Sizin evliliğiniz benim için birçok açıdan örnek bir evlilikti; sadakatte, karşılıklı yardımlaşmada, çocukların sayısıyla örnekti; hatta çocuklar büyüyüp, evdeki huzuru artarak kaçırmaya başladıklarında evliliğiniz bundan etkilenmedi. Evliliği yüce bir kavrama oturtmam muhtemelen tam da bu örneğe dayanarak gelişti; evlilik isteğimin zayıf oluşunun ise farklı nedenleri vardı. Bu nedenler senin çocuklarınla olan ilişkinde saklıydı
Her duyduğunu söylemesi kişiye günah olarak yeter
Kıyamete kadar gelecek olan müminlere anne olmak çok büyük bir şeref ancak o şerefe uygun biçimde ağır imtihanlara maruz kalınacak bir şereftir.
“Her şeyden önce evliliğin biyolojik bir temeli vardır; biri kadın, biri erkek iki farklı cinsiyetin çekimi üzerine kuruludur. O nedenle de cinselliği yok sayan bir evlilik, sağlıklı olamaz.
Evliliğin hem aklı hem duyguları içeren psikolojik bir yönü de vardır. Akla yatması
kadar gönüllere de hitap etmesi gerekir.”
Sayfa 24 - Remzi KitabeviKitabı okuyor
Öyle midir? Belki biraz şans işi, ihtimal dahilinde.
"Evlilik çok önemli ve kişiye özgürlüklerin en onurlusunu veren bir girişim."
Sayfa 59Kitabı okudu
Bence evlilik hamile bir anne misalidir -hiçbir zaman çıkarıp bir köşeye koyamazsın- birbirinizi hiçbir konunun dışında tutamazsınız.
Komşusu açken tok yatan benden değildir
Kadınlarınız konusunda Allah'tan korkun. Çünkü siz onlari Allah 'tan emanet olarak aldınız.
Bizi aldatan bizden değildir.
gençsin ve çocuk ve evlilik istersin
ama sorarım sana
çocuk istemeyi hak etmiş bir adam mısın
sen muzaffer - nefsini yenen misin? duygularına söz geçiren - faziletlerine buyuran mısın?
yoksa arzunda dile gelen hayvan - ihtiyaç mı?
yalnızlık mı yoksa? - nefsinle bağdaşmazlık mı?
dilerim ki zaferinle hürriyetin çocuk özlesin
zaferine ve kurtuluşuna canlı âbideler dikesin
sen kendinden öte inşa etmelisin
ama kendin inşa edilmelisin önce
beden ve ruha dimdik
sadece ileri doğru değil
yukarı doğru da üretmelisin kendini
bunun için evlilik bahçesi
yardımcın olsun senin!
Sayfa 94Kitabı okudu
Şiirin içine işlemiştir; ama tarih sahnesinde hiç yok gibidir. Kurmaca edebiyatta, kralların ve fatihlerin hayatına hükmetmektedir; gerçekte ise ebeveynleri evlilik halkasını hangi oğlan için onun parmağına geçirmişse, o oğlanın kölesi durumundadır. Edebiyattaki en esin verici sözcüklerin ve en derin düşüncelerin bazıları onun ağzından çıkmaktadır ama gerçek hayatta ne doğru dürüst okuma yazma bilir, ne de hecelemeyi becerir. Sadece kocasının malı durumundadır.
Sayfa 59Kitabı okuyor
