Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Cebirde Estetik/Güzellik Anlayışı
"Hariç" güzel değil. İstisnalar canımızı sıkar. Bir önerme ne kadar basit ve geniş kapsamlıysa bize o kadar derinlerde bir şeye parmak basıyormuş hissi verir. Matematikte güzellik, üzerinde çalışılan nesnelerin karmaşıklığını azaltıp formülasyonlarının basitliğinde kendini gösteren birçok şekle girebilir. Güzel bir teori, özlü bir teoridir. Artığı, keyfi istisnası, faydasız ayrıntıları yoktur. Güzel teori, az sözle çok şey söyleyen, birkaç kelime ile özü ortaya koyan ve tam isabetle kusursuz şekilde ortaya konan teoridir.
Doğaya eklenen, boş benliğin ve salaklığın doğurduğu her şeyi, cepheleri, kitle tesirlerini, tenazurları, zevk endişesini, gösterişi, süsleri, ihtişamı, debdebeyi, fazlalıkları, estetik hayranlık uyandırmak için yapılanları, insanları üst üste yığıp boğan şehirleri inkar edip ortadan kaldırmalıdır.
Reklam
Yeni bir insan ve toplum psikolojisini örmek için amansız kültür savaşının öncüsü olmak : işte diriliş erinin görevi. İşte benim görevim. Ancak bu amansız savaşta hiçbir zaman unutmamam gereken nokta, estetik ve kültür problemlerine daldığım her sefer, inançtan hız almaya dikkat etmem gereğidir.
Sayfa 33 - Diriliş yayınları, 47. Baskı
Diriliş, Peygamberimizin bütün sünnetlerini ihya amacını gütmek demektir.
Medeniyetimizin, çağımızda, bir tekniği, bir sanat ve estetik ifadesi, bir düşünce dinamiği, bir bilim ağı olmalı. Ki Batı uygarlığıyla savaşabilelim ve benliğimizi koruyabilelim. Diriliş, bu anlamda Peygamberimizin bütün sünnetlerini ihya amacını gütmek demektir. Çünkü: Peygamber, inanmayanların karşısına, hem söz ve düşünce, hem ahlâk, hem Tanrı'ya tapınma, hem de silâh ve müslüman şairlerin şiirleriyle çıkmıştı. Bizim de aynı yolu izlememiz gerekmektedir.
Sayfa 32 - Diriliş yayınları, 47. Baskı
Estetik ona ilişkin oldukça estetiktir. Şiir, ruh pencerelerini Allah'a açtıkça şiirdir. Yoksa balmumundan peteklerdir, bal değil.
Julius Caesar (MÖ.101-44)
İlk ve en hoşuma giden özelliği solak olmasıdır. Keke­meliği yenmek için sahilde oturup, ağzına çakıl taşlarını dol­durarak saatlerce kendi kendine konuşan ve bu yöntemle ke­kemelikten kurtulan bilgin Cicero’nun öğrencisidir. Dünya­nın gelmiş geçmiş en büyük imparatoru, devlet adamı, şair, kanun koyucu, matematikçi ve yaman bir binicidir. Tepesinin kel olmasından öyle rahatsızdır ki başına defneyapraklarından bir taç takarak gezer. Gururlu, tutkulu, zeki, iradeli, gözü pek bir kahramandır. “İnsanlığın Babası”, “Yenilmez Sezar” gibi lakaplara sahiptir. Epilepsi hastasıdır. Bu özelliğinin onun başarısını engellediği söylense de kaybettiği hiçbir sa­vaşı olmamıştır. Sezar ayrıca biseksüeldir. Daha doğrusu cin­sel tercihinin ne olduğunu tam olarak bilemiyoruz, çünkü bu konuda kendisinin bir demeci yok, ama tarihçiler, karısı ve çocukları da olduğu için gey demek yerine biseksüel demeyi tercih ediyor. Dünya zevklerine, içkiye ve kadınlara aşırı düş­kün. Bu arada kendisine açılan erkek kollarına da hiç çekin­meden vücudunu teslim edebiliyor. Bu da demektir ki erkek bedeninin o estetik güzelliğine de ayrıca düşkün. Resmen Roma soylusu güzel Comelia ile evliyken, gayri resmi olarak da bir sürü erkekle ilişki kuruyor. Savaş zamanı, isterse ge­celeri bir içoğlanın koynuna giriyor, ama gündüzleri ordunun başına geçip emirler yağdırmaktan da geri durmuyor.
Reklam
İttihat ve Terakki yalnız siyasi bir partinin adı değildi, ya­rım yamalak tarihi bilgilerin ve ham bir zevkin kaynakların­ dan akıp gelen bilimsel ve estetik bir akımın da ismiydi. Bir taraftan sözde inkılapçı ve yenilikçi olan İttihat ve Terakki edebiyatı, diğer taraftan ruh ve manada garip bir geçmişe ta­pınmayla sakattı. Bu edebiyat "şimdi"den nefret edip geçmişe hayran olur, şehirden korkup köye doğru kaçardı.
