Bana göre büyük bir empati kitabı. Neyin empatisi ; iki ayağının üzerinde tüm evrenin sahibi olduğunu düşünerek tüm canlıları yok etme eğilimindeki yozlaşmış insanlarla, dünyada var olmaya çalışan ve asıl dünyanın gerçek sahipleri olarak nitelendirdiğim hayvanlar arasında bir empati...
Kitaptaki battallar, normal hayat akışı içinde yaşayan kişiler ve onların evcil insanları var. İnsanlar evcil birer hayvan gibi, zenginler tarafından sahiplenilmiş, sokağa atılmış... Kaçırılan insanlar, satılanlar, dövüştürülenler, tecavüz edilenler... Çok çok karamsar bir roman ve aslında bir kehanet gibi.
Empati yapmak dışında romanın kattığı bir diğer şey dünyadaki yerimize bakmak, insanların arasındaki hiyerarşi, gelir dengesizliği, kaosa, uygarlaştıkça kendi kendini yok eden bize bakmaktı. Müthiş bir sistem eleştirisi yapmış yazar. Başlangıcından bu yana insanlık tarihi döngüsünü koymuş ortaya. Basit bir dili vardı romanın evet ; fakat yazarın zekası, tespitleri, eleştirileri, yaratıcılığı ile bambaşka bir sorgulama metnine dönüşüyor. Mutlaka okuyunuz derim ben.