Sonsuzluk değildi beklediğimiz,
Bir parça ‘mutluluk’ diye diretmiştik.
Çok mu geldi bilmem ki tanrının gözüne…
Ama yine de hoş geldin eskiyen yüzümün yeni gülümseyişi!…
Tayfun Talipoğlu
Çizebilseydim bahar olacaktı yüzün
Yazabilsem en uzunu şiirlerin
Olmadı beceremedim
Adını duvarlara yazacak çağım da çoktan geçit benim
Yasak sevdamın gözaltı tarafı
Çaresiz seni yüreğimde erittim
Ama yine de hoşgeldin
Eskiyen yüzümün yeni gülümseyişi
Hoşgeldin
Çizebilseydim,bahar olacaktı yüzün…
Yazabilsem, en uzunu şiirlerin…
Olmadı, beceremedim…
Adını duvarlara yazacak çağım da çoktan geçti benim.
Yasak sevdamın gözaltı tarafı…
Çaresiz,
Seni yüreğimde erittim…
Ama yine de hoş geldin eskiyen yüzümün yeni gülümseyişi,
Hoş geldin!…
‘Ağır ağır çıkılan bir merdiven’ yok…
Eskittiğin yıllardan
Sana dokunamadığım akşamlarda
Bedenim eriyor sanki.
Kendime yüklüyorum
Bu açlığın kabahatini.
Sanki varmışsın da
"Kızgınmışsın" biraz bana,
O bahaneyle uzak duruyormuşsun. İstemiyorum
Saçlarının savrulmasını
Rüzgarda.
Bu sevdadan benim payıma düşen,
Zaten fazla.
İki şey bilirim,
Biriktiği gözlenemeyen:
Biri sevda, biri emek.
Zamanı geldiğinde,
Zamanlı zamansız
Ve de çoğunlukla ulu orta,
Dökülüverir
Yüreğe,
dile,
ele...
Yaşlı yüzümü değdirmek için yüzüne,
İlişmek için gözüne,
Ben yaktım ışıkları...
Uzak sevmenin çok ağırmış faturası.
Düşünsene, nasıl uzun beklemişim...
Bağışla sevgilim, ben geciktim...
HOŞ GELDİN
ESKİYEN YÜZÜMÜN YENİ GÜLÜMSEYİŞİ,
Hoş geldin!