Ülkenin acı yaşantılarını, sıkıntılarını kurgusuz bir şekilde hikâye olarak önümüze seren bir kitap.
Ölüm, sarsılmaz günlerimizi yıkan bir tabut,
Kültürümüzün ve tabularımızın yaşattığı sorunları dile getiren psikolojik sorunlar,
Egomuzun uçsuz bucaksız çıkışı,
Şiddetin ve baskının getirdiği son radde,
Titizliğin zihne takılan kelepçesi,
Ve daha birçok konu üzerinde yaşanılanlar en anlaşılabilir bir dille dökülmüş.
Genelde popüler kitapları beğenmem ancak bu kitap bir başka. Gerçek yaşama hikayelerini dinlemek bir başka etkili oluyor. Bu nedenle filmleri okunmak yerine en doğru halini öğrenmek için okumak daha doğru olur.
Kitabın sonuna eklenen hastalardan gelmiş mektuplardan özellikle bir tanesini çok beğendim. Farklı bir güzellik katmış kitaba.