Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
88 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Para Hırsı Yüzünden Yok Olan Hayatlar
Bugün
Honore de Balzac
Honore de Balzac
'ın kısa; ama çok anlamlı bir hikâyesinden bahsetmek istiyorum:
Efendi Cornelius
Efendi Cornelius
.
Honore de Balzac
Honore de Balzac
bu öyküsünde 19. yüzyıl insanını eleştiriyor. İnsanlık Komedyası eserinin felsefi inceleme bölümünde yer alan bu öyküde insan olmanın acıklı hikâyesi ele alınıyor. Kral’ın haznedarı olan
Efendi Cornelius
Efendi Cornelius
’un kendinden çok değer verdiği hazinesinin çalınması
Efendi Cornelius
Efendi CorneliusHonore de Balzac · Can Yayınları · 2022125 okunma
Kur'ân-ı Kerim öyle akli delilleri ve kesin burhanları içermektedir ki, kelâm bilginlerinin sahip oldukları gerçekler bir araya toplanacak olsa bile bunlar Kur'ân'dakilere nispetle ancak kuşun deniz suyundan gagasıyla aldığı miktar kadar olur. Çünkü Kurân, hakkın ta kendisidir. Kur'ân; hakkı, doğruyu, adaleti, adil ölçüyü, dengeyi, salâhı ve felâhı içermektedir. Kur'ân, tevhidi ve şirki söz konusu edip birincisini emr, ikincisini de yasak ettiğinde, tevhidin doğruluğuna, güzelliğine, kurtuluş için izlenebilecek yegâne yol olduğuna; buna karşın şirkin çirkinliğine, batıllığına, helâke götürecek yol olduğuna dair o kadar kesin deliller ortaya koyar ki bunların basiret önündeki durumu, öğle vaktindeki güneş gibidir.
Reklam
272 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
yaratık gibi hissediyor
Bana göre kitabın en ilginç yanı ve asıl konusu, yaratığın korkunçluğunu fiziksel özelliklerinin çirkinliğinden alması.Bununla yazar çirkinlere karşı duyulan nefreti, aslında her dönemin toplumsal bir sorunu olan güzellik kalıplarını anlatıyor. Belki kimse çirkin olduğu için insanlar tarafından yaratık olarak nitelendirilmiyor ama güzellere atfedilen değer karşısında bu hissiyata kendiniz kapılıyor,zamanla yalnızlaşıyor ve tüm insanlara karşı nefret beslerken buluyorsunuz kendinizi. Tıpkı yaratık gibi. Değer görmemek, değersiz hissetmek,kendini hakir görmek.. Neredeyse her varlığı kötülüğe doğru sürükleyen şeyler. Her varlık bu hisler sonucunda yavaş yavaş kötüye değişir. Yaratığın durumu da bu aslında. Bide kendisi gibi bir eş isteği de reddedilince Frankenstein tarafından yaratık yaratıcısına isyan ediyor,kendisine cehennem gibi bir hayat bahşedildiği için yaratıcısına da cehennemi yaşatıyor. "Âdem'in olmam gerekirken haksız yere saadetten mahrum edilen,cennetinden kovulmuş bir meleğe benziyorum." :') Aslında yaratığın tek istediği kendisini anlayabilecek tek bir varlık. Görüntüsünden değil,ruhundan etkilenecek bir varlık. Bu konuda kendimi yaratık gibi hissediyorum. Acaba biri gerçekten beni sadece ben olduğum için sevecek mi? Tüm fakirliğime,otistikliğime rağmen.. When yaratık said "Duyarlı bir varlığın sevgisini hissedince, şimdi dışında bırakıldığım varoluş zincirinin ve olayların parçası haline geleceğim." i really felt that.
