"Ben isterim ki annem Esmanın ölümünü daha duymamış olayım,böyle üşümiyeyim,ben isterim ki çocuk kalbimi anlayan annem olmayınca ben de olmayayım.Annesizliği anlatan bir masal anlatın kendimi daha iyi anlamak ve tanımak istiyorum"
Ya hatırladığımız zaman içimizde hep var olduğunu ispat eden sevgilerle kanımızı heyecanlandıran Horasan,Türkistan,Kırım ve Endülüs kentleri.Orada mıdırlar ?
Hudutsuz çöllerin metanetini kelimelerini içinde tutan ve derinden derine o kargaşaya rağmen o esmer adamın söylediğini duydum: La havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim.
....boz renkli duvarların ölüme de hayata da aynı oranda yabancılaşmış hayvanat bahçelerinde ki yılanlar gibi ve ne zaman gitseniz elinizin altında olan yıllar gibi.....
Bu,mavi bir gök,bayraklar ve direklerdeki pırıl pırıl flamalarla güzelleşen bir bayram değil,öfkeyle kabaran bir deniz,yerlere eğilmiş ağaçların arasından ıslık çalarak geçen bir rüzgarın güzelleştirdiği bir bayramdı.
Bütün kötülükler, her daim adamıza ulaşmadan yok olur. Deniz... O,ada için gerekli olan iyi,güzel şeyleri getirir yalnız. Sahip olduğumuz iyi ve güzel şeyleri burada tutan da denizdir.