Bazen çok yorulursun ya hani. Kimseye anlatamazsın, sussan içinde büyük çığlıklar kopar, bağırsan kent susar...
İşte öyle bir ruh halindeydim. Nerdeyse altı senedir elime aşk kitabı almamıştım belkıde bunun verdiği açlıkla, karnım çok doydu. İncelemelere baktım. Boş bir kitap denmiş. Tok oldukları için sanırım.
Okudukça nefes alabildim. Sanırım biraz Rus edebiyatından ağır felsefeden uzaklaşmak iyi geldi.
Aklımda, kalbimde , yüreğim de olan boşluğu doldurdum. Aşk kadınıyımdır ben; severse bırakmayan tiplerden. Aptallık mi acaba :) Bilemiyorum. Ama tutulduğum da bir ateşe, kül olsamda, yeniden doğar alevlenderirim o ateşi Yorgunluğum var. Bir şükrü abi iyi giderdi aslında ama kütüphanemdeki kitaplarını okumak dan ezberledim. Elimizdekine dönelim o yüzden
kitabı okudukça altını çokca cizdigim yerler oldu. Bir şeyler kattı mi ? Çok az. Çünkü bir aşk hikayesi esasen. Herkes yaşadığı kadarıyla alır dersini. Ama rahatlattı mi derseniz evet. Çünkü bazen kimseye açamadığım duygularımı, sayfalarda okudum. Acımı almadı belki ama durgun sularda yüzdürdü. İnceleme mi altını çizdiğim bir kaç alıntılarla bırakmak istiyorum. Sevgiyle kalın
* Cehennem dediğimiz şey, ne yaşadığımızı ne yaptığımızı bilemeden yaşamaktır.
* Ne kadar az yargıya sahip olursak o kadar geniş bakarız hayata.
* Bir insanı sevdiğinde geçmişi onunla birlikte çeyizi olarak gelir.
* Bazen hayatta öyle sorularla karşılaşırsınız ki, yanıtını benliginiz değil, bedeniniz verir