"Kendi kendinden kuşkulanmada, gelecekle ilgili tüm kaygı su yüzüne çıkar:
1- Onu mutlu edecek daha iyi birini hak ediyor.
2 - Benden beklediklerini ona veremem.
3 - Her zaman çevresinde olursam benden çabuk sıkılacaktır.
4 - Onun gibi bir adam için ben ne ifade edebilirim ki?
5 - Yakında numaracının teki olduğumu anlayacaktır. Benim bu parıltıdan başka hiçbir şeyim yok.
Bu yakalanma ya da kusurlu bulunma korkusu pek çok kadın tarafından yaşanır ama bu aşırı güven ya da kendinden emin olma paravanı cılız bir ego için yetersiz bir korumadır."
Le Bon, grup içinde bireylerin daha önce sahip olmadıkları yeni özellikler de göstermeye başladıklarını düşünüyor ve bunun nedenini 3 farklı etmende arıyor.
"Birincisi, bir grubun parçasını oluşturan bireyin, sadece sayısal sebeplerden, yenilmez güç düşüncesinden içgüdülerine kazanç sağlaması ister istemez bireyi kısıtlıyor olabilir.
Edebiyatta Modernizm ve İzlenimcilik
Modernizm, yaklaşık olarak 1890 ile 1940 arasını kapsayan bir edebi harekettir ve deneyimcilik ve yenilik arayışıyla geleneksel kuralları yıkmayı hedefler. Modernizm'in kökenleri, Kraliçe Victoria'nın hüküm sürdüğü Viktorya Dönemi'nin (1830-1901) hızlı endüstrileşmesinde yatar. Sanatçılar,
*Yusif Səmədoğlu "Qətl günü" romanı haqqda düşüncələrim*
Romanın 3 süjet xətti var. Ağa Məhəmməd şah Qaçar işğalı ilə repressiya dövrü arasında parellelik yaradılıb.
Romanda bir çox obrazlar var. Zülfüqar kişi, Mahmud bəy,Tatar təmir, Bu bir süjet xəttində olan obrazlardır. Digər bir sujet xətti daha qədim bir dövrü - Şah
Zülfü Livaneli, sanırım Türkiye nin en çok okunan Türk yazarı olabilir. Bir diğeri de
Ahmet Ümit sanırım. Halkın istediğini iyi bilen ve bundan ekmeğini iyi kazanan iki kalem. Tam adı Ömer Zülfü dür. Gürcü asıllıdır. Siyaset, film, dizi, müzisyen, yazar demek sanırım daha doğru. Birden fazla sektörde aynı derecede ünlü olan nadir insanlardandır Livaneli.