İnsan unuttuğunu unutmaya başladığında felaket başlamıştır. Bakın haramların içinde yaşıyoruz, tepkimiz yok. Eskiden faizi duyduğumuz zaman tüylerimiz diken diken olurdu, şimdi faiz ile kardeş olmuşuz. Asıl felaket günah işlemek değil günaha alışmaktır. Biz insanız, beşeriz, sürçeriz, hata ederiz, noksanlarımız olur. Rabbimiz Settâr'dır, Gafûr'dur, Gaffar'dır, Tevvâb'dır. Biz işleriz, O affeder. Onun esmâsı içerisinde onlarca isim affına mağfiretine yönelik olmasaydı inanın kul günah işleme hakkına sahip olmazdı ama Rabbimiz biliyor. Bizden ise istediği şudur: Unutunca, hata edince anında kendine gel. Varacağın kapı Allah'ın kapısı olsun. Âcziyetini itiraf et, kulluğunu hatırla ki Allah seni affetsin. Ama işin acı tarafı biz unutuyoruz, unuttuğumuzu da unutuyoruz. Kulluğu unutmuşuz. Allah bizi sadece kulluk edelim diye yarattı ama aslî işlerimizi bırakmışız ve ne kadar ucuz gündemlerin arkasındayız. Ne kadar basit şeyler için ömür tüketiyoruz ama eğer biz yaratılış gayemizin Allah'a kulluk olduğunu hatırlasak Allah'tan başka hiçbir güce hasretmeden yaşamanın yollarını ararız.
1. ALLAH'ın Yardımı Ve Fetih Geldiğinde, 2. Ve insanları kitleler halinde ALLAH'ın Dinine Girerken Gördüğünde, 3. Tesbih Et Rabbini O'na Hamt İle! Çünkü O, Tevvâb'dır, günahları Affeder sınırsız bir Şekilde. (Nasr Suresi)
Reklam
Dua...
Adım Dua, dünyada benzerim suya! Kirlenince özün, dönsün Rahman'a yüzün, Geriçevirmez TEVVAB (c.c) Bu dünya yalandan ibaret, tövbe istiğfar çek evlat! Kalmadı senden önceki saltanat, kibirle ettiler inat.. Dön gel RABB'ine et itaat,ey biçare Zat...
Kutlu YayıneviKitabı okudu
Şükür, teşekkür, sığınma ve duâ...
O Allah ki O’ndan başka ilâh yoktur, O’na tevekkül ettim ve O yüce Arş’ın Rabbi'dir. Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın Adıyla. O Allah ki O’ndan başka ilâh yoktur. er-Rahmân, er-Rahîm, el-Melik, el-Kuddûs, es-Selâm, el-Mü'min, el-Müheymin, el-Azîz, el-Cebbâr, el-Mütekebbir, el-Hâlık, el-Bârî, el-Musavvir, el-Ğaffâr, el-Kahhâr, el-Vehhâb, er-Rezzâk, el-Fettâh, el-Alîm, el-Kâbıd, el-Bâsıt, el-Hâfıd, er-Râfi, el-Mu'izz, el-Muzill, es-Semîy, el-Basîyr, el-Hakem, el-Adl, el-Latîyf, el-Habîyr, el-Halîym, el-Azîym, el-Ğafûr, eş-Şekûr, el-Aliyy, el-Kebîyr, el-Hafîyz, el-Mukît, el-Hasîb, el-Celîyl, el-Kerîym, er-Rakîyb, el-Mücîyb, el-Vâsiu, el-Hakîym, el-Vedûd, el-Mecîyd, el-Bâısü, eş-Şehîyd, el-Hakk, el-Vekîyl, el-Kavîyy, el-Metîn, el-Veliyyü, el-Hamîd, el-Muhsî, el-Mübdî'u, el-Muîyd, el-Muhyî, el-Mumîyt, el-Hayy, el-Kayyûm, el-Vâcid, el-Mâcid, el-Vâhid, es-Samed, el-Kâdir, el-Muktedîr, el-Mukaddim, el-Muahhir, el-Evvel, el-Âhir, ez-Zâhir, el-Bâtın, el-Vâlî, el-Müteâlî, el-Berr, et-Tevvâb, el-Müntekım, el-Afüvv, er-Raûf, Mâlikü'l Mülk, Zü'l-Celâli ve’l-İkrâm, el-Muksit, el-Câmî‘u, el-Ğaniyy, el-Muğnîy, el-Mâni‘u, ed-Dârr, en-Nâfi‘u, en-Nûr, el-Hêdiy, el-Bedî‘u, el-Bâkîy, el-Vâris, er-Reşîyd, es-Sabûr, ki yerde ve gökte O’nun misli gibi bir şey yoktur, O İşitir ve Görür. Allah bize Yeter ve O ne güzel Vekildir, ne güzel Mevlâ ve ne güzel Yardımcıdır. Mağfiretini istiyoruz ey Rabbimiz, dönüş Sanadır.
Sayfa 232 - ERKAM YAYINLARIKitabı okudu
Et-Tevbe/118
Geri bırakılan üç kişiye de yeryüzü bütün genişliğine rağmen dar gelmiş ve nefisleri de kendilerini sıkıştırmıştı da Allah'tan başka sığınacak hiçbir şey olmadığını anlamışlardı. Sonra onları da eski hallerine dönsünler diye tövbeye muvaffak kıldı. Muhakkak ki Allah, Tevvâb, Rahîm olandır.
. Et-Tevvab (c.c): Tevbeleri çokca kabul eden. Tevbe edenleri seven. Affını isteyeni geri çevirmeyen Özür dile­yenin özrünü kabul eden. Kusurunu örten. .
Reklam
62 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.