DEDEMLE SABAH DİYALOĞUMUZA BUYRUNUZ:
-Sen evlenmedin mi?
Yok.
-Niye?
Niyesi mi var öyle oldu işte.
-Ammaaa, böyle yapma. Hayatta eşin olmazsa
işin olmaz. Böyle yalınız olur mu, olmaz. Eşin olacak, işin olacak, hayat olacak. Olmazsa olmaz, olsa da nasıl olur, böyle derme çatma olur işte.
😀😀
Tartışmaya açık bu konuyu uzatmıyorum dedem çoook tatlış ak sakallı bi demans hastası. Benim adımı evlilik olarak kodlamış. Eşin yok, işin yok böyle ne olacak diyo. Yooo işim var diyorum. İşin olsa ne olacak eşin yok, eşsiz insan mı olur diyo.😀
Meral kocasını hüzünlü gözlerle kapıda karşıladı.
Meral:
-Nerede kaldın Süleyman? Merak ettim.
Adam hiddetle ve sinkaflı sözler eşliğinde,
Süleyman:
-Sana ne be kadın. Sana hesap mı vereceğim.
Dedikten sonra bitkin bir halde olan karısına sert bir tokat nakşetmişti. Tokatın etkisiyle Meral duvara çarpmış sonrasında yere
BİBLO
“Biraz da kil alabilirmiyim?”
-"tabi ki, ne kadar lazım?..”
“Yani.. , - bilmiyorum ilk defa yapacağım"...
O an sanırım Bilgin’in neler düşündüğünü anlamışsınızdır. Ya bu adamı burada boğmak istemiştir ya da terslemek fakat o aksini yapmış daha nelerin olacağını da şimdiden sezmiş sükûnet ile alışverişine bir heyecan ile
Belki de tüm yaşam,
eşsiz senfonik bir bestenin canlı orkestrasında çalmak gibidir.
Her birimiz, her bir varlık, canlı ya da cansız her bir zerre, senfoninin bütüncül melodisine katkıda bulunur...
"Ölmek;
Bir sanattır, her şey gibi.
Eşsiz bir ustalıkla yapıyorum bu işi.
Öyle ustaca ki insana korkunç geliyor.
Öyle ustaca ki gerçeklik duygusu veriyor.
Bu konuda iddialıyım sanırım.."
(
Konu : tekerlek üzerinde seyretmesiyle uyanan, "Hangi okula göndermeli, tarihi nasıl anlatmalı, doğumu nasıl öğretmeli, beladan nasıl esirgemeli?" gibi kaygılarla, giderek bir yol arkadaşına dönüşen oğluyla ilişkisini anlatıyor.
Yorum : babalık sorumluluğu üzerine yazılmış, her baba ve baba adayının okuması gereken can dündar'ın eşsiz eseri.
Kötü sandığın çok şey vardır ki senin için iyidir. İyi sandığın çok şey vardır ki senin için kötüdür. En sağlıklı yol, takdiri kabullenmen ve her hale şükür diyebilmendir. Dış görünüşe pek aldanma. Çünkü insan, kalbiyle, düşüncesiyle ve diliyle adamdır, kıyafetiyle değil. Benzi sarı, zayıf kimseleri hor görme.
Çünkü insan iki küçük et parçasıyla ölçülür: Kalbi ve dili.
Öyleyse insanların bu iki değerinden faydalanmaya çalış; gerisi et, kan ve kemiktir..!