Eser, tarihi bir roman niteliğini taşıdığı ve konusunu Fransız Devrimi’ nden aldığı için öncelikle Fransız Devrimini özetlemek eserde anlatılan konuyu anlamak için daha faydalı olacaktır.
Not: İncelememde elimden geldiğince eser de geçen hikayenin gerçek olaylar ile bağlantısında açıklayacağım.
Fransız Devrimi
1700 yılların sonlarına
Okur musunuz bilmem lakin yazdım.
İncelemeye başlamadan önce, felsefi bilgileri bu denli basit ve eğlenceli bir üslup ile kaleme alan Nigel Warburton 'a şükranlarımı iletiyorum :)
* Metnin uzunluğu gözünüzü korkutmasın, madde madde elimden geldiği kadar özetlemeye çalıştım.
Kitabımız kronolojik bir sıraya göre dizilmiş, 40 bölümden oluşuyor.
Sosyoloji profesörü Diana Scully, on yıl süren araştırma ve inceleme çalışmaları neticesinde bu kitabı topluma kazandırmıştır. Kendisi bu süreçte tutuklu tecavüzcüler ile ilgili araştırmalarda, Ulusal Akıl Sağlığı Enstitüsü'nün Tecavüzü Denetleme ve Önleme Ulusal Merkezi tarafından desteklenmiştir. Bu merkez ABD'de 1975 senesinde kurulmuştur.
Bu kitaba ne diye inceleme yapıyorum ki? Bu kitaba inceleme yapmak bana mı düştü? Ben ne anladımki ne anlatayım? Kitabın adı zaten "Cahil Hoca" olduğundan 'bilmediğimi öğretebilirim' felsefesiyle yazmaya başlıyorum.
Okurken, kitap hakkında söylemek istediğim çok fazla şey vardı. Ancak kitap bittikten sonra bir dinginlik geldi. Ve ne
Selamaleyküm Dostlar, sosyolog Recep Şentürk'ün İLKE yayınlarından çıkardığı, Molcom X'in hayatı ve insan hakları üzerinde durduğu bu kitabı değerlendirmeye çalıştık.
Okyanusun ötesinde, farklı/gizemli bir dünya olan Kuzey ve Güney Amerika Cristophe Colomb tarafından 1492 yılında keşfedildi. Kıtanın tarihi böyle başladı… Recep Şentürk’ün
İyi akşamlar (veya günaydınlar). Etkinlik denen bir kılıfa ikinci kez bulaşıyoruz. Bu netice ile Orwell gibi distopya ve Kollektivizm üzerine hak, hukuk, eşitlik, adalet, özgürlük, devlet, kaos ve düzenin temelleri ilkesi gibi bir duayen adına
Jack London 'oku' etkinliği yapmak istedik. İstedik mi? Kendinden çoğul mu
Freud'un Eril Söylemli Teorilerinin Eleştirisi
Toplumsal olanın bölün(e)mez bütünlüğünü savunmak; bugün tüm ününe karşın pozitivizmi içermekle birlikte onu aşan sosyal teorinin görece açıklayıcı kabiliyetinin; kabulü manasına gelir. Türk eğitim sistemi ve özellikle gelişim psikolojisinde temel alınan Freud’un gelişim teorisini incelerken
Andrew Mango'nun bu eserini, Atatürk'ün hayatıyla ilgili en başarılı biyografilerden biri olarak duymuştum. Ben bir 'en' belirleyecek kadar biyografi okumadım ama oldukça beğendiğimi söyleyebilirim. Bunda baş etken yazarın son derece objektif yaklaşımıdır. Kitabin her yerinde yazarın bir bilim insanı yaklaşımıyla konuyu ele aldığını görebiliyoruz.
Bugün aklı başında kimse soya, kana, doğaya dayanan bir üstünlükten dolayı yönetim konusunda bazılarının diğerlerinden daha ehil olduğunu iddia etmemektedir.
Ancak modern dünyada sanayiinin ve genel olarak tekniklerin baş döndürücü gelişmesinin klasik demokrasinin çözmekten aciz olduğu yeni ve teknik birtakım problemler ortaya koyduğu ileri sürülmektedir.
Bunun sonucu olarak ortaya atılan soru şudur: Akılsal ve bilimsel yöntemlerin çığ gibi büyüdüğü ve her tarafa yayıldığı bir çağda, devlet adamlarını genel oy sistemi ile seçmek ne kadar makul ve meşrudur?
Bu sorunun arkasından yapılan tespit şudur: Siyasal eşitlik ilkesi, yönetimi kamuoyuna, yani devlet işlerinden anlamayan kolayca manipüle edilebilir bir kitleye teslim etmektedir. Bu durumda demokrasi bilgisizliğin kaprisi, hatta zorbalığı haline dönüşmektedir.
......George Orwell....1984....
Okuduğum en güzel ve en iğrenç kitap. )))
bugünü anlayabilmek, içinde bulunduğumuz iğrençliği, yalnızlığı, çok iyi anlatan bi kitap.
Yazar, romanının yazınsal gerçekliğini dört ilke üzerinde kurar: bir, insanlığın geleceği sürekli bir baskı düzeni altında yaşamaktır; eşitlik, özgürlük ve barış bir hayalden
John Stuart Mill
Evli kadınların genellikle kölelerden daha iyi muamele görmediklerini söylemiyorum;ama hiçbir köle, kelimenin tam anlamıyla, evli bir kadından daha köle değildir. Sahibine doğrudan bağlı olanlar dışında neredeyse hiçbir köle her saat ve her dakika köle değildir. Genellikle bir asker gibi sınırlı görevleri vardır ve bunlar bittiğinde veya görev başında değillerken belli sınırlar çerçevesinde kendi zamanlarını kullanırlar; sahibinin çok seyrek olarak özeline girdiği bir aile hayatları vardır."
Mill'in çözümü de içeren temel tezi bellidir:
(...) iki cinsiyet arasındaki mevcut toplumsal ilişkileri düzenleyen ilke-yani bir cinsiyetin diğerine hukuki itaati- yanlıştır ve günümüzde beşeri gelişimin önündeki başlıca engellerden biridir ve bu durum, ne bir tarafin güç ve ayrıcalıklı konumuna ne de diğer tarafın maluliyetine yol açacak şekilde, mükemmel eşitlik ilkesi ile değiştirilmelidir.