kütüphane...
Yaklaşık 20 yıl önceydi kız kardeşime misafir gitmiştim İstanbula... Yeni açılan Avm, leri falan geziyorduk bir kaç gün sonra Avcılarda 5/6katlı büyük bir mobilya halı mağazasına gittik, kardeşim koridoruna uygun yolluk bakmak istiyordu neyse lafı fazla uzatmayayım bende böylesine büyük bir mağazaya gelmişken bir kütüphane bakayım dedim. Bizle
160 syf.
9/10 puan verdi
kitabın kapağını daha demin kapatmış, okuduklarımı sindirmeye çalışırken hemen bir iki şey yazayım. evet bugüne kadar asla okumadım bu kitabı ve sabahattin ali’yi de ilk defa okuyorum. okumayan bir avuç insan kalmıştır sanırım, bu sebeple kesinlike okumalısınız diye anlamsız bir öneri yapmayayım hiç. kendimi bildim bileli türk edebiyatı ile pek barışık biri olamadım ne yazık ki… bu kitaba elim hep gitse de herkesin elinde görmem uzaklaştırdı hep… popüler şeylerden kaçıyorum maalesef… ama bu kitap… harika bir şeydi. neden bugüne kadar okumadım ya da iyi ki okumadım da tam şu anki ben olarak, şimdiki duygu ve düşüncelerimle okuma fırsatı yakalayabildim. sabahattin ali’yi anlatmak, yazı dilinden bahsetmek bana düşmez sanırım ama yine de kısaca belirteyim: anlaşılır bir dil ve su gibi akıp giden uzun hikaye veya roman. konuya girmeyeceğim çünkü kitaptaki her şeyi anlatabilirim öyle. şunu söyleyeyim ki sayfa 145 ve sonrası beni gerçek anlamda ağlattı. raif efendi’nin sıkışıp kaldığı ve ne yaparsa yapsın kurtulamayacağı o duygular… başka birini seviyor ve özlüyor ama başka başka insanlarla yaşıyor. hayatı boyunca tanıdığı ve sevdiği tek insanla, onu da gerçekten tanıyan ve seven o insanla olmak varken kendisini anlamayan bilmeyen insanlar içindeki yalnızlığının yarattığı tarifsiz ve asla giderilemeyecek çaresizlik hissi… evet raif efendi, her şey daha farklı olabilirdi. bu böyle olmayabilirdi!
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021317.7k okunma
Reklam
_Şeytanla anlaşmak, yani Nevrotik kişinin kendi benliğinden vazgeçmesi, ruhunu satmasına karşılık gelmektedir. Psikiyatride bunu "kişinin kendine yabancılaşması" olarak adlandırıyoruz. Tıpkı bellek kaybı ve kişiliksizleşmede olduğu gibi kişi, kimlik duygusunu yitirmiş, kendine aidiyeti kalmamıştır. Sanki bir sis bulutu icindeymiş gibi
224 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Türleri karıştırıp okumayı seviyorum, hem belli bir türden sıkılmamı önlüyor hem de gerçekten düşünsel olarak yorucu bir kitap okuduktan sonra daha sürükleyici bişeyler okumaya çalışıyorum ki, kitap okuma hevesim kaçmasın. O nedenle yine bir psikoloji-kişisel gelişim kitabından sonra en sürükleyici olduğunu düşündüğüm türlerden biri olan
Ölüm Adası
Ölüm AdasıAgatha Christie · Altın Kitaplar · 2010987 okunma
144 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 days
Her günkü basit, renksiz, aşağılık hayatını yaşamaya devam ediyor­du.
Merhabalaaaar, Mükemmel ötesi bir kitap ile karşınızdayım. Kitabın içeriğine geçmeden önce yazar hakkında bilgi vermek istiyorum. Oktay Akbal, edebiyat ve gazetecilik dünyasına Servet-i Fünun- Uyanış dergisinde 1943-1944 yıllarında sekreterlik yaparak adım atmıştır. 1969-1991 yılları arası Cumhuriyet gazetesinde Evet/Hayır adlı köşe yazarlığı
Suçumuz İnsan Olmak
Suçumuz İnsan OlmakOktay Akbal · Doğan Kitap · 2018486 okunma
Bir sporcu olan Patterson kendi geleneksel, tutucu tavırları içinde donup kalmış gibi görünüyor. Kaldı ki, evrenin kurallarının çok sabit olduğuna ve hep böyle kalacağına inanan biri o. Archer ise, tam tersine, hemen hiç düşünmeden her şeyin inkarıydı. Benim bu yeni arkadaşlarım içinde sadece Leonard, göründüğü kadarıyla bir şeyler vaat eden biriydi bana göre. Ve evet, bu kez de, başımın belası o en derinlerdeki umut etme hastalığımın bir semptomu olarak vaat çıktı karşıma!
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.