Esra Güneş

Esra Güneş
@esragunesx2
2 okur puanı
Ocak 2018 tarihinde katıldı
Esra Güneş tekrar paylaştı.
Sahipsiz bir elmas bulursan senin olur. Sahipsiz bir ada da. Bir düşünce ilk senin aklına gelse beratını alırsın, senin olur. Benimki de öyle: Benden önce kimse yıldızlara sahip olmayı akıl edemediğine göre, yıldızlar benimdir.
Sayfa 57
Reklam
Esra Güneş tekrar paylaştı.
“Gitme, seni bakan yapacağım “ dedi. “ Ne bakanı? “ “ A... Adalet bakanı! “ “ Ama burada yargılayacak hiç kimse yok ki! “ O halde sen de kendini yargılarsın “ diye yanıtladı kral. “Kendini yargılamak diğer insanları yargılamaktan çok daha zordur. Kendini gerektiği gibi yargılayabilirsen, çok adilsin demektir.”
Esra Güneş tekrar paylaştı.
Yıldızlardan birinde ben yaşıyor olacağım. Ben gülüyor olacağım bir tanesinde. Ve geceleyin gökyüzüne baktığında Bütün yıldızlar gülüyor gibi olacak… Yalnızca senin gülen yıldızların olacak!

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Esra Güneş tekrar paylaştı.
"Sevdiğiniz çiçek milyonlarca yıldızdan yalnız birinde bile bulunsa yıldızlara bakmak mutluluğunuz için yeterlidir."
Sayfa 33
Esra Güneş tekrar paylaştı.
"Akılcı kararlar alıp planlar yaparak hayatımızın akışını denetleyebileceğimizi zannediyoruz. Oysa balık yüzdüğü okyanusu denetleyebilir mi? Bu sadece sahte beklentiler ve hüsranlar yaratır."
Reklam
Esra Güneş tekrar paylaştı.
Toprak; hayattaki derin, sakin, katı şeyler... Su; hayattaki akışkan, kaygan ve değişken şeyler... Rüzgâr; hayattaki terk, göç ve devr eder şeyler... Ateş; hayattaki yakan, yıkan, yok eden şeyler... Boşluk; hayatta, varlıklarıyla değil yokluklarıyla bizi etkileyen şeyler...
Esra Güneş tekrar paylaştı.
Kader, hayatımızın önceden çizilmiş olması demek değildir. Bu sebepten, "ne yapalım kaderimiz böyle" deyip boyun bükmek cehalet göstergesidir. Kader yolun tamamını değil, sadece yol ayrımlarını verir. Güzergah bellidir ama tüm dönemeç ve sapaklar yolcuya aittir. Öyleyse ne hayatının hakimisin, ne de hayat karşısında çaresizsin...
Sayfa 275Kitabı okudu
Esra Güneş tekrar paylaştı.
"Arkadaşlık ve dostluk, yakın kavramlar gibi dursalar da, aralarında büyük farklar vardır. İnsanın pek çok arkadaşı olabilir, dostuysa parmakla gösterilecek kadar azdır. Önce arkadaşını seçersin, sonra da dostluk çizgisini aşabilirse, ona ‘’dostum’’ dersin. Önemli olan bu aşamayı iyi saptayabilmek."
Esra Güneş tekrar paylaştı.
Bir yalan söylendiği zaman insanların değil, eşyanın bile buna nasıl tahammül ettiğine şaşıyordum. Yalana her şey isyan etmelidir. Eşya bile: Damlardan kiremitler uçmalıdır, ağaçlar köklerinden sökülüp havada bir saniye içinde toz duman olmalıdır, camlar kırılmalıdır, hatta yıldızlar bile düşüp gökyüzünde bin parçaya ayrılmalıdır filan...
Esra Güneş tekrar paylaştı.
İnsan kendisini ne kadar sınırlarsa o kadar yakınlaşır sonsuzluğa; bilhassa da dünyaya sırt çevirmiş gibi görünen insanlar, kendilerine has maddelerle termitler misali tuhaf ve kesinlikle eşsiz bir dünya maketi inşa ederler.
Sayfa 16
Reklam
Esra Güneş tekrar paylaştı.
Ancak her ne kadar maddeye bağlı değil gibi görünseler de, düşünceler bile bir dayanağa gereksinim duyarlar, aksi durumda öteye beriye çark etmeye ve anlamsız bir şekilde kendi etraflarında dönmeye başlarlar; düşünceler de hiçliği kaldıramaz.
Sayfa 51
Esra Güneş tekrar paylaştı.
