“İki olasılık var; ya yapacaksın ya da yapmayacaksın. Benim samimi görüşüm ve dostça tavsiyem şudur; ister yap ister yapma, her ikisinden de pişman olacaksın.”
Sana bir zenginlik, unvan ya da şeref bırakmıyorum. Ama seni tüm dünyadan daha zengin yapacak hazinenin nerede gömülü olduğunu biliyorum. Bu hazine sana ait ve bunun için bana teşekkür etmen bile gerekmiyor. Bu hazine senin iç benliğinde gizli: o hazine insanı meleklerden daha yüce kılan ya/yada'dır."
"Sonlu olan hiçbir şey, hatta tüm dünya bile,
ebediyete gereksinim duyan bir kimsenin ruhunu tatmin edemez..."
(Søren Kierkegaard ; Etik-Estetik Dengesi)
Diyorsun ki;" Ya bunu yapabilirim ya da şunu; ama neyi yaparsam yapayım, ikisi de aynı derecede yanlış; bu yüzden hiçbir şey yapmıyorum."
Sayfa 19Kitabı yarım bıraktı
İster yap ister yapma, her ikisinden de pişman olacaksın.
Sayfa 7Kitabı yarım bıraktı
Her şey geri döner, ama dönüşmüş olarak.
Sayfa 111Kitabı okudu
Aşk gelince akıl gider be kierkegaard.
Genç bir kızı ele al. Aptal, histerik, geveze olsun. Onun derin ve samimi bir aşka düştüğünü hayal et. O zaman iyi bir aklın kendiliğinden ortaya çıktığını göreceksin. Kızın aşkının gerektirdiklerini bulmada ne kadar zeki ve kurnaz hale geldiğini göreceksin. Aşkında muduluğu bulmuş olsun. O zaman dudaklarında yoğun duyguların çiçek açağını göreceksin. Mutsuz olduğunda ise zeka ve anlayışın soğuk yansımalarını işiteceksin.
Sayfa 109Kitabı okudu
Etik evrenseldir ve bu yönüyle soyuttur.
Sayfa 95Kitabı okudu
İnsan yaşamındaki imrenilecek bir yön, kişinin Tanrının yardımına koşabilmesi, O’nu anlayabilmesidir. Yine Tanrıyı anlamanın tek yolu, insanın, iyi olsun kötü olsun, kendi başına gelenleri özgürce sahiplenebilmesidir. Sana öyle görünmüyor mu? İşte bu beni çok etkiliyor.
Sayfa 90Kitabı okudu
Tövbe olmaksızın kişinin yaşamı hiçbir şeydir; yalnızca suyun köpüğü gibidir.
Sayfa 78Kitabı okudu
Ateistlere sormak lazım.
Aslında inkar etmekle bu yüceliğe tanıklık
etmiş olmuyor musun?
Sayfa 77Kitabı okudu