Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Öncelikle Étienne De La Boetıeyi tanıyalım 1530 ile 1563 yılları arasında 32 yıl Fransa da yaşamış bir düşünür. Gönüllü kulluk üzerine söylevi 1550 yılında yazmış yani 20 yaşında. Hayranlık duyulacak bir yaşam sen hem 1500 ler de 32 yıl kadar kısa bir süre yaşıyorsun, 20 yaşında her dönem kendini koruyacak düşüncelere sahipsin ve bunu yazıya döküyorsun gerçekten hayranım.
Genel olarak kitap tutsaklığa bir başkaldırı özgürlüğe tutulan bir ışık olarak görülebilir. Benim değerlendirmem kesinlikle okunması
gereken bir kitap.
Kitabı bitirince kendi aklımda kapıldığım düşünceleri sizinle paylaşayım ;
Doğası gereği Özgür olan insan neden köleliğe mahkum edilir ve bunu kabullenir? Özgürlük arayışında olan insanlar bir araya gelemediklerinden sesini duyuramıyor 400 yıl önce yaşananlar 5000 yıl öncede yaşandı günümüzdede yaşanıyor bizi köleleştirmek isteyen insanlar sürekli olacak.
Tiranlık hayatımızın her alanında özellikle çalışma sektöründe patron işçi arasında.
Keşke bu kitap hakkında haftalarca konuşacak bir arkadaşım olsa diye düşünüyorum :)
Özgürlük bizi yaşatacak arkadaşlar iyi okumalar.
Étienne de la Boétie,'nın yönetim şekli olarak krallıkların hüküm sürdüğü 16 yüzyılda otoriteye karşı bu denli başkaldırıcı bir kitap yazmış olması oldukça cesur bir girişim doğrusu. Kitabın bu kadar az okunması diğer arkadaşlar gibi beni de şaşırttı doğrusu.
La Boétie günümüzde yaşasaydı herhalde günümüz insanın kendi eliyle seçim yoluyla kendilerini yönetmesi için birilerini seçmesi için gönüllü köleliğe razı olduklarını görseydi herhalde daha da şaşardı. Daha sonraki yüzyıllarda j.j rousseau da temsili vekâlet redderek onun yerine doğrudan demokrasiyi savunmuştur belki bu düşünce de olmasın da a Boétie etkili olmuştur. İnsanın bu gönüllü kulluğunu sadece siyasi olarak düşünmemek lazım aynı zamanda insanın metanın gönüllü kulları olması da cağımızın en büyük gönüllü kulluğudur. Hepimiz aslında kendimize bile itiraf edemezsek de bu özgürlüğümüzü ya gönüllü ya da gönülsüz bir şekilde bazı amaçlar uğruna feda ederiz. Belki de sırf biraz rahat etmek veya mutlu olmak için veyahut bize böyle öğretildiği için sorgulamadan razı oluruz bu kulluğa. Yazdıklarına bakılırsa la Boétie'ni anarşizm bir öncüsü düşünmek doğru olur bence. Çünkü ona göre özgürlük her şeyden değerli hiç bir şekilde vazgeçilmez.
insan olmanın en yetkin özgünlüğü olan özgürlüğün; bir kişiye, bir topluma ya da bir kuruluşa emanet etmenin veya isteği karşısında sorgusuzca vermenin insanın kendi doğasına ne kadar aykırı olduğunu gösteren bu kitabın bir diğer açıklaması da;bireylerin belli bir zaman geçtikten sonra artık bu düzene sorgusuzca amade olmalı ve karşı gelmek için hiçbir eylemde bulunmamalarından söz etmektedir. oysa bu tiranlığın ya da yönetimin kişiye sunduğu ya da tiranlık değimiyle bahşettiği varlık sahası bireye veya topluma her an kaybedilme kaygısı içinde yaşatıldığı içinde devamlılığını sürdürmektedir. bu bağlamda bir karşı duruş hatta söylev bir kıvılcım gibi ruhları sardığında kişiyi ve toplumun ana eklemlerini harekete geçirip gücün karşısında adaletle durmanın ne kadar önemli etken olduğunu gün yüzüne çıkarmaktadır. bu açıdan özgürlük terk edilemez ya da devredilemez bir ruhtur. bu ruhu kaybedenin canlı bir varlık olduğu şüphesi akılda daima bir soru işareti olarak yerini koruyacaktır.
