Gerçek, kurmacadan daha tuhaftır. - Eski bir deyiş
Sayfa 117 - İletişim Yayınları
Eski bir deyiş olan,'' Kendini öfkeye kaptırma.Sadece eşitlik sağla'' sözü kesinlikle doğru değildir.Doğru olanı,''Kendini öfkeye kaptırma.Bir sınır belirle!'' sözüdür.
Sayfa 124
Reklam
<<Tanrı huzur içinde uyuyanları sevmez>> diye eski bir deyiş vardır.
Sayfa 138Kitabı okudu
“İki Nehir’de eski bir deyiş vardır,” dedi Rand kuru kuru. “‘Bir adam dürüst olduğunu ne kadar yüksek sesle ilan ediyorsa, cüzdanına o kadar sıkı tutunmalısın.’” Bir başka deyiş de şöyle derdi, “Tilki genellikle ördeğe kendi havuzunu vadeder.”
Sayfa 694Kitabı okudu
Eski bir deyiş hatırladım: Don Juan ile Casanova'nın, yani dünyanın iki mükemmel aşığının arasındaki fark; Don Juan ilişkilerini bitirdiğinde kadınların ondan nefret etmesi, Casanova onları terk ettiğindeyse kadınların hala ona aşık olmalarıydı.
Sayfa 16 - Pegasus Yayınları
Fakat eski bir deyiş vardır: Genellikle kötü niyet, kötü şeyleri bozar.
Sayfa 237 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Şiir bilinç ile bilinçaltının bir çarpışmasıdır. Her olay, her düşünce, her şiir gelir bilinçaltındaki yerini alır. Ozan da şiirini yazarken hundan, hu algı dağarcığından yararlanır. Ama bu, dağar­cığa giren her şryin, günün birinde, bir şiir, bir dize olarak su üstü­ne çıkacağı anlamına gelmez. Kimi ozanlar eski şiirlerden, eski dü­şüncelerden yararlanır. kimileri yararlanmaz. 1940 şiiri biraz da geleneğe arka dönmüş bir şiirdir. Ne var, onun, eski şiirin deyiş bi­çimlerinden yararlanmadığı da söylenemez. Her ozan kendini dev­rim içinde bulur. Ondan kaçmak istese de algılar dağarcığı yakası­na yapışır. Hele karşı -devrim algıları çoğaldıkça. devrim algıları daha da keskinleşir ve kendi yapısına ters düşen algıları ortadan kaldırır. Kısacası, devrimcilik ozanın görevinden değil, özünden gelen bir şeydir."
Sayfa 530 - Salah BirselKitabı okudu
Benim aile göreneklerimde bir deyiş vardır: Cultura Cura; kültür iyileştirir. Eğer kültür bir şifacıysa, aileler nasıl şifa bulacaklarını öğrenirler; daha az kavgacı, daha onarıcı, çok daha az yaralayıcı, çok daha nazik ve sevecen olurlar. Yok edicinin egemen olduğu bir kültürde doğması istenen tüm yeni hayatlar, gitmesi istenen tüm eski hayatlar, hareket etme yetisinden yoksundur ve o kültürün bütün yurttaşlarının ruhsal hayatları hem korku hem de tinsel kıtlıkla felç olur.
683 öğeden 441 ile 450 arasındakiler gösteriliyor.