Mustafa Kemal Atatürk'ün fotoğrafları bize ne söyler?
iki üç gündür biraz hastayım. bu süreçte kitap okuyamadım. uzun süre kitabın başında duramadığım için kitap okuyamadığım bu sürede aklıma geçenlerde
Fotoğraflarla Atatürk
Fotoğraflarla Atatürk
kitabını okuduğum/fotoğraflarına baktığım geldi. ben genelde Mustafa Kemal Atatürk'ün fotoğraflarına bakarken o zaman gerçekleşen
280 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
‘Nasıl ki imrenmenin biraz fazlası hasetliktir, nasıl ki tasarrufun biraz fazlası insanı cimri yapar; işte sevmenin, aşkın istikametini doğru tayin etmezsen kendini dipsiz bir kuyuda bulursun.’ Radyoda olarak görev yapan Nikolay Kostov yani kod adı 'Gün Yıldızı' Mustafa İzzet.. Almanların içinde sahte kimlikle casusluk yaparak, konuşmaları, olayları, gizli bilgileri üstlerine raporlar. Tanımadığı, bilmediği kişiler tarafından istihbarın diğer üyeleri teker teker öldürülür. Hatta biri de gözlerinin önünde gerçekleşir. Plandığı gibi gitmez işler kendini bambaşka bir karışıklığın ortasında bulur, karanlığın başka bir tarafıyla yüzleşir. Geçmişteki sırlar gün yüzüne çıkar. 1944 yılı dönemin olaylı yılları, ikinci dünya ve Balkan savaşının acımasız yüzü, Erzincan depremi.. Yazarın akıcı ve sürükleyici bir üslupla kaleme aldığı kitap, sizi adeta o dönemin atmosferine çekiyor ve heyecanı hiç düşürmeden sizi son sayfaya kadar sürüklüyor. Tarihe ve casusluk hikayelerine ilgi duyan herkesin keyifle okuyacağı bir kitap olduğunu düşünüyorum. Gün yıldızı serinin 2.kitabı fakat bağımsız olarak da okunabilir. İlk kitap ‘Kurt Gölgesi’. Şimdi sırada onu okuyacağım
Gün Yıldızı
Gün YıldızıHamdi Akyol · Kapı Yayınları · 035 okunma
Bana göre devletin en önemli görevlerinden biri halkın can ve mal güvenliğini sağlamaktır. Ülkemizde 1939 Erzincan depreminden bugüne kadar depremlerde yüz bine yakın insan hayatını kaybetti. Bu can kaybı önlenemez nitelikte değildi. Bilim insanları olarak bizler nerede ve ne büyüklükte depremlerin olabileceğini biliyorduk. Bilmediğimiz şey depremin ne zaman olacağıydı. Eğer yöneticilerimiz belirli bir plan ve program içerisinde deprem kuşaklarındaki yerleşim alanlarını deprem güvenli hale getirmek için ciddi bir uğraşın içerisinde olsalardı kuşkunuz olmasın ki can kaybımız bundan çok daha az olurdu. Üzülerek söylüyorum ki yönetimlerimiz çoğu kez afet yönetimini vazife edinmiştir. Yani " Hele bir deprem olsun, ondan sonra gerekeni yaparız " anlayışı. Halbuki bu çağdaş ve doğru olan bir anlayış değildir. Çağdaş olan riski yönetmektir. Yani deprem gelmeden verebileceği zararları önceden öngörüp gerekli zarar azaltıcı önlemleri almaktır. Hükümetlerimiz ve yerel yönetimlerimiz hiçbir zaman ciddi bir şekilde risk yönetimini benimsemediler. Hep afet yönetimini tercih ettiler. Hoş, zaten halkımızın da hiçbir zaman bu konuda belirgin bir talebi olmadı. Geçen asırdan bu yana gerçekleşen onlarca depremde binlerce insanımız ölürken, sayısız genel ve yerel seçim gerçekleşti. Ben son zamanlarda cılız bir sesin dışında siyasi partilerin bu konuda bir şey söylediklerini, seçim bildirgelerine depremi önemli bir sorun olarak koyduklarını duymadım, görmedim.
280 syf.
·
Puan vermedi
Sevmek yanmaktır, aşk ise kül olmaktır... . . "Feraset ve basiret sahibi insan, atına da itine de mukayyet olur. Zamanı gelince atını nallar, zamanı gelince itini bağlar! Şimdi hem atları nallama , hem de itleri bağlama zamanı..." . . "Biz sağlam duralım da, isterse fırtına essin. Fırtınanın mermerden götüreceği, sadece
Gün Yıldızı
Gün YıldızıHamdi Akyol · Kapı Yayınları · 035 okunma
280 syf.
10/10 puan verdi
Casusluk romanlarına yeni bir soluk
2. Dünya savaşı sürerken Bulgaristan'da yerleştirdiğimiz istihbarat ağı ve o dönem yaşanan siyasi gelişmeleri arka planına alan muhteşem bir kahramanlık hikayesi. Kusursuza yakın kurgu, dönem şartlarına dair derin bir araştırma ve benzersiz bir üslupla anlatıyor Hamdi Akyol.. Erzincan depremi, Ankara Savaşı, Viyana Kuşatması ve daha nice önemli tarihi olayı karakterlerin geçmişlerini anlatırken fon olarak kullanan ve bunu büyük bir ustalıkla başaran yazar, ilk kitabının da üzerine çıkarmış çıtayı. Üçlemenin devamını şimdiden sabırsızlıkla bekliyorum.
