığlıklar ne köpekler toplumunda,kim duyar? Çığlıklar neden bu den sessiz? Bu balıkhaneler bu kancalar niye varlar,yüzlerimiz neden yüz bedenlerimiz niçin balık öyle asılı dururken ve dönerken ağır aksak?
Sayfa 85 - TELOS YAYINCILIKKitabı okudu
Hoşgeldin ARALIK Bir Yıl Daha Bitiyor… Düşlerimiz, hayallerimiz ,tasalarımız... Ertelenen onca şey... Yaş ilerledikçe zaman daha mı çabuk Geçiyor Bilemem Ama Bu Dünya Kaç Günlük Deyip, Sarılmak Lâzım Sevdiklerine, Yılın Son Ayı, Kışınbaşlangıcı ARALIK hoşgeldin sevgiyle,iyilikle, güzelliklerle gel…
Reklam
112 syf.
·
Puan vermedi
Şeyler
Şeyler
#Okudumbitti #Şeyler Çok şey vaddeden ve hicbir şey vermeyen bu dünyada gerilim çok fazlaydı. Hayatımızdaki her şeyin "şey " ya da "şeyler " olma hali... Nesnelere yüklenilen anlam , onlarla var olma çabası,  onlarla ünlenme,  onlarla hayati anlamlandırma.... Yatlar ,katlar ,arabalar , deniz manzaralı ev , bilmem kaç metre kare villa , her katının özenle düzenlenmesi,  evin içindeki her ayrıntının ince ince işlenmesi midir sizi var eden? Ya da belirli bir mesaisi olan , kazandigiyla hesaplar yapan , gezecekken , alış veriş yapacakken temkinli  davranan , bugünün yarinida var diyen kravatlı ve ya dopiyesli  olanlardan misiniz? Ya da hayat gailesi olmayan ,nasıl olsa bir iş olacaktır, çok paraya gerek yok, olanı olcağı yeteceği şekilde kullanırım,  evimin lüks olmasına,  bilmem kaç parçadan oluşan yemek takımına , odaların gösterisine gerek yok.  Amaç uyumaksa,  barınmaksa, karin doyurmakta kazanılan neye yetiyorsa o olur deyip bu lüksleri dert etmeyenlerden misiniz ? Zıtlıklar içindeki iki farklı insan grubu , Düzenli bir iş, ertelenen mutluluk,  yapilan hesap kitaplar ile hayatının çoğu anını erteleyenler, Günlük kazancıyla mutlu olmasını bilen , hayati aktığı gibi yasayan , belirsiz bir gelecekten kaygı duymayan , yaptıklarımdan zevk alanlar . ... Yazar kitabında iki karakter üzerinden bu durumları anlatıyor.  Jarome ve Sylvie... Canım #Perec yine güzel bir kitapla hayati sorgulatan ,şeyler le mutlu olan varmıdırı sorduran satırlarda dolandırdı beni . Okuyun efendim pişman olmazsınız. #UyuyanAdam kitabı da cok çok güzeldir. 
Şeyler
ŞeylerGeorges Perec · Metis Yayınları · 20161,104 okunma
Ölüm..
Azrail as habersiz misafir oluşuyla fenomendir. Her ölen ikazdır yaşayana.. Hiçbir zaman şunu da yarın yaparım dememek lazım. Yarın olur da biz olur muyuz orası muamma.. Gaflet kulun gözünün erteleme yorganıyla sarılmasıdır buna binaen ertelenen nice hayatın üzerini şimdi kupkuru soğuk toprak kapatıyor.. Neticede günlük hesabımıza düşen " her ân biletim kesilebilir" gözüyle yaşamaktır çünkü bu didikleyiş insanı her türlü sevimsiz haletten alıkoyar. GülRû
131 syf.
