126 syf.
·
Puan vermedi
Ben bir Handke hayranıyım. İncelemeye bu sihirli sözcükle başlamak istedim. Kaspar bir oturuşta, hatta tek solukta bitirdiğim bir oyun oldu. Okurken muazzam keyif aldığımı belirtmem gerek. Oyunun aslında 19. yy başlarında Almanya'da nasıl olduğu bilinmeyen şekilde ortaya çıkan Kaspar Hauser isimli genç üzerinden işlendiği yönünde birkaç okuma yaptım. Kitabın sayfa kullanımı standartların dışında. Alışmak kolay olmadı. Ancak farklılığın keyif verdiği bir okumaydı. Oyunu temel alan birden fazla alt metin ve verilen epey mesaj olduğunu anlamak zor değildi. Gözümüze soka soka basit olarak verilen mesajların arkasında ayrıca hemen göze çarpmayacak bir örüntü var. Kaspar başta bir şey bilmez, kural tanımaz bir birey olarak sahneye geldiğinde sahnede her şey dağıtılır. Kaspar ehlileştikçe arkadan suflörler ona olması gerektiği şeyi gösterdikçe, onu bir kalıba soktukça sahnede yer alan araçlar da yerli yerine oturur. Hatta Kaspar sıradan bir vatandaş haline geldiğinde birden fazla kaspar bile ortaya çıkar. Detayların bu denli güzel işlenişi kitabın sonunda da kendini ortaya çıkaran örüntüler silsilesi beni inanılmaz tatmin etti. Kitabın sonunda bir gizemi çözmenin mutluluğunu taşırken, kitabı bitirmiş olmanın da hüznünü hissettim. Yazarın yönetmen edasıyla sahnedeki eşyaları kullanması beni etkiledi. Bu biraz da benim oyun kültürümün azlığından olabilir ve fakat Handke okumak bana eşsiz bir zevk veriyor. Tavsiyedir. Okuyalım, okutalım.
Kaspar
KasparPeter Handke · İmge Kitabevi · 201847 okunma
"Ama geceleri, hele geceleri... Gökler tekrar canlanıp tutuştuğu zamandır ki insan, dünyanın o eşsiz gücünü ve sonsuzluğunu daha iyi duyar, kendini bu sonsuzluk içinde kaybeder..."
Sayfa 116 - İletişim Yayınları, 2013Kitabı okudu
Reklam
Özgürlük, efendinin dayattığı sefilliğe karşı, kendi çabasıyla bulduğu eşsiz ziyafetin tadını çıkarmaktı.
"Eğer sen bana aşıksan, ben seni perişan ederim. Beni iyi dinle! Şu fanî dünyada az ev yap, sonra onu yıkar, viran ederim, beni iyi dinle! • Arılar gibi, karıncalar gibi yüzlerce ev yapsan yine seni kimi-kimsesiz, evsiz barksız bırakırım, beni iyi dinle! • Sen erkek, kadın bütün insanların sana hayran olmalarını, sana karşı duydukları sevgi ile mest olmalarını istiyorsun. Fakat ben, seni mest etmeyi, seni şaşkın hale getirmeyi istiyorum. • Mademki Halil’sin, ateşten hiç korkma, emin ol! îçin rahat etsin! Ben ateşi sana yüzlerce gül bahçesi yaparım, beni iyi dinle! • Sen, Kaf dağı olsan; seni hızlı hızlı dönen değirmen haline getirir, seni fırıl fırıl döndürürüm, beni iyi dinle! • Sen belki de hünerde zamanın Eflatun’u, Lokman’ı olsan, seni bir bakışta hiçbir şey bilmez bir hale getiririm, beni iyi dinle! • İsmail gibi seni kurban etmek istemem. Boğazına bıçaklar sürmem. Ne el görünür, ne yara görünür, beni iyi dinle! • Ben devlet kuşuyum. Senin başına gölge düşürmek lutfunda bulundum. Böylece seni eşsiz, üstün bir padişah yapacağım, beni iyi dinle! • Kendine gel de, az oku! Lüzumsuz kitaplarla kendini yorma! Sus, sabırlı ol! Ben seni kitap yapayım, ben seni Kur’an’ın ta kendisi yapayım..."  
339 syf.
10/10 puan verdi
Bu Ülke=Kütüphane
Cemil Meriç’in en önemli eserlerinden birisidir “Bu Ülke”. Ve Cemil Meriç’ten okuduğum ilk eser. İncelemesi yapsam mı yapmasam diye çok düşündüm çünkü beni zorlayacak bir inceleme. Eser hakkında ne yazsam eksik kalacaktır. Ama kısaca kitabın konusundan bahsedeceğim. O kadar derine inersem sayfalar yetmez. ;) Bu Ülke biyografik bir roman olmasının
Bu Ülke
Bu ÜlkeCemil Meriç · İletişim Yayınları · 201821,3bin okunma
" İç dünyası zengin insan tamamen yalnızken, kendi düşünceleriyle ve hayalleriyle eşsiz bir eğlence bulur; öte yandan, ruhsuz biri sürekli dernekten derneğe, oyundan oyuna, yolculuktan yolculuğa ve şenlikten şenliğe koşsa bile, can sıkıntısından kurtulamaz. "
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.