Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Siyah belki aldatır içindeki beyazı Talihin aynaları kırıyorsa,hüzündür Sen yine anlamadın ne baharı, ne yazı Beni cehennem kılan o esrarlı yüzündür Sen küçük bir lalesin; avuçlarında nergis Ben acının zehrine su katan hummalı dev Gözlerinde isyanı damıtıyor kan ve sis Gözlerimi yakıyor bu karayel,bu alev Sen uzak bir nehirsin denizlere yabancı Ben ruhumun çölüne göklerden su taşırım Senin kalbinde kahra gülümseyen bir sancı Ben kalbimi dağların derdiyle paylaşırım Bilmem neyi aradım bir ömür kuşlarında Binbir gece yürüdüm hangi muamma için Zümrüd-ü anka uçar senin bakışlarında Benim rüyalarımda birkaç deli güvercin.."
Nurullah Genç
Nurullah Genç
The Night Watch 1642
Hollanda'nın önemli ressamlarından Harmensz van Rijn Rembrandt, birçok sanatçının yanında eğitim aldı. Pieter Lastman ve atölyesini paylaştığı Jan Lievens'ten etkilendiği biliniyor. 1630'ların başında Amsterdam'a yerleşen sanatçı, yaptığı başarılı portrelerle önemli bir gruba hitap etmeye başladı. Dönemindeki sanatçılardan farklı olarak, geçmişi değil, devam eden hayatların hikâyesini resmetmeye çalıştı. Tutkulu ve meraklı bir karakteri olması, onu farklı konuların resmini yapmaya itti. Tuval üzerine yağlı boya ile resmettiği 'Dr. Tulp'un Anatomi Dersi', çevresinde şaşkınlık yarattı. En ünlü eseri ‘Gece Bekçileri' ise kalabalığın içinde dinamik ve hareketli bir grup portresi olarak dikkat çeker. Yüzbaşı Frans Banning Cocq ve Teğmen Willem van Ruytenbuch komutasındaki şehir muhafızlarının gece devriyesinin anlatıldığı tablonun en önemli özelliği, ışık oyunları sayesinde esrarlı bir hava yaratılmış olmasıdır. Tabloda, Barok tarzın en önemli özelliklerinden ışık gölge karşıtlığının, ressam tarafından ustaca kullanılması sayesinde, tüm figürler canlıymış gibi algılanır.
Reklam
Şiir-resim alegorisi arşivimden )
Necip Fazıl Kısakürek
Necip Fazıl Kısakürek
KALDIRIMLAR Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında, Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum. Yolumun karanlığa karışan noktasında Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum.
Yağmur
Vâreden’in adıyla insanlığa inen Nûr Bir gece yansıyınca kente Sibir dağından Toprağı kirlerinden arındırır bir Yağmur Kutlu bir zaferdir bu ebabil dudağından
Cüneyt hazretleri vefatından sonra rüyada görülür. Ve kendisine şu sual sorulur: Ey Ebulkasım şimdi ne haldesin, ne haber var? Cüneyt bu suale şöyle cevap verir; Dünyada sarfedilen o güzelim gözler ve yıldızlı laflar burada asla faide vermedi. Batın İlimlerinin esrarlı tabirleri ise işimize hiç yaramadı bize yarayan sadece gece yarısı kalkıp da kılmış olduğumuz iki rekat namazdır. Amel bakımından boş olma, hal ilminden geri kalma.Malumun ola ki sadece zahiri ilim insanı kurtarmaz
YAĞMUR Vâreden’in adıyla insanlığa inen Nûr Bir gece yansıyınca kente Sibir dağından Toprağı kirlerinden arındırır bir Yağmur
Reklam
Yağmur Şiiri
Vâreden’in adıyla insanlığa inen Nûr Bir gece yansıyınca kente Sibir dağından Toprağı kirlerinden arındırır bir Yağmur Kutlu bir zaferdir bu ebabil dudağından
Kaldırımlar / Necip Fazıl Kısakürek Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında, Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum. Yolumun karanlığa karışan noktasında Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum. Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık, Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar. Bu gece yarısında iki kişi uyanık: Biri benim, biri de uzayan
Gönülde hissettiğim yazdığımla bir benim Madem kabir topraktır bedenim kabir benim Ahirete kalmasın aman ha hesap kitap Her gece, gündüzüme münker ve nekir benim Vücudum henüz dolu dizgin, ruhumsa bitap Mânânın ekseninde hor benim, hakir benim Var oldum aşık oldum, aşık oldum var oldum Bir esrarlı soruyum, izâhım nedir benim Her göğe eren dağın zirvesinde kar oldum Bilmedim ki aczimi arttırır kibir benim Koca alem tertemiz, bembeyaz bir sayfaysa O koca sayfadaki siyah nokta, kir benim Dilime sen düşersin gökte bir yıldız kaysa Sana vuslat yegane dilediğimdir benim -ali
Siyah belki aldatır içindeki beyazı Talihin aynaları kırıyorsa, hüzündür Sen yine anlamadın ne baharı, ne yazı Beni cehennem kılan o esrarlı yüzündür Sen küçük bir lalesin; avuçlarında nergis Ben acının zehrine su katan hummalı dev Gözlerinde isyanı damıtıyor kan ve sis Gözlerimi yakıyor bu karayel, bu alev Sen uzak bir nehirsin denizlere yabancı Ben ruhumun çölüne göklerden su taşırım Senin kalbinde kahra gülümseyen bir sancı Ben kalbimi dağların derdiyle paylaşırım Bilmem neyi aradım bir ömür kışlarında Binbir gece yürüdüm hangi muamma için Zümrüd-ü anka uçar senin bakışlarında Benim rüyalarımda birkaç deli güvercin #nurullahgenc
Reklam
Diyalektik *
_Spinoza: Anlamak, sevmenin başlangıcıdır. _Leonardo da Vinci: Anlamadığın bir şeyi, ne sever ne de nefret edersin. _Marki de Sade: İnsanın anlamadığı ve bilmediği bir şeyden hoşlanmaması kadar doğal bir şey olamaz. _Gazali: Bir şeyi sevecek ya da düşman olacaksan, onu bilmen gerekir. _Freud: Sevmek için anlamaya gerek yok çünkü insan duygusal
Kaldırımlar
Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında, Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum. Yolumun karanlığa karışan noktasında Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum. Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık, Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar. Bu gece yarısında iki kişi uyanık: Biri benim, biri de uzayan kaldırımlar. İçimde damla damla bir korku
278 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.