Dünyanın en basit, en zavallı, hatta en ahmak adamı bile, insanı hayretten hayrete düşürecek ne müthiş ve karışık bir ruha maliktir!.. Niçin bunu anlamakta bu kadar kaçıyor ve insan dedikleri mahluku anlaşılması ve hakkında hüküm verilmesi en kolay şeylerden biri zannediyoruz? Niçin ilk defa gördüğümüz bir peynirin evsafı hakkında söz söylemekten kaçtığımız halde ilk rast geldiğimiz insan hakkında son kararımızı verip gönül rahatlığıyla öteye geçiveriyoruz?
Esra Güneş tekrar paylaştı.
Bir kitabı okurken geçen iki saatin, ömrümün birçok senelerinden daha dolu, daha ehemmiyetli olduğunu fark edince insan hayatının ürkütücü hiçliğini düşünür ve yeis içinde kalırdım.
Sayfa 86
Esra Güneş tekrar paylaştı.
Dostoyevski (11 Kasım 1821 - 9 Şubat 1881)
"Her şey insanoğlunun elindedir ama yine de sırf korkaklığı yüzünden her fırsatı elinden kaçırıyor... Bu artık bilinen bir gerçek... Acaba insanlar en çok neden korkarlar? Doğrusu ilginç bir soru. İnsanlar en çok atacakları yeni adımdan, söyleyecekleri yeni sözden, kısacası alışkanlıklarını terk etmekten korkarlar..."
Esra Güneş tekrar paylaştı.
Yoksulluk ayıp değildir, doğru, ama sarhoşlukta erdem değildir kesinlikle. Fakat sefalet ayıptır. İnsan yoksul da olsa ruhundaki asaleti koruya bilir. Fakat, sefalete düşünce asla... Bir kimseyi sopa ile toplumun dışına atamazlar, daha da alçatmak için süpürürler. Doğrudur da... Çünkü sefalete düşünce kendimi ilk suçlayacak benimdir. İnsan kendi yüzünden meyhaneye düşer.
Esra Güneş tekrar paylaştı.
''Hem böyle yapıyorum hem de yaptıklarımdan korkuyorum.'' diye düşündü. ''Hım...Evet, her şey insanın elindedir. Fakat insan korkaklığı yüzünden çok şeyi kaybedebilir. Gerçek bu. İnsanların en çok neden korktuklarını bilmek isterdim. Onları en çok korkutan şey yeni bir adım atmak, yeni bir söz söylemek...''
Reklam
Esra Güneş tekrar paylaştı.
Uçakların icadı Zweig'ın neslini çok heyecanlandırmış, dünyada savaşların sonunun geldiğine inandırmıştı. Uçaklar havadan uçtuğuna göre sınır falan tanımazdı ki. Dolayısıyla sınırlar yok olacak, barış gelecekti. Ama o nesil birkaç yıl sonra uçakların gökten bomba yağdırarak Avrupa'yı yıktığını görmenin şokunu yaşamıştı.
Sayfa 430Kitabı okudu
Esra Güneş tekrar paylaştı.
Eğer yaşamın yalnızca umutsuzluğu taşıyorsa gerisinin hiçbir önemi yoktur! İster zaferler isterse yenilgiler söz konusu olsun, senin için her şey kaybedilmiştir, sonsuzluk seni artık hiç içine almaz, seni hiç tanımamıştır veya daha da kötüsü seni tanırken seni kendi ben'ine, umutsuzluğun ben'ine çiviler!
Sayfa 29 - Doğubatı Yayınları, Çevirmen: Mehmet Mukadder Yakupoğlu
Esra Güneş tekrar paylaştı.
İlk defa eve, kalbine dışarıdan gelmiş, gözle görülmeyen, belirsiz ve yine de mevcut olan olağandışı bir yükle dönüyordu.
Esra Güneş tekrar paylaştı.
Anlıyorum ki, zalim ve kıyıcı bir gerçekten kurtulmanın tek çaresi, reel dünyadan kitaplar dünyasına sığınmak.
Esra Güneş tekrar paylaştı.
İnsan mutluluğu üstüne düşünüyorum da, böylesi bir dünyada insana bir çıkar yol bulamıyorum. Bu dünya sevgisiz bir dünya. Dünyayı sevmeyenlerin, ağaçları, kuşları, ak bulutları, mavi göğü, akar suları, topal karıncayı, hasta kurbağayı sevmeyenlerin dünyası. İnsanoğlunu sevmeyenlerin dünyası. İnsanın yozlaşma belirtisi, insanın sevgisizliğiyle başlar.