İnsanın yapısı çok yönlüdür. İnsan, algılayış, yorum gibi bütün iletişim ve hayat konusunda çok karmaşık/zengindir. Yeryüzünde bir insan tasavvuru, zalim ile mazlum; durum ve hallere girip çıkmaktadır. Duygu yapısı çok boyutlu olma özelliğiyle bir süreç içinde iyi ya da kötü diye bileceğimiz iki yoldan birini tercih eder. Birincisi iyi/lik yolun varlığı/özellikleri üzerinde durduğumuzda; bunun ilk ve özel hali şiirdir. Şiir, dediğimiz özel bir duygu halini, manzaralı resimdir. Bu resmin çizeri; hassasiyet, sevgi, güzellik ve hayret makamlarından gezmiş bir seyyah gibi his adamıdır. Önem arz eden; his adamı olmaktır. Elbet bunun yansımaları ortaya çıkıp, güzellik boyutlarını gösterecektir. Buna bir bakış; şiir, resim, müzik, hat, ebru vesayre yol alır. Keza en yaygın olanı şiirdir. Demek yerinde bir tespit olur, zannımca.
Anadolu, his boyutu zengin; manevi iklimi çok çeşitli; kültürel özellikleri çok, sosyal yapisizengin, tarihi yaşantısı zengin uzatmadan uzayan bir coğrafyadır.
Anadolu bütün birikimiyle kendisine has bir yaşantı vermektedir. Bu özelliğini halen iç bölgelerinde yaşatmaya çalışsa da; gelişen küresel medya etkisine girmeden özünü koruyarak; etkilenmek yerine etkileyen olmalıdır.
Anadolu manevi zenginliğiyle sayılmayacak kadar çok şair, alim, münevver, seyyah gibi insanlığın bir üst boyutundaki ön kadroya medrese olup hocalık yapmıştır, diye biliriz.
Beyaz DilekçeBahaettin Karakoç · Beyan Yayınları · 199888 okunma
Feridun Andaç, edebiyatımıza, inceleme, araştırma, deneme, anlatı, öykü, biyografi, söyleşi ve derleme alanlarında eserler kazandırmış, kıymetli bir isim. Son olarak okumuş olduğum bu kitabını, yazardan daha önce okuduğum kitapları ile birleştirince, ortaya nefis bir harmoni çıktı. Belki doğru bir yaklaşım, doğru bir tavır değil lakin ben Andaç
Bakmak genellikle tamamen edilgen, okumak ise her zaman bir eylemdir. Bir kez Açma tuşuna bastığınızda, televizyon açılır ve devam eder öylece... Oturup gözünüzü dikmek dışında başka bir şey yapmanıza gerek kalmaz. Oysa kitaba dikkatinizi vermeniz gerekir. Onu hayata getirirsiniz. Diğer medya araçlarından farklı olarak, bir kitap sessizdir. Aniden yükselen müzikle sizi uyuşturmaz, cırtlak gülme efektleri ile sizi sağır etmez veya oturma odanızı silah sesleriyle doldurmaz. Bunları sadece kafanızın içinde duyabilirsiniz. Televizyon ya da sinemada olduğu gibi kitap gözlerinizi sizin için hareket ettirmez. Aklınızı vermezseniz aklımızı etkilemez, yüreğinizi vermezsiniz de yüreğinize dokunmaz. Sizin için bu işi yapmaz. İyi bir kitabı hakkını vererek okumak, onu kavramak, ondan etkilenmek, onu hissetmek ve aslında o, (onu yazmak dışındaki her şey) olmaktır. Okumak bir işbirliği, bir katılma eylemidir. Bunun herkese uygun olmamasına şaşmamak gerek.
Birinden etkilenmek hangi şartlarda olursa olsun kontrol edilebilecek bir durum değildi, çünkü insanın elinde olan bir şey değildi ;tamamıyla bağımsız olandaydı;kalpte...