Ne evliya gibi yaşadık ne eşkıya gibi. Birini bünyemiz kaldırmadı birini midemiz. Alacağın olsun len hayat!
Serdar Tuncer
Serdar Tuncer
Bazen içinde iki ayrı ses duyuyorsun. Zihnine gelen düşünceler seni kararsız bırakıyor. Bazen kendini çift kişilikliymiş gibi hissediyorsun. Biri kötüyü emrediyor diğeri ise rahmani konuşuyor. Rahmani konuşan çok hafif fısıltı veriyor, hemen kayboluyor ama şeytani olan adeta susmuyor. Seni yoruyor. İşte o ses nedir biliyor musun? O senin Nefsin'dir. Onu eğitirsen Evliya olur, şayet onu boş bırakırsan Eşkıya olur, bütün enerjini alır ve hayatını çekilmez hale getirir. İçinde böylesine bir savaş varken Sen Evliya olmayı mı seçeceksin yoksa Eşkıya mı?
Destek Yayınları
Reklam
doğulu belli belki bizim oralı nerde görsem tanırım ben hüznünde asi dağların şivesi bozuk dumanını taşıyan bu eşkiya duyarlığını yaşı kırk beş elli, belli uyumamış Ankara'nın derdine ceketi küçük geliyor, elleri biraz büyük, yüreği yaralı karısı yeni ölmüş, sığınmış oğlunun evine bir hamayıla bir sure sürer gibi bir muskaya yerleştirir
343 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Kemal Tahir'in okuduğum ilk kitabı olmasına rağmen gayet iyiydi. Rahmet Yolları Kesti kitabının arka kapağında da belirtildiği gibi uzun yıllar Türk Edebiyatında kendine geniş yer bulmuş “eşkıyalık” konusuna Kemal Tahir, bambaşka bir açıdan bakmıştır. Halkın gözünde hayranlık uyandıran eşkıyalık olgusu ve gıpta edilen eşkıyalık hayatının hiç
Rahmet Yolları Kesti
Rahmet Yolları KestiKemal Tahir · İthaki Yayınları · 2017697 okunma
639 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
33 günde okudu
İnce Memed 4 Özet
Kitap ilk üç kitapta olduğu gibi betimleme ile başlıyor. Memed candarmalar ile girdiği bir çatışmada vuruluyor. Yörükler her ne kadar tedavi etmeye çalışsalar da başaramıyorlar. Memed'in atı sayesinde Hürü ana Memed'i buluyor ve ölmek üzere olduğunu anlayınca Anacık Sultan'a Memed'i tedavi ettiriyor. Memed bu sayede iyileşiyor.
İnce Memed 4
İnce Memed 4Yaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202115,7bin okunma
Barthold'un bütün bu tarihi hülâsa etmek için pek güzel söylediği gibi "bu Guzlar yahut Türkmenler, kısmen kendi teşebbusleriyle hareket eden eşkıya güruhlari, kismen de hükümdarlarının (yani Selçuklu sultanlarının) idaresi altında olarak, Çin Türkistanı'ndan Mısır ve Bizans Imparatorluğu hudutlarına kadar bütün bu memleketleri bir uçtan bir uca dolaştılar." Barthold şunu da ilave etmektedir ki Selçuk sultanları galiba gürültücü kardeşlerinden kurtulmak ve kendi güzel İran ülkelerini harap etmelerine mani olmak için, bu disiplinsiz Guz aşiretlerini tercihan imparatorluğun hudut eyaletlerine, Küçük Asya'ya yerleştirmişlerdi. Bu vakıa, İran'ın kendisinin Türkleşmekten nasıl kurtulduğunu ve buna mukabil Anadolu'nun neden yeni bir Türkistan haline geldiğini izah eder.
Reklam
639 syf.
9/10 puan verdi
·
9 günde okudu
İnce Memedler Ölmez!