Frankenstein Ya Da Modern Prometheus
Frankenstein Ya Da Modern PrometheusMary Shelley · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202013,8bin okunma
Müminin aldanması
İnananlardan günah işleyenlerin aldanmaları şu sözlerinde kendini gösterir: "Allah, bağışlayıcı ve merhametlidir; biz O'nun affını ümit ediyoruz." Böyle söyleyip buna güvenir ve amelleri ihmal ederler. Gerçi dinde bu anlayış "ümit" açısından övülen bir düşüncedir. Allah'ın rahmeti elbette geniş, nimeti çok kapsayıcı
Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer *Yazar #Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
Hayatın Anlamı
1.kısım Hayatın anlamı nedir?" sorusu hakiki bir soru mu yoksa yalnızca hakiki gibi görünen bir soru mudur? Tanrı, stratejik bir amaçla dünyayı yaratmış göksel bir mühendis değildir. O, dünyayı yalnızca kendi memnuniyeti ve yaratma hazzı uyarınca yaratmış bir sanatçıdır. Philosophical Investigations" gibi bir çalışmada
Reklam
Fatiha Suresinin İçeriği
Yedi âyetten oluşan bu değerli sürede, Allah'ın yüce sıfatlara sahip olmasını gerektiren en güzel isimleri zikredilerek O'na hamd edilmekte, şanı yüceltilmekte ve övülmektedir. İnsanların dönüş yeri olan din/hesap günü anılmaktadır. Kullar Allah'tan istemeye ve O'na yalvarmaya; hiçbir güç ve kuvvetlerinin olmadığını itiraf
Ebû Bekre Nufey’ b. Hâris es-Sekafî (ra) anlatıyor: Peygamber (sav) : –İki Müslüman birbirine kılıç (silah) çekerse, öldüren de ölen de cehennemdedir, buyurdu. Bunun üzerine ben: –Yâ Resûlallah, öldürenin durumu belli de, ölen niye cehennemlik oluyor, dedim. Peygamber (sav) : –O da arkadaşını öldürmek istiyordu da ondan, buyurdu. (Buhârî, Diyât, 2; Müslim, Fiten, 14-15)
Osmanlı'nın yönetim şekli
Gülhane Hatt-ı Hümayunundan [1839] önce Osmanlı Devleti, Osman ve Orhan Gazi zamanından beri beyliklerden farklı bir yönetimle idare ediliyordu. Bu idare gayet sağlam ve usta bir idareydi. Allah Teala bu yönetim sayesinde Osmanlı Devletine Ortadoğu ve İslâm dünyasını yönetme imkânı vermişti. Ayrıca Osmanlılar hilafeti de bünyelerine almışlardı.
Ebû Mûsâ El-Eş'arî'den () rivayet edildiğine göre Allah Resûlü (s.a.v) şöyle demiştir: * "Kur'ân'ı okuyan müminin durumu, utrucce/turunçgil meyvesi gibidir. Tadı da güzel, kokusu da güzeldir. Kur'ân okumayan müminin durumu ise hurma gibidir. Tadı güzeldir. Ancak kokusu yoktur. Kur'ân'ı okuyan münafığın durumu reyhan gibidir. Kokusu güzeldir. Ancak tadı acıdır. Kur'ân okumayan münafığın durumu ise Ebû Cehil karpuzu gibidir. Kokusu yoktur. Tadı da acıdır.(Buhari, 5427)
Reklam
272 syf.
9/10 puan verdi
1932 mi? Bu kitabın o yıllarda yazılıp zaman mekan üzerindeki etkisi ilgi çekici. İster ütopya deyin ister distopya kitabı okumaya başladığınızda bambaşka bir dünyaya merhaba diyeceksiniz. Kitap ilk olarak bir okul grubunun Kuluçka Şartlandırma Merkezinde geziye çıkması ve bir Müdürün çocuklara tek tek insan üretiminin yapıldığı bölümleri
Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni DünyaAldous Huxley · İthaki Yayınları · 202160bin okunma
Bilal-i Habeşi
İslam davetinin ilk günleriydi. Mekkeli müşrikler, günden güne büyüyen hak dinin önünü almak üzere Dârünnedve’de toplantı üzerine toplantı yapıyorlardı. Yine bir gün Kureyş’in ileri gelenleri burada toplanıp iman edenlere karşı ne gibi tedbirler alacaklarını konuşuyorlardı. Toplantı esnasında, birisi Ümeyye b. Halef isimli azılı bir müşriğin
779 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.