Anadolu topraklarının zenginliği bilinir, tanınır. Ürün çeşitliliğiyle hayvan çeşitliliğiyle iklim çeşitliliğiyle ve daha bir çoğuyla... Ama özellikle anadolunun en köklerine yani köylerine giderseniz çok fazla uyarı alırsınız en önemlileri de 'çukurlara dikkat et bizim burada çok yılan olur'dur. E haklılardır bilemezsiniz, zehirlisi de
Ahmed Arif'in deyimiyle insanın Yaşar Kemal için "bir daha hangi ana doğurur seni" diyesi geliyor eserlerini okuduktan sonra. Yılanı Öldürseler, buram buram Anadolu ve Çukurova kokan ama yine Evrensel nitelikte bir kitap. Din, ahlak öğretileri, kadının toplumdaki yeri, töre gibi taşlara basa basa, incecik bir kitapla dolu dolu şeyler
Eline koltuk değneğini verdi. Hasan karşıdan koltuk değneğine bakarken, sanki kalkar kalkmaz yürüyeceğini sanıyordu. Ancak hiç de öyle kolay olmadı. Çünkü uzun zamandır yattığından, ayakları bile açılmıyordu. Ökkeş'in yardımıyla avluda birkaç küçük adım attı. Yanında Ökkeş olmasa hemen düşerdi. Ama Ökkeş , onu sıkı sıkı tutmuştu.
Hasan:
"Yarın da biraz çalışırız."
O günden sonra bazen Esme Teyze bazen Ökkeş, Hasan'ı avluda yürütmeye çalıştılar. Nasıl Hasan ona bisikleti öğretirken:
"Gayret Ökkeş , haydi Ökkeş, " diyorduysa, Ökkeş de şimdi Hasan'a:
"Haydi Hasan, yürüyeceksin Hasan, gayret Hasan," diyordu.
Bir gün aynı Hasan'ın bisiklet öğretirken yaptığı, gibi Ökkeş, Hasan'ı bırakıverdi. Hasan kendi kendine yürümüş, Ökkeşlerin odasının yanına dek gitmişti. O, Ökkeş'i ardında sanıyordu. Bir dönüp bakınca:
"Yürüdüm Ökkeş , yürüdüm, kendi kendime yürüdüm!" diye bağırdı.
...
ESME ....
#SPOİLER
Ne güzel bir isim dedim daha kitaba başlarken .
Adın dağlarda yankılansın. .
ESME ...
ESME ...
ESME ....
Sonra anladım ki daha doğarken adını "ürkerek _korkarak " koymuşlar. .Korkmuslar güzelliğinden de ES diyememişler ..ESME deyip kanatlarını kırıvermişler ... yılanın başını baştan ezelim "Deli rüzgar gibi
BU COĞRAFYADA KADIN OLMAK…
Yılanı öldürseler; buram buram anadolu ve çukurova kokan, o bölgenin yaşayışını inanışını kültürünü dilini söylemlerinin her detayıyla anlatıldığı, vurgulanan temanın anlamsal yoğunlukla işlendiği, roman kişilerinin karakteristik özelliklerinin başarıyla oluşturulduğu, toplumsal kalıp yargıların ve cehaletin
Hayasızlığın, arsızlığın, namussuzluğun bir topluluğu ne hale getirebildiğine yönelik yazılmış, derinliği bir hayli fazla olan Yaşar Kemal'in eseri ''Yılanı Öldürseler''.
Peki kimdir, nedir bu yılan? Tek suçu güzel olmak olan Esme mi? Şuursuzca, hayasızca ona iftira atıp, namussuz diyenler yılandan daha beter değil midir? Bunlar öyle bir yılan ki zehirli dilleriyle insan sokan, haysiyet ve şeref celladı yılanlar.
Bir insanda ne eksikse, en çok neyin yokluğunu çekiyorsa diline onu dolar, sürekli o şeyden bahseder. İşte hikayenin geçtiği bu Çukurova köyünde de ahali sürekli namustan dem vuruyor çünkü kendileri namus konusunda noksandır. Fakat nankör insan, aşağılık insan kendisine dönüp şöyle bir bakmaz da yanındaki yöresindeki insanlara dil uzatır. Yanlış olmasın psikolojide buna ''yön değiştirme'' diyorlardı sanırım. İçlerindeki bütün pisliği, bütün zehri Esme adlı kadına kanalize eden bu köylüler, cehaletin derin bataklığına sıkışıp kalmanın ne vahim işlere sebebiyet vereceğini tüm gerçekliğiyle ortaya koyan bir portre çiziyor adeta.
Bu harika eserin ardından ''Çağrı'' filminde Hz.Hamza rolüyle hafızalara kazınan Anthony Quinn'in başrolünde olduğu ''Zorba'' filmini incelemesini yaptığımız bu eserde anlatılan ve verilmek istenene mesaja benzer olması açısından izlenebilir. Ayrıca bu filmin yapılmasına vesile olan ve ilham veren Nikos Kazancakis'in aynı adlı eseri Zorba da okunabilir.
Keyifli okumalar.
Yılanı ÖldürselerYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202018,7bin okunma