Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
125 syf.
8/10 puan verdi
·
6 saatte okudu
İşkence Aletlerinden Asitli Saldırılara
YouTube kitap kanalımda Shakespeare'in hayatı, mutlaka okunması gereken kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz: ytbe.one/rGxh2RVjmNU Kadınlar... Birazdan yazacağım şeyler hiç hoşunuza gitmeyecek. Zira Shakespeare okumaları için 2. durağım olan Hırçın Kız kitabını okumam sırasında öğrendiklerim maalesef
Hırçın Kız
Hırçın KızWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20124,162 okunma
136 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Merhaba iyi akşamlar herkese. Kitap hakkında yorum yapmadan önce yaşadığım coğrafyadan bana kalanlardan bahsetmek istiyorum. Okurken “bize ne?” diyebilirsiniz, buna saygı da duyarım. Fakat benim bunu anlatmam gerek. Çünkü yaşadıklarım tamamen bize, biz doğarken, üzerimizden çıkartamayacağımız bir elbise olarak verilen ve azınlık sayılan
Ölümcül Kimlikler
Ölümcül KimliklerAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20197,7bin okunma
Reklam
148 syf.
10/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
Shakespeare Neden Kronolojik Okunmalı?
YouTube kitap kanalımda Shakespeare'in hayatı, mutlaka okunması gereken kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz: ytbe.one/rGxh2RVjmNU 42 tane kitabı yayımlanmış bir yazarı kronolojik okumak... Zor iş. Peki neden Shakespeare'in kronolojik olarak okunması gerektiğini öneriyorum? Shakespeare'in
Windsor'un Şen Kadınları
Windsor'un Şen KadınlarıWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2015578 okunma
Boran Fırtınası
Boran bir yaban kuştur. Gökyüzünün mavisine bata çıka bir maviş kuş. Konmaz hiçbir yere. Yuvasından bozkırlara koşan sulardan yuvasına. Çok zor yakalanır. Şahin bile tutamaz onu kanadından. Yabandır. Asidir ha! Rengi kadar güzeldir. Güvercin sahipleri sevmez boranı. Girer evcil sürüsüne. Peşine mutlaka takılan olur. Bazen sürü bile düşer ardına. Ya vurulur ya da yaralıyken yakalanır. Diğer kuşlarla aynı kafese kapatılır. Hiçbir evcil kuşu yaklaştırmaz kendine. Hele bir de güvercin besleyenler, Evcilleştirmek için kanadının tüylerini çekti mi Vay vay! Yemez artık yemini. Ya açlıktan ölür ya da kafesin demirine kendini vura vura öldürür. Sesi çığlıktır artık, turna indirir. Ya gökyüzüdür ya ölümdür boran. Boranlar kalktı mapushanelerden. Şehre sokulmamış evlerden. Dökerek renklerini şehirlerin ufkuna, gittiler dağların doruklarına... youtube.com/watch?v=Shmm4en...
609 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 günde okudu
Coğrafya kaderdir
Aşağıdaki sorular ilginizi çekiyorsa ve araştırmacı bir yapınız varsa bu kitaptan fazlaca zevk alacağınızı düşünüyor ve okumanızı tavsiye ediyorum. # Hangi insanın aklına bir bitkiyi evcilleştirmek geldi, neden geldi ve bunu nasıl başardı? # Neden bazı yabani bitkiler evcilleştirilirken çoğu evcilleştirilemedi? Günümüzde bu kadar ileri tarım
Tüfek, Mikrop ve Çelik
Tüfek, Mikrop ve ÇelikJared Diamond · Pegasus Yayınları · 20187,6bin okunma
“Seninle oynayamam, evcil değilim.” “Evcil ne demek?” dedi Küçük Prens. “Bağlar kurmak demektir.” “Bağlar kurmak mı?” “Evet, sözgelimi sen benim için yüzbinlerce oğlan çocuğundan birisin. Ne senin bana bir gereksinmen var ne de benim sana. Ben de senin için yüz binlerce tilkiden biriyim. Ama beni evcilleştirirsen birbirimize gereksinme duyarız. Sen benim için dünyada bir tane olursun, ben de senin için.” “Biraz biraz anlıyorum,” dedi Küçük Prens, “bir çiçek var... Galiba beni evcilleştirdi.” “Evcilleştirmek için ne yapmalıyım?” “Çok sabırlı olmalısın. Önce benden biraz ötede çimenlerin arasında oturacaksın. Şöyle. Ben seni göz ucuyla süzeceğim, sen ağzını açmayacaksın. Çünkü sözcükler, yanlış anlama kaynağıdır. Her gün biraz daha yanımda oturursun...” Ertesi gün Küçük Prens yine geldi. “Hep aynı saatte gelsen daha iyi olur,” dedi tilki. “sözgelimi öğleden sonra saat dörtte gelecek olsan ben saat üçte mutlu olmaya başlarım. Her geçen dakika mutluluğum artar. Saat dört dedi mi meraktan yerimde duramaz olurum. Mutluluğumun armağanını veririm sana. Ama gelişigüzel gelirsen içimi sana hangi saatte hazırlayacağımı bilemem.”