9/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
İnsanı yerden yere vuran, dünya klasiği denince akla ilk gelenlerden biri. Victor Hugo'nun idam cezasına karşı olduğunu anlatış biçimi. Bir roman. Bir günlük. Anı kitabı. İnsanlık için ise bir utanç vesikası. Bu büyük klasikte mahkumumuzun altı hafta süren bekleyişi ve idam günü kendi ağzından anlatılıyor. Hikâyenin başları her ne kadar dramatik olsa da "o gün" gelip çattığında mahkumun yaşadıkları ve düşündükleri insanın kanını donduruyor. Olayın ciddiyetini kavrayan, daha doğrusu zamanı daraldıkça ölümün kaçınılmazlığıyla yüzleşen mahkum psikolojik olarak sonunda adeta kırılıyor ve merhamet istiyor. İçin için yalvarıyor. Ölmek istemiyor. Son saniyeye kadar affedilmesi gerektiğini düşünüyor. Davanın görüldüğü gün olarak güneşli, cıvıl cıvıl ve hayat dolu bir Ağustos sabahı seçilmiş. Buna Victor Hugo kitapta da değiniyor. B güzel günde alınacak idam kararının tezatlığına dikkat çekiyor. Kahramanımız böyle bir durumdan idam kararı çıkmayacağını düşünüyor. Avukatının ise alternatif olarak söylediği ömür boyu hapis cezası ona ölümden zor geliyor. Aslında son güne kadar bu düşünceyi taşıyor. Birinci şahısla anlatılan bu güzel dünya klasiği 1829 yılında yazılmış olmasına rağmen bence benimsediği yazım metoduyla önündeki yüzyılın eserlerine de göz kırpıyor. Edebiyat dünyası için vazgeçilmez bir eser olarak her zaman kitaplıklarımızda bulunması gereken muhteşem bir kitap. "İnsanların hepsi belirsiz bir süre için ertelenen ölüm cezasına mahkûmdurlar."
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022119,8bin okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
VİCTOR HUGO – BİR İDAM MAHKÛMUNUN SON GÜNÜ Fransız edebiyatı ve romantizm akımının en büyük yazarı, şairi olarak bilinen Victor Hugo’yu pek çoğumuz o ünlü başyapıtı “Sefiller “romanıyla tanırız. Bir başka eseri ve bugün en çok okunanlar listesinde yer alan “Bir İdam Mahkûmunun Son Günü” adlı dokunaklı, sarsıcı eserini okuduktan sonra bu
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022119,8bin okunma
Reklam
Günün mottosu
Günlük hayatın koşuşturması içinde mutlu olmak için neydi beklediğin ?Daha iyi bir ev mi? Daha iyi bir iş mi ? Peki insanların çoğunun mutluluklarını ne kadar da dış koşullara bağladığını hiç farkettin mi?Bu adeta toplumsal bir hastalık gibi...Çoğu insan için mutluluk sürekli ertelenen bir duygu veya kavram haline gelmiş durumda.
Sayfa 40
208 syf.
6/10 puan verdi
Koca 1k platformunda benden başka sadece bir kişinin okumuş olmasına inanamadığım kitap. Sahafta eski kitapları karıştırırken bulmustum kitabı ve konusu ilgimi çekmişti. Bir tatil köyüne sürekli gelen ve sıcağın nefes aldırmadığı, buna rağmen sıradan ilişkilerine devam etmeye çalışan, birinin bir çocuğu olmak üzere iki evli çifti ve sıradan günlerini anlatan oldukça akıcı bir kitap oldu benim için. Mayın toplama işi yapan bir gencin patlama sonrası ailesinin dramına şahit olan arkadaş grubu, bakkal, hizmetçi ve oraya birkaç günlüğüne gelmiş bir ‘adam’dan da bahsediyor kitap. Evlilikteki herkesin hissettiği ama dile getirmediği o usanmışlık ve çaresizliği günlük seyirden hareketle çok güzel betimliyor yazar. Tarquinia ise İtalya’da tarihi bir şehir ve yolculuk yapmak isteyen çiftin üyesi, sürekli ertelenen gezilerinde onlara buradaki küçük atları göstermek ister. Ama sürekli erteledikleri yaşamlarında muhtemelen bu küçük atları da asla göremeyecekler. Romanın baş kişilerinden Sara’nın dediği gibi: “Yeryüzünde hiçbir aşk Aşk’ın yerini tutamaz.”
Tarquinia'nın Küçük Atları
Tarquinia'nın Küçük AtlarıMarguerite Duras · Can Yayınları · 201724 okunma
Disiplin için tavsiyeler
Hedefinize giden yolda dikkatinizi dağıtan her şeyden kurtulun. Güçlü bir öz disipline sahip olmanın olmanın yolları nelerdir? Nela Canovic’in yazısından satır başları: Öz disiplin, başarıya ulaşmak için neden bu kadar önemli? Öncelikle gün içinde yapmanız gereken işler için sahip olduğunuz zaman boyunca kendinizi nasıl yöneteceğinizi
İran Petrol Borsası (Farsça: بورس نفت ایران‎‎), İran'ın Kiş Adasında 20 Mart 2006'da açılması planlanan ancak açılışı 2007 Mart ertelenen ayına petrol borsası. İran'a Tahran'da bir Körfez Borsası kurulması fikrini aşılayan kişi Londra Uluslararası Petrol Borsası (London International Petroleum Exchange) başkanı Chris Cook'tur. İran, Dünyanın
297 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.