Ey İnsan Kaf Dağı kadar yüksekte olsan da, kefene sığacak kadar küçüksün. Unutma her şeyin bir hesabı var; üzdüğün kadar üzülürsün.
SARHOŞ GEMİ Ölü sularından iniyordum nehirlerin Baktım yedekçilerim iplerimi bırakmış; Cırlak kızılderililer, nişan atmak için Hepsini soyup alaca direklere çakmış. Bana ne tayfalardan; umurumda değildi
Reklam
"Ey insan! Bu kitabı sana ithaf ediyorum'' "Bırak şu maddeyi, boğ şu ölçü dehanı, doy şu fizik ve matematik tecessüsüne, kov şu kemiyet fikrini, dal kendi içine, koş kendi kendinin peşinden, bul onu, bul kendini, bul ruhunu, bul, sev, bil, an, gör, kendi içinde gör Allah’ını. Kendine dön, kendine bak, kendine gel. Aptalca bir konfor aşkından doğduğu halde her biri daha korkunç bir dünya harbi hazırlayan teknik mucizelerinin yanında, senin iç zıtlıklarını elemeye yarayacak ve seni kendi kendinle boğuşmaktan kurtaracak ruh mucizelerini ara. İnan manevilere ve mukaddeslere, inan! Onlar hakkında, bu kadar küçükçe düşünmekten utan! Her sezilen derinliğin ifşa ettiklerini düşünmekten bile seni alıkoyan tabiatçı metotlarını fırlat ve bitlenmiş elbiseler gibi at. Orta çağ papazında haklı olarak ayıpladığın dar kafalılığın anlayış sınırlarını daha fazla darlaştıran beş duyu idrakinin kapalı dünyası içinde kalma; "Arşı geç, ferşi atla, sidreyi aş, Gör ne var maverada ibretiz."
Taaa şafakları Nice bir Yangınları düşer alın çatıma Gencecik ölüme gitmenin. Yığılır boşkovanlar, dumanlı Ve susar mitralyözler kuytularda. Suskundur, Karanlıktır,
İnsanlar beni deli ediyor! Yaşama amaçları: barınma, beslenme, üreme! Etrafımdaki insanlara bakıyorum da, daha büyük bir ev, daha lüks bir araba, daha lezzetli yiyecekler falan fişman. Kapitalizm! Ey insanlar. Canlarım. Ciğerlerim. Kim uyuttu sizi? Hangi kötü kalpli büyücü yedirdi size bu zehirli elmaları? Ulan hadi biriniz uyumuş olsanız, öpüp uyandıracağım ama, herkese yetişemem ki! Kapitalizmin beşiğinde ölüm uykusu! E bebeğim eeee ee e! Dandili dandili dastana/ Danalar girmiş bostana/ Kov bostancı danayı/ Yemesin lahanayı. Ne için yaşıyorsun? Hayatın anlamı nedir? Sabah işe gidiyor, akşam eve dönüyorsun. Ulan danalar da sabah çayıra gidiyor, akşam dönüyor. Sen hiç akşamları ahırında kitap okuyan bir dana gördün mü? Varoluş gizemini çözmeye çalışan bir dana? Hayır. Göremezsin. Neden? Çünkü danalar hayatın anlamını bilmeden yaşar. Peki insan ne için yaşar? Lahana için mi?
Ey açlık! Seni midemde, iliklerimde, kanımın yuvarlarında duydum. Ve sen, benim iyi, benim şefik ve rahim olan soyum, insan soyu, sen ebedi tokluğu fethedeceksin...
Reklam
Gabriel Garcia Marquez'in ölmeden az önce tüm insanlığa hediye gibi bıraktığı Veda Mektubu "Tanrı bir an için paçavradan bebek olduğumu unutup can vererek beni ödüllendirse, aklımdan geçen her şeyi dile getiremeyebilirdim, ama en azından dile getirdiklerimi ayrıntısıyla aklımdan geçirir ve düşünürdüm. Eşyaların maddi yönlerine değil
Ey, benim iyimser hallerim ! Çabuk aldanışlarım ... Hep inanışlarım ... Alttan alışlarım ... Hatayı hep kendimde buluşlarım ... Değmeyecekleri kafama takışlarım ... Yoktan yere, akıp giden gözyaşlarım ... Herkesi, insan yerine koyuşlarım ... Hepinize Elveda ! Artık ben kimsenin, Hiç Kimsesi Olmayacağım !... Nazım Hikmet RAN
Kıl beni ey namaz Çöllerden topla hücrelerimi Rahmetinin serinliğinde yıka kalbimi Kıl beni ey namaz Ruhumu secdede yeniden fısılda bana. Şah damarı yakınlığından emzir yetimliklerimi.
"Ey, benim iyimser hallerim ! Çabuk aldanışlarım ... Hep inanışlarım ... Alttan alışlarım ... Hatayı hep kendimde buluşlarım ... Değmeyecekleri kafama takışlarım ... Yoktan yere, akıp giden gözyaşlarım ... Herkesi, insan yerine koyuşlarım ... Hepinize Elveda ! Artık ben kimsenin, Hiç Kimsesi Olmayacağım !..." *Nazım Hikmet
Reklam
Seni de vururlar bir gün ey acı.. Uçuşup durduğun kanatlarından Sazın sözün türkülerin tükenir Ellerin koynunda kala kalırsın Şakaklarına kar yağıyor bilesin ey acı Gül açan yüzlerimizde Göğeriyor rengin senin de Biz seni ta eskilerden tanırız Hani göğüslerimize taş olur inerdin Avuçlarımızda Hira dağıydın Al atların tan yerine ayarlanmış
BENİ UNUTMA Bir gün gelir de unuturmuş insan En sevdiği hatıraları bile Bari sen her gece yorgun sesiyle Saat on ikiyi vurduğu zaman Beni unutma Çünkü ben her gece o saatlerde
Acı seni de vururlar bir gün ey acı uçuşup durduğun kanatlarından sazın, sözün, türkülerin tükenir ellerin koynunda kalakalırsın
Uyan ey insan, her şey 'ben' den doğdu hep; benlikten doğdu... Bütün aptallıklar, bütün kötülükler benlikten doğdu...Öyleyse hep benden olsun feryadın, bütün şikayetin hep benden...
Sayfa 164Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.