Gün Yıldızı
Gün YıldızıHamdi Akyol · Kapı Yayınları · 035 okunma
Erzincan Depremi:
Babamı hayatta iki defa ağlarken gördüm. Birisi 10 Kasım'da, Atatürk'ün Ölümünde, sofrada... Annemle babam radyo dinliyordu... Tabii o zamanlar ben küçüğüm, altı yaşındayım. Çılgınlar gibi ağladıklarını gördüm. İkinci ağlayışları da Erzincan zelzelesi olduğu zaman, 39 zelzelesinde... Feci bir zelzeleydi, Amasya'da da çok hissedilmişti. Amasya'da oturduğumuz kiralık ev Ermeni mahallesindeydi. Bahçemiz büyüktü. Bütün komşuların halıları, kilimleri, yatakları, yorganları, yastıklarıyla çadırlar kuruldu ve bizim orası zelzele [toplanma] bölgesi oldu.
Radyoda sürekli deprem haberleri dinliyorduk, bir doğuda bir batıda. O yıl biterken Erzincan depremi vurdu. O kadar korkunç bir felaketti ki bir müddet harp ihtimalini bile unuttuk.
Sayfa 153 - Can YayınlarıKitabı okudu
231 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
2024 ün ilk incelemesi gelsin
Yusuf Ziya Bahadınlı Gemileri Yakmak adlı romanında, Milli Mücadele sırasında Antep’in farklı kesimlerinin Milli Mücadele’ye olan yaklaşımlarını ele alıyor. Bu romanda geçmişte yaşanılanlardan yani 40-50 yıl sonrasındaki olanlardan dersler çıkarılmaya çalışılır. Milli Mücadele döneminde düşmanla işbirliği yapanlar; savaş sona erdiğinde, mücadele
Gemileri Yakmak
Gemileri YakmakYusuf Ziya Bahadınlı · Nazım Kültür Evi · 200124 okunma
Önemli depremler
Ben burada 1939 Erzincan depremiyle başlayan, 1999 Gölcük depremiyle son bulan ve KAFZ'nun depremleri doğudan batıya doğru taşıdığını en iyi gösteren bir deprem zincirinden bahsedeceğim. 1939 Erzincan depremi 26-27 Aralık tarihinde olmuştur. Bu deprem geçen asırdan bu yana olan en büyük depremdir. 7.9 büyüklüğünde olan
Sayfa 26 - Doğan Kitap, Birinci Baskı / Temmuz 2020Kitabı okudu
Prof. Dr. Mustafa Erdik: "6 Şubat'ta gerçekleşen depremlerde açığa çıkan enerji 1939 Erzincan depremi ve 1906 San Francisco depremiyle hasar açısından benzer düzeyde ama enerjinin toplamı açısından değil. Enerjinin ne kadar sürede ve hangi hızla çıktığı önemli. Enerjinin zamana göre dağılımına güç diyoruz. Buradaki enerji 100 saniyede boşaldı. Bazı depremlerde 200, bazı depremlerde 50 saniyede boşalır. Güç, birim zaman başına enerji olduğu için, kısa sürede boşalan enerji aynı zamanda çok büyük hasar ve yıkım demektir. Ama bu enerji boşalması zamana yayılırsa daha az hasar olur. O bakımdan çıkan enerji deprem büyüklüğünü saptamak açısından önemli, deprem hasarı açısından ise enerjinin ne kadar sürede boşaldığı yani yırtılmanın süresi önemli.".
Nazım Hikmet'in "'Eserlerine Girmeyen Şiirleri"nde yer alan: "Erzincan'da bir kuş var / kanadında gümüş yok. / Gitti yarim gelmedi / gayrı bunda bir iş yok. / Oy dağlar, dağlar dağlar... / Aldı ellerine kanlı başını / karın ortasında Erzincan ağlar... / O ağlamasın da kimler ağlasın... " dizeleriyle başlayan ve 27 Aralık 1939 gecesi olan Erzincan Depremi'nden sonra yazdığı "Kara Haber" adlı şiiri de depremle ilgili unutulmaz şiirlerden biridir. (…) Halk deyişlerinden yararlanan Nazım Hikmet şiirini şöyle bitirir: "Yayıkta yağ vardı, dövülemedi, / ak peynir torbaya koyulamadı, / hasret gitti ölüler / dünyaya doyulamadı... / Uyanıp kaçamadılar, / kuş olup uçamadılar, / açıldı kuyular kimse inemez. / Erzincan beygiri rahvandır amma / ölüler ata binemez / yan yana sırtüstü yatan ölüler... "
Sayfa 140 - Berfin Yayınları
1939 Erzincan depremi olunca olayın vehametini gören Savcı İzzet Akçal, durumu mahkumlara anlatır ve ‘’Size güveniyorum’’ der, yardım etmeleri için hepsini serbest bırakır.Tüm mahkumlar depremzedelere günlerce yardım eder,gece olunca da hepsi cezaevine döner,bir tanesi firar etmez.1940 yılında devlet kanun çıkarır hepsini tahliye eder.Suçlusu böyle olan bir memleketmişiz.Dedeleri vatan için canını veren insanları nasıl oldu da ‘’Çalıyor ama çalışıyor’’ ahlaksızlığına getirebildik, çivi ne zaman çıktı onu bulmak lazım.
114 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
HAYALİM BİR KUAFÖR FİLMİ YAPMAK-KEMAL KESİMOĞLU,112 sayfa “Belki bu hayatta herkesin bir hayali vardır.Benim de hayalim;bir kuaför olarak bu konuda bir filme imza atmak.İnsanlar hayalleri için savaşır,mücadele eder ve en nihayetinde başarıya ulaşır.Hayallerinin peşinden koşan herkes,bu hayatta hayallerini gerçekleştirir.” Yazarımız bu sözlerle
Hayalim Bir Kuaför Filmi Yapmak
Hayalim Bir Kuaför Filmi YapmakKemal Kesimoğlu · İkinci Adam Yayınları · 20236 okunma
Resim