Ve o hüzünlü çağrıyı duyan müzik merhametle aşağıya doğru eğilerek, düşmekte olan bedenini kavrıyor. Herkes alevler içinde olan bu adamı terk etti. Dostları çoktan gitti, düşünceleri ise sürekli uzaklarda yolda, sürekli gözü pek bir yolculuktalar. Ona son, yedinci yalnızlığına eşlik eden sadece müziktir.
Sayfa 118 - Zeplin Kitap
PLATON'UN İDEAL TOPLUMUNDA SANAT VE SANSÜR
Şüphesiz Platon sanatın bizzat kendisinin yüksek bir ahlaki değere sahip olduğunu bilecek kadar büyük bir sanatkardır: Müzik insanı yumuşatır, tragedya ve şiir insanda yüce ve asil duygular yaratır vb. Ancak sanatın özü itibariyle bir taklit olduğunu düşündüğü için onun Tanrıları, kahramanları, ataları onların iyi, yani olumlu ahlaki niteliklerini
Sayfa 412 - İstanbul Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
“Nezaket kurallarına uygun bir teşekkür bile etmezdin demeyeceğim, çünkü nezaket kuralları yakın dostlukları incitir; ama sen tatlı bir arkadaşlığın zarafetinden, Yunanlıların teprvöv naxóv dediği hoş sohbetlerin sevimliliğinden, yaşamı güzelleştiren, müzik gibi hayata eşlik eden, her şey arasında uyum kuran, sert ve sessiz aralıkları ezgiyle dolduran bütün basit insanlıklardan uzaktın.”
Sayfa 37Kitabı okudu
Feynman'ın yaşamındaki o dönemindeki çalkantılı entelektüel akışı içinde, kişisel yaşamı da derinden evrildi. Gençliğinden, hatta neredeyse çocukluğundan beri, belli bir kızı tanımış, hayran olmuş ve hayalini kurmuştu, onda kendini göstermeyen niteliklere sahip bir kız: sanat ve müzik yeteneği ile genellikle bunları eşlik eden toplumsal özgüven ve zarafet. Arline Greenbaum lisenin ilk yıllarında yaşamındaki bir varlık olmuştu, o 15, kızda 13 yaşındayken onunla tanışmıştı. Aradığı her şey onda var gibiydi. Piyano çalıyor, dans ediyor ve resim yapıyordu. O MIT'ye girdiğinde, artık aile yaşamının bir sabiti olmuş, aile için elbise dolabının kapısına bir papağan resmi çizmiş, kız kardeşine piyano dersleri vermiş ve sonrasında da yürüyüşlere götürmüştü.
Sayfa 49Kitabı okudu
ama sen tatlı bir arkadaşlığın zarafetinden, Yunanlıların τερπνòν κακóν dediği hoş sohbetlerin sevimliliğinden, yaşamı güzelleştiren, müzik gibi hayata eşlik eden, her şey arasında uyum kuran, sert ve sessiz aralıkları ezgiyle dolduran bütün basit insanlıklardan uzaktın.
Şamil'in oğlu Cemaleddin esir alınıp St. Petersburg'a getirileli on üç yıl olmuştu. Bu on üç yıl içerisinde Şamil, Zümrüdüanka gibi Ahulgo'nun küllerinden yeniden doğmuş ve Kafkasya'ya hakim olmuştu. Rus askerleri, akın akın bu dev gibi adama saldırmış ancak geri çekilmek zorunda kalmıştı. Bu on üç yılda, esir olarak St.