Reklam
Evcilleştirme süreci
Biz buğdayı evcilleştirmedik, buğday bizi evcilleştirdi. Evcilleştirmek (domestikasyon) Latincedeki domus (ev) kelimesinden türemiştir. Evde yaşayan ise buğday değil, Sapiens'tir.
Hindistan'da filleri evcilleştirmek için ilginç bir yöntem kullanılırmış. Orman zeminine, filin içine düşebileceği büyüklükte bir çukur kazılır ve üzeri dallarla örtülür. Yavru fil gelip dallara bastığında çukurun içine düşer. Fil, çukurdan çıkmaya çabalar ama başaramaz, takatsiz kalır, kurtulma ümidi kaybolur, hayatına dair müthiş bir korkuya kapılır, çaresizce bir mucize kurtuluş yolu veya ecelini beklemeye başlar. Fil avcıları yüzlerini de kapatan tümüyle simsiyah giysiler içinde, ellerinde sopalarla gelip fili şiddetli bir şekilde döver, yara bere içinde bırakırlar. Hayvan, yediği sopaların ve yaralarının verdiği acıdan ve çukura düşmesi nedeniyle yaşadığı korkudan dolayı, hayatında görmediği bir bunalım ve ruhi çöküntü yaşar, birkaç saat içinde... Sonra aynı avcılar, ağaçların arkasına gider ve üzerlerindeki siyah elbiseleri tümüyle çıkarıp, baştan aşağı beyaz elbiselerle ve ellerinde çeşit çeşit yiyecek ve meyve sepetleriyle geri gelirler. File şefkatle yaklaşır, onu besler, yaralarına pansuman yapar, okşayıp sever, güzel sözler söyler ve onu düştüğü çukurdan çıkarırlar. Fil, bu beyaz giysili kurtarıcılarının kendisine gösterdiği karşılıksız sevgi ve ilgiden dolayı o kadar minnettar kalır ki o andan itibaren ömür boyu onların gönüllü kölesi olur, her istediklerini yapar ve asla sözlerinden çıkmaz. Onların kendisini az önce tuzağa düşüren, bunalıma sürükleyen ve döven siyah giysili adamlar olabileceği aklına dahi gelmez... Alıntı
Hangi mağara adamının ya da kadınının aklına bir bitkiyi evcilleştirmek geldi ve bu iş nasıl başarıldı?
Sayfa 128 - Pegasus Yayınları, 1. Baskı, Nisan 2018.Kitabı okudu
''Evcilleştirmek için ne yapmalıyım ?'' ''Çok sabırlı olmalısın.Önce benden biraz öte de çimenlerin arasında oturacaksın.Şöyle.Ben seni göz ucuyla süzeceğim,sen ağzını açmayacaksın.Çünkü sözcükler,yanlış anlama kaynağıdır.Hergün biraz daha yakınımda oturursun...''
Reklam
İnsan insanı evcilleştirmek için korkuyu kullanır. Korkumuz, deneyimlediğimiz her haksızlıkla biraz daha büyür.
Ama huzurluyken bile huzursuz olan siz kâinatın çocukları, sizi ne kapana kıstırmak mümkün, nede evcilleştirmek.
Erkeklere orman ayısı diyor :D
Vera henüz gelişmesinin “vahşileri terbiye etmek” ya da “orman ayısını evcilleştirmek” aşamasına gelmemişti. Hem başka işi mi yoktu ki Veroçka’nın bir de bununla uğraşsın...
134 syf.
·
Puan vermedi
Kimlik Bulantısı.
Lübnanlı, Hristiyan-Arap kökenli bir ailenin üyesi olan ve iç savaş sonrası Fransa’ya giden Maalouf, kendini daha çok Lübnanlı mı, Fransız mı hissediyorsun?” sorusuna karşılık; “Kimlik bölmelere ayrılamaz, O ne yarımlardan oluşur, ne üçte birlerden, ne de kuşatılmış diyarlardan. Benim birçok kimliğim yok, bir kişiden diğerine asla aynı olmayan
Ölümcül Kimlikler
Ölümcül KimliklerAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20197,7bin okunma
125 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
1592 yılında, “The Taming of the Shrew” adıyla yayımlandığı düşünülmektedir. Eserin Türkçeye çevirisinin daha önce “Yola Getirilen Hırçın Kız”, “Huysuz Kız” ve “Hırçın Kız” adlarıyla yapıldığı bilinmektedir. Eserde, zengin Baptista’nın iki kızı vardır (Katherina ve Bianca) ve bu iki kızdan bir tanesi (döneme göre ele alındığında) oldukça asî ve
Hırçın Kız
Hırçın KızWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20124,162 okunma
1.063 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.