Türk Kurtuluş Savaşını anlayabilmek için bu savaşı doğuran nedenleri bilmek gerekir. Nedenler basittir ama bilmediğinizde basit diye bir neden olmaz.
Birinci Dünya Harbi kaybedildiğinde Osmanlı Devleti bir av devletine dönüştü, etrafı kurtlarla çevriliydi ve Avrupa ülkeleri zaten eridikçe eriyen, hatta; Birinci Dünya Harbi’nin çıkmasının ana
Erzurum Kongresi öncesi tutuklanması emri gelen ve artık müstafi bir asker olan Mustafa Kemal Paşa’ya bizzat giderek, “Paşam, ben ve kolordum emrinizdeyiz” demesi Türk tarihinin dönüm noktalarından birisi olduğu gibi, çok etkileyici bir sahnedir.
Doğu Cephesi’ndeki karışıklıkları yatıştıran ve sınırlarımızı berkiten antlaşmalar hiç şüphesiz ki Kâzım Karabekir Paşa ve onun başında bulunduğu 15’inci Kolordu sayesinde kazanılmıştı. Yine Karabekir Paşa bu dönemde Kurtuluş Savaşımızı başlatan Mustafa Kemal Paşa’nın baş destekçisi olmuştur. Erzurum Kongresi öncesi tutuklanması emri gelen ve artık müstafi bir asker olan Mustafa Kemal Paşa’ya bizzat giderek, “Paşam, ben ve kolordum emrindeyiz.” demesi Türk direniş tarihinin dönüm noktasıdır, denebilir.
halkmüreffeh,müstakil,zenginolmakistiyor. komşularınınrefahınıgördüğühaldefakirolmakpekağırdır.
-ön bilgi-
-18 eylül 1922de türk ordularının kesin zaferi ile sonuçlanan büyük taarruz sonrası milli mücadelenin/kurtuluş savaşının silahlı mücadelesi itilaf devletlerinin tbmmye
« Benim, (Atatürk) görevden çıkarıldığım ve her türlü sonuçla karşı karşıya bulunduğum kuşku götürmez. Benimle açıkça işbirliği yapmak, o sonuçları şimdiden kabul etmektir. Bundan başka, söz konusu ettiğim durumun istediği adam, daha birçok bakımdan da, ille ben olabilecekmişim gibi bir sav yoktur. Yalnız herhalde bu yurt çocuklarından birinin ortaya atılması zorunlu olmuştur. Benden başka bir arkadaş da düşünülebilir. Yeter ki o arkadaş, bugünkü durumun gerektirdiği yolda yürümeyi kabul etsin." dedim.»
Mustafa Kemal Atatürk, Erzurum Kongresi öncesi
- " (...) Kemâlizm ile Kürt meselesinin alâkası, baskın nüfusuyla Müslüman olan Kürt milletinin, Türk milletiyle aynı akıbeti paylaşması sürecindedir... Tarihî açıdan, kısa kısa birkaç tarihî hâdiseyi nakletmek istiyorum: 1938 senesinde, ölümünden bir ay önce Mustafa Kemâl'in İngilizlere yazdığı bir mektub var... 1977-1978 senesinde,
Erzurum Kongresi öncesi tutuklanması emri gelen ve artık müstafi bir asker olan Mustafa Kemal Paşa’ya bizzat giderek, “Paşam, ben ve kolordum emrinizdeyiz” demesi Türk tarihinin dönüm noktalarından birisi olduğu gibi, çok etkileyici bir sahnedir.
Erzurum Kongresi öncesi tutuklanması emri gelen ve artık müstafi bir asker olan Mustafa Kemal Paşa’ya bizzat giderek, “Paşam, ben ve kolordum emrinizdeyiz” demesi Türk tarihinin dönüm noktalarından birisi olduğu gibi, çok etkileyici bir sahnedir.
Erzurum Kongresi öncesi tutuklanması emri gelen ve artık müstafi bir asker olan Mustafa Kemal Paşa'ya bizzat giderek, "Paşam, ben ve kolordum emrinizdeyiz demesi Türk direniş tarihinin dönüm noktasıdır, denebilir.
Erzurum Kongresi öncesi tutuklanması emri gelen ve artık müstafi bir asker olan Mustafa Kemal Paşa'ya bizzat giderek, "Paşam, ben ve kolordum emrinizdeyiz" demesi Türk tarihinin dönüm noktalarından birisi olduğu gibi, çok etkileyici bir sahnedir.
Erzurum Kongresi öncesi tutuklanması emri gelen ve artık müstafi bir asker olan Mustafa Kemal Paşa'ya bizzat giderek, "Paşam, ben ve kolordum emrinizdeyiz" demesi Türk tarihinin dönüm noktalarından birisi olduğu gibi, çok etkileyici bir sahnedir.
Doğu Cephesi'ndeki karışıklıkları yatıştıran ve sınırlarımızı berkiten antlaşmalar hiç şüphesiz ki Kazım Karabekir Paşa ve onun başında bulunduğu 15'inci Kolordu sayesinde kazanılmıştı. Yine Karabekir Paşa bu dönemde Kurtuluş Savaşımızı başlatan Mustafa Kemal Paşa'nın baş destekçisi olmuştur. Erzurum Kongresi öncesi tutuklanması emri gelen ve artık müstafi bir asker olan Mustafa Kemal Paşa'ya bizzat giderek, "Paşam, ben ve kolordum emrinizdeyiz" demesi Türk direniş tarihinin dönüm noktasıdır, denebilir.
Erzurum Kongresi öncesi tutuklanması emri gelen ve artık müstafi bir asker olan Mustafa Kemal Paşa’ya bizzat giderek, “Paşam, ben ve kolordum emrinizdeyiz” demesi Türk tarihinin dönüm noktalarından birisi olduğu gibi, çok etkileyici bir sahnedir.
Merhaba arkadaşlar. Diğer iki kitaba oranla nispeten daha düzgün hazırlanmış, daha ateşli geçen bir kitapla karşınızdayız. Bu kitabın önemi Anadolu’nun her yerinde şehir şehir öne çıkan bir kişinin özellikle halkın sözünü dinlediği hocalar aracılığıyla fetvalar vermesi ve bir uyanışı konu edinmesi. Misalen Topal Osman bile Ata’nın anısından yola
Erzurum Kongresi öncesi tutuklanması emri gelen ve artık müstafi bir asker olan Mustafa Kemal Paşa’ya bizzat giderek, “Paşam, ben ve kolordum emrinizdeyiz” demesi Türk tarihinin dönüm noktalarından birisi olduğu gibi, çok etkileyici bir sahnedir.