Yaşar Kemal’in satırları buram buram Çukurova kokan masalsı romanı; İnce Memed. Bu kitabı ilk olarak ortaokul döneminde Türkçe ders kitabında görünce hikayesini merak edip okumuştum. Aklımda sadece kitabın finalindeki mağara bölümü ve İnce Memed’in eşkiya oluşu kalmıştı. Bugün yıllar sonra okuduğumda, İnce Memed benim için sömürüye karşı
İnce Memed 4
İnce Memed 4Yaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202115,7bin okunma
B-Ceza Çeşitleri
a-Bedení Cezalar İslâm hukukunda asli ceza, bedení cezâdır. Çünki bedenî ceza, ırkı, cinsiyeti, mâlî vaziyeti, ictimâî pozisyonu ne olursa olsun, herkeste aynı elemi hâsıl ettiğinden, adaletin tecellisine daha elverişli görülmüştür. aa-İdam İdam, ademe gönderme, yok etme mânâsına gelir. Hukuk ilminde, suçlunun mahkeme kararıyla öldürülmesini
Hiçbir Türk milliyetçisi Türk ordusunu ayrı, milleti ayrı bir varlık gibi göremez. Türk ordusu Türk milletinin kutsal ve şerefli bir parçasıdır. Tarih boyunca Türkler bir ordu-millet gibi yaşamışlardır ve ordu-millet anlayışı bugünün şartlarında da devam etmektedir. Askerlik her Türk'ün vatan borcudur ve her Türk genci bu borcu seve seve yerine getirir. Düğüne gider gibi askere gider; askerlik yapmayana kız vermezler diye inanır. Paralı askerlik veya vicdani ret gibi kavramlar normal bir Türk'ün aklından dahi geçmez. "Sivile karşı askerden yana taraf" veya "askere karşı sivilden yana taraf" gibi ifadeler Türk milliyetçilerine göre ihanetle eşdeğer ifadelerdir. Sivil ile askeri karşı karşıya imiş gibi göstermek ancak bir bölücünün ağzına yakışabilir. Aklını yitirmiş veya vicdanını satmış insanlar da bazen bölücüler kadar ihanet içine girebilirler. Türk milliyetçileri elbette askerini de sivilini de gözü gibi korumak ister. Bölücü terörle ölümüne vuruşan Mehmetçiğe elbette toz kondurmaz ve elbette bir Mehmet'in şehadeti karşısında yüreği parçalanır. Ve elbette ülkeyi bölmek isteyen silahlı eşkıya karşısında "Şehitler Ölmez, Vatan Bölünmez" diye haykırır. Askeri sevmek, "Vatan Bölünmez" diye haykırmak "şovenlik" filan değil, basbayağı milliyetçiliktir. Ve yine elbette bu değerleri savunanlar her zaman ve her yerde birlik olurlar; ülkeyi bölmek isteyen, bölücülere taviz vermeye yeltenen kim olursa olsun, hangi makamda bulunursa bulunsun hep birlikte ona cephe alırlar.
Sayfa 47
Sanatçılarla oturmuş siyaset makamı bir taksim’i konuşmuştuk! edip abi’nin kucağında mor bir kurbağa vardı bize devamlı Yakup’u soruyordu: O, yani Yusuf, Yusuf mu dedim? hayır, Yakup Bazen karıştırıyorum.. Gelmedi mi? kurbağanın ağzına kaşıkla rakı, çatalla peynir veriyordu çişim geliyordu, kalkamıyordum, imsak sakallı bir derviş gibiydi ece abi. Devlet dersinde öldürülen oğlunun ardından içen bir baba gibi, şizofren arifelere sahur davuluyla kalkın diyordu. Teraviyi kaçıracağız! Hangi camii alır ki bizi abi? diyordum. Hangi duamız tutar ki? Gülümsüyordu. Dudaklarının kenarından salya gibi bir dağ geçidi akıyordu. Ahmet Süha başını öne eğmiş eğridir gölünde yüzen bir kuğunun sudaki kırık elyazısına bakıyordu. Anadolu’da eşkiya kurtlanır beyim Ahmet Beyim. Biliriz biz de “Özlemin eski tadı yok”.. Velakin sivas kongresi ve cumhuriyet vişnesi üzerine yeminler edildi. Bektaşi fıkralarının sözleriyle söylendi geceler uykusuz koymuşan beni’ler, haydar’lar, odam kireçtir benim’ler. Utanıldı hep beraber. Hep beraber küsüldü. Sonra hasret için bir dakika saygı duruşuna geçildi. Kafalar bulanınca Ahmet Erhan bir mit, biz birer rum tanrı Ara sıra vurulmayı, vuruşmayı seviyorum. Arızaları...
Reklam
Barut esmeri tenine sevdalarımı sürdüğüm Nasıl taşıdın bunca yıl delirmiş saçlarında O eski şark yelini Biliyorum dokunsam parmaklarım kırılır Dokunmasam eşkıya uykusuzluğu çetin silahlar gibi.