Biat Kültürü!
Yazarın tahminen 1550'de yazdığı ve 1579'da gizlice basılan bu kitabı, çoğunluğun tek bir kişiye boyun eğmesinin nasıl mümkün olduğunu ve insanların gönüllü kulluktan nasıl kurtulabileceğini anlatırken devlet ve iktidar ilişkilerine de yeni yaklaşımlar getiriyor. İktidarın tahakkümüne biat eden insanlar üzerinden devletin, dolayısıyla da itaat ve
Abartısız dünyada yaşayan insanların %99'unun okuması gereken bir kitaptır Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev. Öyle sert öyle acımasızdır ki La Botie, cümleleri yüzünüze yüzünüze vurur. Ne var ki yazılmasından bu yana geçen 400 küsür yılda değişen pek bir şey de olmamıştır. Buradan Einstein'a sözü bırakabiliriz...
"Etienne de La Boetie'nin "Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev" kitabı, günümüz Türkiye'sine tam uyuyor. 16. Yüzyılda yazılan bu kitap, kulluğun insanlar tarafından reddedilmesinden öte gönüllü bir şekilde yerine getirildiğinden hatta insanların köleliği arzuladıklarından bahsediyor. La Boetie kitapta toplumun en altından en üstüne kadar bu zincirin nasıl örüldüğünü çok çarpıcı bir dille ortaya koyuyor. Zincirin halkaları sert bir şekilde birbirine bağlanmış ve en zayıf zincir kesilip toplumun dışına sürüklenmiş, kapatılmıştır. Günümüzde yaşanan olaylara baktığımızda bu kitaplar özgürlük üzerine halen dersler veriyor. Evet, sorun sadece teolojik değil, sadece politik de değil, sorun gerçekten de teolojik-politik bir meseleye bürünmüş halde. Zor günler ama her zaman bir çıkış yolu vardır."
Padişaha itaat , ana- babaya itaat , kocaya itaat ... Hatta bunların hepsine itaat Tanrı’ya da itaattir denir. İtaate güzellemeler yapılır. Bu dünyada mutlu bir gün görmeyen kullar böylece ahiretteki mutluluğu satın alabilmek için itaate başvurur. Kişi olmayı bırakır kul olmaya tav olur .Çocuğunu da bu ilkeyle yetiştirir .Yılanın başını küçükken koparır .Kimliksiz , kişiliksiz , biri diğerinin aynı, sorgulayamayan , eleştiremeyen, özgürleşmeye çalışanları yoldan çıkmakla suçlayan garip bir gönüllü köleler toplamı.Ayetler , hadisler , gelenekler , töreler ;Hepsi itaati salık verir. Gururla anlatırız askere giden çocuklarımızı vatana , evlenen kızımızı kocaya kurban edişimizin hikayesini .Ama sormayız ne için ?Başka türlü olamaz mı ?, diye .İşte kitap tam da bunu sorguluyor .Okuduğum en güzel kitap . Muazzam
Tam anlamıyla günümüz Türkiye'sini anlatmış pek bilinmeyen ama insanın ufkunu katlayan bir yapıt, liselerde okutulması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Bazı yerlerde tekrara düşmesine rağmen 1-2 gün içerisinde okuyup anlaşılabilecek bir kitap.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Yakın dostu, büyük Fransız düşünürü Montaigne'in, "Kanımca, La Boétie çağımızın en büyük insanıdır" diye söz ettiği Etienne de La Boétie'nin Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev'i, siyasal düşünce tarihinde yeni bir yaklaşımın öncüsü olmuştur. 470 sene önce yazılmış bir kitap. Ben çok beğendim. Naçizane tavsiyemdir arkadaşlar.