Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
186 syf.
·
Puan vermedi
Kitabın incelemesi değil kendi düşüncelerim
Bir inceleme yazısı için okumak istemeyeceğiniz kadar uzun arkadaşlar o yüzden hiç başlamamanızı tavsiye ederim. Yaşadığımız çağda her iki cenahta da gerek sosyal platformlar gerek sözlü müzakereler yoluyla tartışma değerini sürekli koruyan kadının çalışması konusunda müstakil olarak kaleme alınan kitap sayısı yok denecek kadar azdır. (Nefes
İslamda Kadının Çalışması ve Sosyal Güvenliği
İslamda Kadının Çalışması ve Sosyal GüvenliğiFaruk Beşer · Nun · 200921 okunma
204 syf.
1/10 puan verdi
şimdi size saçma sapan bir sürü şeyden bahsedeceğim. konuya girmeden önce uyarımı yapayım ve kimseden "bu kadar gereksiz şeyle çaldığın değerli vaktimi geri ver" tepkisi almayayım dedim. başlığına, konusuna ve yazarın pedagog olmasına aldanıp okumaya başladığım bir kitap oldu. ilk 100 sayfaya kadar o kadar da sorunlu değildi sanırım,
Çocuk Terbiyesinde Doğru Bilinen Yanlışlar
Çocuk Terbiyesinde Doğru Bilinen YanlışlarAdem Güneş · Nesil Yayınları · 2011981 okunma
Reklam
Bugün mahremiyet adası ve tahayyül mekânı olmaktan çıkararak sığınaklara dönüştürdüğümüz modern ev, artık evdeki tüm bireylerin ihtiyaçlarını karşılayacak eğlence merkezleri gibi tasarlanıyor adeta.
Komik
Efendimiz hem mahremiyet sebebiyle hem de muallime olması hasebiyle Ümmü Varaka’nın cihada katılmasına sıcak bakmadı fakat ona, istediği şehadete evinde nail olacağını müjdeledi. Her ne kadar Ümmü Varaka Allah Rasûlü’ne “Ben doktorum, Bedir’de hem cihad etmek, hem İslâm ordusunun yaralarını sarmak, bu yolda ter dökmek sonra da şehid olmak istiyorum” dese de Allah Rasûlü , kadının evdeki konumunun Bedir’deki mevziler kadar önemli olduğunu söyledi: “Yâ Ümme Varaka! Uk‘udî fî beytiki... Evinde kal Ey Ümmü Varaka! Şüphesiz ki Allah Teâlâ arzuladığın şehadeti sana evinde nasip edecek.”
Bugün mahremiyet adası ve tahayyül mekânı olmaktan çıkarak sığınaklara dönüştürdüğümüz modern ev, artık evdeki tüm bireylerin ihtiyaçlarını karşılayacak eğlence merkezleri gibi tasarlanıyor adeta. Bireycilik, ev içindeki yaşama da olanca hızıyla etki etmiş ve evin her odasını ayrı bir interaktif yaşam alanına dönüştürmüştür. Birbirimizden ayrı, yan yana yaşayabildiğimiz evlerimiz artık bir tefekkür, dayanışma, manevi bir çekim merkezi olmak yerine bir oyalanma adacığı.
Bugün mahremiyet adası ve tahayyül mekanı olmaktan çıkararak sığınaklara dönüştürdüğümüz modern ev, artık adeta evdeki tüm bireylerin ihtiyaçlarını karşılayacak eğlence merkezleri gibi tasarlanıyor. Bireycilik, ev içindeki yaşama da olanca hızıyla etki etmiş ve evin her odası ayrı bir interaktif yaşam alanı gibi tasarlanmıştır.  Birbirimizden ayrı, yan yana yaşayabildiğimiz bir eğlence merkezi olarak ev. Bir tefekkür, dayanışma, manevi bir çekim merkezi olmak yerine bir oyalanma adacığı. İşte bu evin anlamdan boşalmasıdır. Çocuğun kendisini daha geniş bir bütünün parçası, karı kocanın birbirlerini daha yüksek bir mefkurenin taşıyıcısı olarak algılamadığı bir ev, anlamdan boşalmıştır. Kemal Sayar, Bir Evi Yuva Yapan Nedir?
Reklam
Bugün mahremiyet adası ve tahayyül mekânı olmaktan çıkararak sığınaklara dönüştürdüğümüz modern ev, artık adeta evdeki tüm bireylerin ihtiyaçlarını karşılayacak eğlence merkezleri gibi tasarlanıyor.
Bugün mahremiyet adası ve tahayyül mekanı olmaktan çıkararak sığınaklara dönüştürdüğümüz modern ev, artık adeta evdeki tüm bireylerin ihtiyaçlarını karşılayacak eğlence merkezleri gibi tasarlanıyor. Bireycilik, ev içindeki yaşama da olanca hızıyla etki etmiş ve evin her odası ayrı bir interaktif yaşam alanı gibi tasarlanmıştır. Birbirimizden ayrı, yan yana yaşayabildiğimiz bir eğlence merkezi olarak ev. Bir tefekkür, dayanışma, manevi bir çekim merkezi olmak yerine bir oyalanma adacığı. İşte bu evin anlamdan boşalmasıdır. Çocuğun kendisini daha geniş bir bütünün parçası, karı kocanın birbirlerini daha yüksek bir mefkurenin taşıyıcısı olarak algılamadığı bir ev, anlamdan boşalmıştır.
Evdeki Mahremiyet 2
Kapı tokmakları da mahremiyetin birer timsaliydi. Evin giriş kapısında farklı ses çıkaracak şekilde tasarlanmış, iki tokmak bulunurdu. Bunlardan büyük olan ve tok ses çıkaranını erkekler, küçük ve daha ince ses çıkaranını ise kadınlar kullanırdı. Böylece hane halkı, gelenin durumuna göre vaziyet alırdı.
Bir modernlik savunusu Antony Giddens (2010), dilimize de çevrilen “Mahremiyetin Dönüşümü: Modern Toplumlarda Cinsellik, Aşk ve Erotizm” adlı çalışmasında, Batı toplumunda yaşanmakta olan ilişkileri analiz eder ve çok enteresan sonuçlara ulaşır. Giddens, Batı toplumundaki aşk olgusunu “romantik” ve “birlikte” aşk olmak üzere ikiye ayırarak
26 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.