"Ziyaret günü büyükannesine iyi ama üzgün olduğunu söyledi, zorlandığını ama idare ettiğini anlattı, oysa ona söylemek istediği tek bir cümle vardı: Bak bana ne yaptılar, bak bana ne yaptılar."
Anımsamıyor hiç kimse seni...
Öncelikle inceleme içinde biraz yakınacağım okuyan kişi şimdiden mazur gör.
Şu an sitede devam etmekte olan bir şiir etkinliği var. Herkes şiir okusun isteniyor -çok hoş- ama birbirimizin kopyası olmaktan öteye gidemiyoruz. Görmüşüz bir Nazım Hikmet’i, Cemal Süreya’yı, Attila İlhan’ı... izlerinden gidiyoruz sürekli.
“Yeraltı Demiryolu” Colson Whitehead tarafından 2016 yılında yayınlanmış bir roman. Yayınlandığı yıl New York Times, Washington Post, Time, The Wall Street Journal, Amazon, Goodreads, National Public Radio, Oprah Book Club gibi yayın ve pazarlama mecralarında yılın kitapları listelerinin ön sıralarında yer aldı. Roman, 2016 yılında Amerikan Ulusal
Her şeyden önce bu yazının bir incelemeden ziyade bir saygı duruşu niteliğinde olduğunu belirtmek isterim.
Stephen Hawking. 21. yüzyılın en önemli bilim insanlarından birisi. Düşünsenize biz onun yaşamının bir kısmına şahitlik etmiş insanlarız. Yıllar sonra çocuklarımıza ve belki torunlarımıza bahsederken onun yaşadığı dönemde biz de vardık
Ziyaret günü büyükannesine iyi ama üzgün olduğunu söyledi, zorlandığını ama idare ettiğini anlattı, oysa ona söylemek istediği tek bir cümle vardı: Bak bana ne yaptılar, bak bana ne yaptılar.
Ziyaret günü babanesine iyi ama üzgün olduğunu söyledi, zorlandığını ama idare ettiğini anlattı, oysa ona söylemek istediği tek bir cümle vardı: Bak bana ne yaptılar, bak bana ne yaptılar.
Bu kitaba inceleme yazmayı düşünmüyordum ama iki cümle etmezsem de içimde kalır :)
Öncelikle söylemek istediğim şey umarım yazar bu seriye devam eder. Aslında seri demek pek doğru değil ama iki kitap da aynı türde ve yan yana durduklarında seri gibi göründükleri için bence bu bir seri. Her neyse umarım bu tarzda farklı kitaplarını da okuyabiliriz kısacası.
Açıkçası kitabın başlarında tam olarak neyi çözmemiz gerektiğini anlamadım. Kitapta çok fazla bir olay olmuyordu bana göre ve 278. sayfaya gelene kadar kitabı çoktan çözdüğüme emindim. Ama 278. sayfaya geldiğimde bir süre "Neeee!?" demiş olabilirim. Devamında da inanılmaz bir hızda şok olmaya devam ettim. Tahmin ettiğim hiçbir şey doğru değildi ve doğru olmalarını geçtim, aslında olan şeylerin yanından bile geçmiyorlardı ve ben buna bayıldım. Kitaplarda, filmlerde ve dizilerde tersköşe olaylara bayılıyorum. Yani gerçekten bu yazarlar bunları nasıl düşünmüş demekten alamıyorum kendimi :)
Kitapla ilgili canımı sıkan şey yaklaşık son 70 sayfayı okuyunca önceki kısımların bana biraz fazla uzamış hissi vermesiydi. Ama yine de çok güzeldi.
İlk kitabı okuyup sevdiyseniz de hiç okumadıysanız da bu kitaba bir şans vermenizi öneririm (:
Yalancı OrmanAshley Elston · Yabancı Yayınları · 2020340 okunma