Sayfa 42 - Metis YayınlarıKitabı okudu
158 syf.
·
Puan vermedi
·
14 saatte okudu
Sur Kenti Hikayeleri
SUR KENTİ HİKAYELERİ "Benim niyetim, Sur kentinde yaşanmış birbirinden bağımsız hikayeler yazmaktı.. Yazmaya başladım da. Ancak sıra Hikayeci Tahir'in hikasine geldiğimde iki kahraman çıkageldi. Tancalı Seyyah ve Dilber Makbule" diyerek anlatmaya başlıyor yazar... Bu iki kahraman belli şartlar ileri sürerek yazarın hikayelerde
Sur Kenti Hikayeleri
Sur Kenti HikayeleriAli Ayçil · Dergah Yayınları · 20181,139 okunma
383 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Son günlerde okuduğum ve beni etkileyen bir kitapla geldim. Kemal Tahir’in Rahmet Yolları Kesti. Edebiyatımızda eşkiyalık konusunda iki tür anlatım var. Birincisi eşkiyayı, kahraman olarak anlatan eserler. Karacaoğlan’dan İnce Memed’e uzanan bir anlatı. Eşkiyanın haklı bir sebeple dağa çıkmadı ve halka hizmet etmesini anlatır. İkinci türde
Rahmet Yolları Kesti
Rahmet Yolları KestiKemal Tahir · İthaki Yayınları · 2011697 okunma
80 syf.
6/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Kiraz Çiçekleri Altında İncelemesi
Be seneyi kendimce Japon edebiyatı yılı olarak seçtim gibi bir durum oldu. Bu sene içinde okuduğum 6. Japon edebiyatı eseri. 2 öyküden oluşan bir derleme
Kiraz Çiçeklerinin Altında
Kiraz Çiçeklerinin Altında
. ilk öykü kitaba da ismini veren Kiraz Çiçeklerinin Altında. bu öyküde dağda eşkiyalık yaparak yaşayan bir adamın, kocasını öldürdüğü bir kadın aşık olması ile başlıyor. zamanla bu kadına aşık olup onun her dediğini yapıyor. ilk olarak kadının talebi doğrultunda evdeki diğer kadınları öldürüyor. Sonrasında ise kadının ihtiyaçlarına yönelik soygunlar yapıyor. Bununla da kalmayıp dağdan ayrılıp şehre yerleşiyor. Kadının cinayet talepleri burada da bitmiyor ve eşkiya neredeyse her akşam birini öldürüyor kadını tatmin etmek için. Kadın için tam bir psikopat diyebiliriz zira öldürülen her cesedin kafasını evinde saklıyor, adeta bir koleksiyon yapıyor. Ancak eşkıya şehir hayatına bir türlü alışamıyor ve dağa dönmeye karar veriyor. Bu eli kanlı eşkıyanın tek bir korkusu var, o da kiraz çiçeği ağaçları. Öykünün finaline de direk etki ediyor bu kiraz çiçekleri. diğer öykünün adı ise Aptal ve ben bu öyküyü diğerine göre çok daha fazla beğendim. burada yanlız yaşayan bir adam bir akşam evinde komşusunun eşini bulur. Bu kadıncağız aklen biraz sıkıntılıdır. Ayrıca 2. dünya Savaşı sırasıdır ve her gece bomba yağmaktadır şehrin üzerine. Öykünün kahramanı bir yandan hayatta kalmaya çalışırken diğer yandan bu kadın ile ne yapacağını düşünmektedir. Kısa bir kitap olduğu için çabucak bitirebilirsiniz. Ancak beğenir misiniz bilemem. Ben beğenmedim maalesef. Ancak her okurun da beğenmeyeceği anlamı çıkmaz bu durumdan.
Kiraz Çiçeklerinin Altında
Kiraz Çiçeklerinin AltındaHeigo Sakaguçi · İthaki Yayınları · 2023376 okunma
-Öyle Günler Gördüm Ki...- syf. 61-62
Öyle günler gördüm ki, aydın gökler kararıp Bahtım bir bulut gibi üstüme çöker oldu, Her gözümü yumunca tanıdık yüzler görüp, Hayaller alev alev beynimi yakar oldu. Ümitsizlik, gariplik dört tarafımı sarıp Yüzüm sırıtsa bile, içim yaş döker oldu. Her sabah ilk ışiklar gözlerimi oyardı, Uyanan taş duvarlar iniltimi duyardı. Öyle günler gördum ki,
Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.