Ey evren, hangi ülke benim kadar esrarlı
hangi zafer yolları birbirine bağladı
hangi fethin ardından dünya dünya olalı
hangi sultan böylesi bir edayla ağladı
Ey Rahman olan Allah'ım rahmetinle merhamet et bizlere
Ey Rahim olan Allah'ım günahlarınızı bağışla bizleri affet, nimetleri veren sensin, bizleri koru kötülüklerden
Ey Kerim olan Allah'ım kerametinle bizlere muamele et, sen cömertsin rızkın kefil olan sensin
Ey Gaffar olan Allah'ım günahlar kullarını affeden sensin ve günahlarını gizleyen insanı kötülüklerden koruyan sensin bizleri de kötülüklerden koru
Ey Şafi olan Allah'ım şifayı veren sensin. Dertsizlerin dermanı sende, bizleri Dünya'nın dertlerinden koru
Ey Sıddık olan Allah'ım gönüllerimiz güven ver, bizleri güvenilir ve dosdoğru insanlara karşılaştır. Sana güvendik, sana inandık ve sana iman ettik. Senden geldik ve ancak sana döneceğiz bizleri kapından döndürme Allah'ım.
"Kötülere sırtını dönmüş, dünya çapında küsmüş ülkelerin lideri olan çizgi karakter. Onu ve benzerlerini çizdi diye şehit edilen karikatürist Naci el-Ali'nin gönüllerde yaşayan çizgi çocuğu. Filistin'de yaşanılan zulmü işaret eden şehadet parmağı."
S541
Artık
yaşamak istemiyorum Olric. Onların istediği gibi yaşamak
istemiyorum. Başım dönüyor Olric. Sabahtan beri hiçbir
şey yemediniz efendimiz. Şimdi de içiyorsunuz. Onlar da
içiyorlar Olric. Karşılarında oturan kızlara birşeyler anlatıyorlar. Ben anlatmak, filan falan demek istemiyorum. Sonum geldi Olric. Kendime yeni bir önsöz yazmak istiyorum. Yeni bir dil yaratmak istiyorum. Beni kendime anlatacak bir dil. Çok denediler, efendimiz. Allah’tan, ne denediklerini bilmiyorum, Olric. Hiçbir geleneğin mirasçısı değilim. Olmaz, diyorlar. İsyan ediyorum. Az gelişmiş bir ülkenin fakir bir kültür mirası olurmuş. Bu mirası reddediyorum Olric. Ben Karagöz filan değilim. Herkes birikmiş bizi
S542
seyrediyor. Dağılın! Kukla oynatmıyoruz burada. Acı çekiyoruz. Kapı kapı dolaşıp dileniyoruz. Son kapıya geldik. İnsaf sahiplerine sesleniyoruz. Ey insaf sahipleri! Ben ve Olric
sizleri sarsmaya geldik. Dünya tarihinde eşi görülmemiş bir
duygululukla ve kendini beğenmişçesine ve kendinibeğenmişçesinesankibizdenöncebirşeysöylenmemişçesinegillerden olmaktan korkmadan kapınızı yumrukluyoruz. Dilenciler krallığının en küstah toylusu olarak kişiliğimizi burnunuza dayıyoruz. Dinden imandan çıktık. Deli dervişler
gibi saldırıyoruz. Açın kapıyı! Biz geldik! Korkudan dudağınız uçuklamasın. Öyle öfkesi yarıda geçen İngiliz kızgın
genç adamları gibi müzikli güldürüler peşinde değiliz. Sizi
ağlatmaya ve burnunuzdan getirmeye geldik. Size dünyanın
dörtten fazla bucağı olduğunu göstermeye geldik. Bitmez
tükenmez sızlanmalarımızla ananızı ağlatmaya niyetliyiz
Ey Oğul! Dünya derin bir denizdir, pek çok
insan onda boğuldu. Gemin takva, yükün imân,
hâlin tevekkül olsun. Umulur ki, kurtulursun...
(Hazreti Lokman)
Yaklaşık olarak dört aydir kitaplığımda duran bir kitap. Elimi uzatıp defalarca geri çektiğim okumaya bir türlü cesaret edemediğim sayılı kitaplardandı. Aylar sonra elime alınca da bırakmak istemeyeceğim bir kitap oldu. Okurken duygusal olarak zorlandığım, bu kadarıda olmaz bunu da yapmamışlardır diye sayıkladığım bir kitaptı. Defalarca kez
Ey gözleri şiir yazan çocuklar
Dünya nasıl da yenik ve yaralı
Yorgun düşmüş avuçlarınızda
Bir tek sizin gülüşleriniz var onu güldürecek
Bir de filiz veren tohum elleriniz
Bugünün yorgun ayaklarını
Yarının Güzel sabahlarına götürecek
.
Adnan Yücel
Bilki ey sevgili ;ben seni aklımdan hiç çıkarmadım.Ben sadece aklımı çıkardım.
Böyle bilsin bütün dünya,
Ben aklımı senin rağmına değil, senin uğruna senden çıkardım..
Dücane Cündüoğlü
Ağlamak bize dost kervanı. Biz bu yolda viraneyiz. Umudun esiriyiz... Kendimize bunca zulmü nasıl reva gördük diye sorma
Ey Gönül!..
Sürgün olduğumuz bu yalan dünya, bize bir gezginlikten ibaret...
***