"...Şu an, uzak bir şey var bende.
Evet, hayatın balkonundayım, ama tam olarak bu hayatın değil. Onun üzerindeyim, durduğum yerden onu seyrediyorum. Hayat karşımda uzanıyor, bayırları, teraslarıyla..."
Daniel Keyes , orijinal, sıradışı ve ilgi çekici bir konu bulmuş, bu konuyu adeta ense kökünden yakalayıp pustuğu yerden çıkartmış ve başarılı bir kurgu ile ‘’Ben Anlatıcı’’ tarafından yazılan günlük raporları vasıtasıyla romanını okurlarıyla buluşturmuştur. O halde
(bu uzun bir incelemedir. okuyana/okuyanlara şimdiden teşekkür ederim..
incelemeyi uzun diye okumaya üşenen varsa incelemeyi ses kaydına alıp da buraya ekleyebilirim. maksat inceleme konusunda daha fazla insan bilgi/fikir sahibi olsun..)
12 haziran 2024 tarihinde uygulamada
Hastalığımın başka bir etkisi daha oldu. Bunu her şeyi olduğu gibi kabul etmek diye özetleyebilirim. Olan bir şeye, öznel karşı çıkmalar olmadan, koşullandırmalardan arınarak “evet” demeyi, var olmanın koşullarını ve kendi yapımı gördüğüm ve anladığım gibi kabul etmeyi öğrendim. Hastalığımın ilk günlerinde, tutumumun yanlış olduğunu ve başıma
Ta’lîmiyye Mezhebi ve Zararları
[Ta’lîmiyye mezhebi, gulat-ı Şi’a’dan İsmâ’îliyye fırkasının bir koludur.]
Felsefe bilgilerini öğrenip, sakat taraflarını ortaya koyarak, tenkidini yaptıktan sonra, anladım ki, bu ilim de maksadı layıkıyla hâsıl edemez. Akıl da tek başına istenen her şeyi açıklamaya kâfi olmayıp, meselelerin üzerinden perdeyi
"Tarihler Mart 1492'yi gösterir ve mekân İstanbul'dur.
İsa Kaptan, kendince özel sebeplerden ötürü emekli olmak zorunda kalmasının yanında hayallerinden de vazgeçen bir emekli gemi kaptanıdır. Oğlu Kalender'i -her ne kadar yaşadığı gemi tecrübelerinden hareketle oğluna kıyamasa da- hayallerini gerçekleştirmesi için gemi