Küçük şeytan, bacaksız haliyle boyundan büyük laflar eden, her gelene posta koyan, zekasıyla okuru güldürürken düşündüren ve hep 5 yaşında olan Alper Kamu'nun maceraları devam ediyor.
Güncel yazarlara olan tutumu kıran ve Modern Edebiyatımız da çok ayrı bir yeri olan Alper Canıgüz, eşsiz karakterini bu eserinde yine 5 yaşında tasvir etse de hayat treninin daha uzak duraklarına bırakmış.
Oğullar ve Rencide Ruhlar'da olayların içinde bir cinayet olmasına rağmen, genel olarak mizahi tema, yoğunluğunun bozulmasına izin vermiyordu. Ancak Cehennem Çiçeğinde tam kitabın adı gibi cehennem sancıları hissediliyor.
Mahalleye yeni taşınan ailenin sakat çocuğu ölür ve ağabeyi öldürdüğünü cehennem çiçeğimize söyler. Tabii bizim küçük şeytanımız bu gizemli olayın tadına bakmadan rahat duramaz. Kahramanımız bu yeni macerasıyla uğraşırken hayat ona bakıcısı ve amcasının ölümüyle yeni bir yetişkinlik durağında olduğunu hatırlatmak için pusuya yatmıştır.
Bazı okurların karakter hakkındaki görüşlerinde, çocuk bir karaktere yetişkin profili yüklemenin itici bir şey olduğu gibi değerlendirmeler gördüm. Kendi düşüncem saygı duymakla beraber farklı bakış açılarının her zaman insana farklı perspektifler kazandırmasıdır.
Kitabın ülkemizdeki deprem olaylarına, toplum yapısına ve çocuk şiddetine değinmesi onu sandığımızdan daha ciddi kılıyor.
5 yaşını geçtiniz mi? Cevap evet ise çürümeye hoş geldiniz...
Cehennem ÇiçeğiAlper Canıgüz · April Yayıncılık · 20136,4bin okunma
“Pazarlığa açık değilse ruhum, şeytan beş para vermeyeceğindendir; çünkü ben Alper Kamu, gösterişli bir yalan, insanlığın kara yazgısına vurulmuş lanetli bir mühürden başka birşey değilim” (sayfa/219) diyerek Alper Kamu karakterini bu kitapta özetliyor Alper Canıgüz. Bu serinin ikinci kitabı olup bence en güzel kitabıdır. Güldürürken, gözyaşınızı gırtlağınızda bırakır ne olduğunu anlamazsınız. İyi okumalar.
Uzun bir aradan sonra 7 Ekim'de tiyatro izleyeceğim:Kocaeli Şehir Tiyatrosunun ilk oyunu olan Vişne Bahçesi'ni.Oyundan önce Antov Çehov'un yazmış olduğu Vişne Bahçesi'ni okumak istedim.
Çehov oyunu 1903 yılında dört perde olarak yazmış.İlk gösterimi 1904 yılında Moskova Sanat Tiyatrosunda yapılmış.O tarihten günümüze kadar da en çok sahnelenen oyunlardan biri olmuş.Çehov'un son büyük oyunu.Oyunun türü komedi.
Oyun 19.yy. sonları ve 20. yy. başları Rusya’da geçiyor ve dönemin Rusya'sının siyasal ve toplumsal görünümünü soylu ve burjuvari hayat süren bir ailenin üzerinden anlatıyor.
Oyun soylu bir ailenin hiçbir şey yapmadan yaşaması sonucu ekonomik gücünü yitirmesi ve ellerindeki toprakları kaybetmesini anlatıyor.
Dönemin Rusya'sında meydana gelen toplumsal değişiklikleri ve toplumun çelişkilerini yansıtan gerçekçi bir oyun.Rusya hakkında çok şey anlatıyor.Mutlaka okunmalı...
Aslında “Sensiz yaşayamam” derken, “Sen olmazsan ölürüm” denilmiyordu. Evet, insan hayatına devam ediyordu. Ölmüyordu fakat pek yaşıyor da sayılmazdı. Çünkü onsuz yaşanan şeyler hep eksik, hep yarım, hep yaralanmış oluyordu.