"acının yasını tutamamak" diye bir kavram var, vardı, varmış... niye tutulamasındı... tutamıyorum... tutulamıyor.. kabullenmiyorum... kabullenemiyorum... acı hep taze...
Şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana yarabbi
taşınacak suyu göster, kırılacak odunu
kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde
bileyim hangi suyun sakasıyım ya rabbelalemin
tütmesi gereken ocak nerde?
#ismetözel
mart ayını severdim biraz doğduğum ay diye, bahar geliyor diye... ama yine de aylara öyle pek anlam yüklememiştim şu zamana kadar. şubat... ama şubat ara ara mahzunlaştığım... belli etmiş niyetini... çok acı yüklendi şubat... sevemiyorum artık...
beni koşulsuz sevgisiyle sarıp sarmalayan varlık yok artık... yerine bir şey konulamayan... kokusu bile burnumda tüten... kokusundan iz kalmayan... belkilerin, ihtimallerin yokluğu... iç sızısı... zor...