Ey Çin! Senin karada orduların, denizde donanmaların olsa da bu kahraman millet susmayacak! Haykırıyorlar, haykıracağız: Ey Mao'nun çocukları! Size de taptıklarınıza da, ilahlarınıza da yuh olsun!
Abdülhakim Mahdum: "Hapishanede öyle ağır işkencelere maruz kaldım ki onu ne ben tarif edebilirim ne de siz anlayabilirsiniz. Hiçbir akıl yapılanları tasavvur edemez. Çok ağır ve adi işlerde çalıştım. Ağırlığı 10 kiloyu bulan zincirlerle elim bağlı olmasına rağmen 20 yıl tek bir namazı kazaya bırakmadım. Ellerim bağlı teyemmüm aldım lakin tek bir vakit namazı kaçırmadım."
Efendiler! Sokaklarımızda Ümmet-i Muhammed'in istikbali olan yetim çocukların her geçen gün sayısı artarken hangi vicdan kendi rahatını düşünebilir?! Onların başını okşayıp babalarının yokluğunu hissettirmeyip, onlara 'Sen bu davanın neferisin, sen yürüyeceksin İslam da yürüyecek!' diyemiyorsak, varlığımızın ne anlamı var? Ne hazindir ki bizim ihmal ettiğimiz, sokaklara terkettiğimiz evlatlarımıza İngilizler sahip çıkıyor, İslam'ın geleceği olan gençler yarın azılı İslam düşmanı olarak karşımıza çıkabilir.