Kendime yakın gördüğüm şarkılar vardı
Tekrar tekrar dinledim.
Bazı cümleler vardı tekrar tekrar okudum. Defalarca baktığım fotoğraflar vardı benim. Bilmem kaç bin defa geri sardığım filmler. Anlamadığım için değildi bu tekrarlamalar.
Fazla iyi anlatıyorlardı, fazla yakındılar.
Bir acıyı zamanında görmezden geldiğiniz zaman o içinizde kaos alanı oluşturur siz bunu uzun bir süre fark etmezsiniz ta ki başka bişey canınızı yaktığında şah damarınızdaki kanın akışını hissedene kadar zamanla buna bile alışıyorsunuz neyin nerde nasıl acıdığını acıttığını fark ediyorsunuz biraz da sesli söylemek gerekiyor artık iç sesinizi kendiniz duyabilmelisiniz her acı başka bişey öğretiyormuş.
İçimi ne kadar acıtırsa acıtsın çok sevdiğim bir şeyi geride bırakmak bana hep çok korkunç bir şeymiş gibi geldi, sonra bir gün acının ayaklanıp beni olduğum yerden kazıyarak götürdüğünü hissettim.
Bazı vedalar mecburidir.
Bazı vedalar zaferdir.
Benden geriye ne kaldı diye kendime bakıyorum.
Yıllar geçmiş, en çok fedakârlığı ben yapmışım, en çok ben koşturmuşum, ben sevmişim, en ince ben düşünmüşüm bir parça vefaymış aradığım ama onu da bulamamışım ben aslında yalnızmışım çok yol yürümüşüm ama hiçbir yere varamamışım.