Dorian Gray'in Portresi Bu kitap hakkında inceleme yaparken kitabın bir dönem yasaklanmış olmasından vs konuşmayacağım. Ne kadar bize aksi düşen değerler dahi olsa yazarın kitabının sonlarına doğru söylediği bir ifadenin gerçekliği ile yüzleşmiş olmak benim için bu konuda ne kadar az konuşmam gerektiğini açıklar nitelikte , o cümle şöyle : "
İyi akşamlar arkadaşlar. Bugün hep beraber yaşadığımız, milletçe ortak olarak düşündüğümüz, yarın nasılsa barışırız diyenlerin uyuduğu ve çoğunun uyanamadığı acı dolu bir gecenin yıl dönümü. Sabahı olmayan, yeri dolmayan, silinmeyen hatıraların ve unutulmayan acıların günü. Bu süreçte ne yazık ki yaşanan felaketi anmaktan ziyade adeta hatırlatmak
Hepimizin kendimize göre bir lisanı var. İki kişi aynı dili konuştuğu halde, biri ötekini anlayabilmek için onun söylediklerini kendi içinin diline tercüme eder
Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
Irene Vallejo’nın Papirüs - Antik Dünyada Kitapların İcadı kitabını okuduğumda benim hayat felsefemi özetleyen yukarıda paylaştığım Ataol Behramoğlu’nun bu muhteşem dizleri geldi aklıma. Bu dizlerin temelinde her şeye duyulan merak
#Schopenhauer
*Yazar
#Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
Başlangıçta çok beğendim; başımı kaldıramıyordum; ayrıntılarına kadar bayağı hoşlanmıştım; ancak bütününde ilgim azaldı. Bunu bir yerlerde okumuşum gibi gelmişti bana, evet, hâlâ belleklerde tazeliğini koruyan, Kont Tolstoy'un Çocukluk ve Delikanlılık, Savaş ve Barış adlı yapıtlarında da aynı hava vardı. Konusu farklı olmakla birlikte Rus