Doyumsuz uykuyu yâr sinesinde tattım.
Bin şükür...
Gerdanında aşka esnedim.
Şimdi uyanık bir düşteyim.
Uzaklık denen katilin idam fermanını bekliyorum.
Özlüyorum,
Kime ne...
// Yusef Masadow//
bu ara çok boşluktayım, boşluğun dolması için zaman zaman musluklar açılıyor. üzerimde yaşlı hüznü var, hemen bulutlanıyorum. bu arada dolma derken aklıma biber dolması geldi.. bir de dolmaya sarma, sarmaya dolma diyenler.. bu ne anlam bilmezlik! kafa patlatmak yerine kalkıp mısır patlatayim diyorum ne dersiniz? hiçbir şey diyemezsiniz çünkü
Az önce mezarlıktan çıktım ve her dua okuyuşumda esnedim, bu çok dikkatimi çekti. Normalde hiç esnemezken her duada esnemem çok garibime gitti, ben de araştırdım tabii, cidden böyle bir şey varmış. “Dua okurken esnemek.”
Uykumu çaldılar galiba. Bütün gün esnedim durdum. Şimdi uyuyamıyorum. Kiii bugün işte baya bir yorulmuştum. Hayat garip yani...
Ahmet Haşim
Dün sabah erken evimden çıktım. Derme çatma bir kır bahçesinde, genç bir dut ağacının gölgesinde oturdum. Bir hafta evvel uzaklardan gelen bir dostun hediye ettiği hakiki bir Havana sigarasını yaktım. Kahvemi içtim. Buğulu bir soğuk su bardağı karşısında, başım her türlü düşünme eyleminden kurtulmuş, uzakta, tepelerin arasından çizilen denizin koyu lacivert hattına daldım. Birden çenelerim gerildi. Uzun uzun esnedim. Bu rahat esneyiş, bana, şu tatlı yaz sabahında, bir mutluluk dakikasının sonsuzluğu içinde yüzdüğümün haberini verdi.