Sayfa 69
Zamanında, işçi sınıfının üzerindeki herkesin akıl gücüne ve estetik anlayışının olduğuna inanacak kadar budalaydı. Kafasında kültürün ve yakanın eskiden beri hep birbirine paralel olduğuna inanmakla; üniversite eğitimiyle âlimliği aynı kefeye koymakla hata etmişti.
Fıtrat Mühim..47
Kadınlar dünyaya estetik gözüyle bakarken; yakınlaşma, duygusal beraberlik, paylaşım gibi ruhsal doyumunu olumlu etkileyecek unsurlardan beslenirler. Öte yandan erkeklerin fıtratındaki yeterlilik duygusunu hissetmesi çok önemlidir. Eşi, kocasına beceriksiz ya da yetersiz olduğunu hissettiren ya da ima eden söz ya da davranışlardan uzak durmazsa erkeğin fıtraten ihtiyacını yok saymış olur.
Sayfa 47 - VadiKitabı okuyor
Nihlist Bazarov, estetik değerleri küçümser geleneğe ve bütün sosyal değerlere tepeden bakar. Küstahtır, tok sözlüdür, huy edinmiştir kabalığı.
Reklam
Popüler basmakalıp fikirler tersini iddia etse de kadın araştırmaları sınıflarındaki hocalar, erkekler tarafından ortaya konmuş eserleri aşağılamıyordu ve bugün de aşağılamıyor. Bızler, kadınların ürettiği eserlerin erkeklerinki kadar nitelikli ve ilginç —hatta bazen daha nitelikli ve daha ilginç—olduğunu göstererek cinsiyetçi düşünceye müdahale ediyoruz. Erkeklerin oluşturduğu sözümona devasa edebiyat, estetik değer biçme konusunda var olan önyargıları gözler önüne sermek amacıyla eleştiriliyor sadece. Şu ana kadar, erkek eserlerinin önemsiz ya da alakasız bulunduğu bir kadın araştırmaları dersi ne aldım ne de böyle bir ders duydum. Feminist açıdan yapılan eleştiriler, tümü erkek otorıtelerce oluşturulmuş akademik ya da edebi eserlerdeki toplumsal cinsiyet temelli önyargıları açığa çıkardı* Bu önyargıların açığa çıkarılmasıyla, kadın eserlerinin hakkının teslim edilmesi için, kadınlar tarafından ve kadınlar hakkında üretilecek yeni eserler için bir alan oluşturulmuştur.
bgst yayınları
… konuşma sırasında ağzınızdan ilk çıkan sözleri düzeltmek için zamanımız yoktur. Bir kere dile getirmeyi denemeden, ne demek istediğimizi tam olarak kestiremediğimiz için bu pek uygun değildir zaten. Oysa yazmak, yeniden yazmak gerekliliğini doğurur; hatta yazma işinin büyük bir bölümü yeniden yazmaktır. Yeniden yazarken, ilk düşündüklerimiz -işlenmemiş, iyi ifade edilmemiş düşünce yumakları-zaman içinde zenginleşir, nüans kazanır. Artık kafamızdakiler gerektiği gibi, belli bir mantık ve estetik düzeni içinde sayfalardaki yerlerini alırlar. Buna karşın, konuşurken ortaya çıkan anlam kaymaları yüzünden acı çekeriz; konuşma sırasında yapacağımız düzeltmeler ve eklemeler ise bizi dinleyen en sabırlı insanı bile çileden çıkarabilir.
Sayfa 110Kitabı okudu
San'at eseri ile her temas bireyi içinde yaşadığı maddi ve fiziksel dünyadan bir süreliğine ayırarak du dünyanın ötesinde yer alan estetik âleme doğru yola çıkarıyor. Bu yolculuk bir süre sonra sona erse bile iç dünyasında san'atın getirdiği estetik hazı tanıyan ve bu haz ile donanmış birey, yaşadığı fiziksel ve maddi dünyanın algısını eskisine göre farklı bir biçimde hissetmekte ve o dünyayı farklı bir tarzda yönetmektedir. Bu farkı hayata daha yumuşak bir bakış, daha müsamahakâr bir yaklaşım ve bazı realiteleri çok daha az hasar ile kabulleniş olarak görmekteyiz.
Geçerli idealler, ister ahlaki, ister estetik, ister dinsel, isterse toplumsal ya da başka türlü olsunlar, yaşama doğrultu ve ereklilik kazandıramadıklarında, yaşam hiçlikten nasıl korunabilir?
İçgüdümüz bizi durmadan zorladığı halde biz kadınları da sevmeyiz. Neyimizle seveceğiz ki! Duygu denen şey kalmamış bizde. Sinsi, dolambaç akıl yürütmelerimiz arasında kalbimiz donmuş kalmış. Kadın bizim için bedensel bir gereksinmeden öteye geçemez. Estetik yaklaşımımız, ruhsal doyumumuz için bizce bir anlam taşımazlar.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.