Beni hapiste vurdular Keje, ölmedim. Hastalandım, bir ciğerimi orda bıraktım, gene ölmedim. Çok dövdüler beni, kan kustum; ama ölmedim. Yaşadım, seni bir kez daha görebilmek için yaşadım. Şimdi bana dediler ki kimse sesini duyamıyormuş, susmuşsun. Benimle de konuşmayacak mısın Keje, sesini duyamayacak mıyım?
Birine verilebilecek en büyük ceza, aynı ortamı paylaşırken onunla konuşmamaktır. Susmak, karşı tarafı yok farz etmektir. Eşkıya filminde Keje'nin suskunluğu bu türdendir. Baran'a -sevdiği adama- ihanet eden adam, kocası olmuştur. Keje susarak cezalandırır kocasını, dünyayı zehir eder ona. Otuz beş yıl boyunca hiç konuşmadan sevdiği adamın yolunu bekler.
(Eşkıya, 1996, Yönetmeni: Yavuz Turgul)