Hayatı sesini duyurmaya, kendisini sürecek insanları bekleyen işlenmemiş, engebeli bir toprak gibi düşünüyordu; özgür, dürüst insanlara sessizce şöyle vaatlerde bulunuyordu hayat: " Mantığın, gerçeğin tohumlarıyla tohumlayin beni, bire yüz vereceğim size."