şarkının adı "ya talêel al-jabal" yani "ey dağa çıkanlar" 20. yüzyılın başında filistin ingiliz sömürgesi iken kadınlar tarafından direnişçiler için söylenmiş. zindan duvarlarına yaklaşıp "direniş kazanacak, gelip sizi kurtaracak" sözleriyle bu şarkıyı söylerlermiş. şarkı çok sonraları israil zindanlarında ki tutsaklar için de söylenmeye başlanmış ve yarım yamalak arapça bilen işgalciler anlamasın diye de kelimelerin arasına fazladan "lê" hecesi yerleştirilmiş . ey dağa çıkan, ey ateşi tutuşturan! allah arasında, ah adamım, allahın gözü, burada, ruhum kıyafetlerini çıkarmanı istemiyorum, giyinmeme de gerek yok. lal yaman yaman arasında allahın gözü, ey ruh bana vurmanı istemiyorum, kemer de istemiyorum lal yaman yaman arasında allahın gözü, ey ruh hapsedilenlerden sana katılan maral hariç lal yaman yaman arasında allahın gözü, ey ruh beni buraya getirenin sadece bir maralı vardır senin için kalıcı olan lal yaman yaman arasında allahın gözü, ey ruh Emel Mathlouthi youtu.be/8rHbYOyymWc?si=...
“Ey Müslümanlar! Neden mağlup olduk? Neden şehirlerimiz işgal edildi? İyi düşününüz. Çünkü Allah’a kulluk görevimizi ihmal etmeye başlamıştık. Bu işgalciler, hiç şüphe yok ki, dini görevlerini ihmal edenleri, dinsizleri terbiye için Cenab-ı Hak tarafından yollandı. Camilerimiz, meclislerimiz şimdi bu işgalciler sayesinde doluyor. Bu nimetin kadrini bilelim.”
Reklam
YÜZÜNÜ ARADIM, GEÇTİM...
(yitirdiğin her şeyde kazandığın bir şey var; kazandığın her şeyde biraz yitirdiklerin. bu yüzden birileri hep ısınıp dururken dinmez üşümelerin...) ben de benim olmayan şeylerle varım; benim olan zaten benimse, olmayan şeylerle... varsam, buradaysam belki de onlar için... yüzün için belki de, yüzün nerede? birbirini tekrarlayan günlerin yaslı
Mudanya Bidayet Mahkemesi sorgu yargıcı Abdullah Galip Tokça, dini bütün bir Müslümandı. Çok önemli bir engel yoksa cuma namazını kaçırmazdı. Aptesini aldı. İçinden, millete sabır vermesi, memleketi esenliğe çıkarması, orduya zafer nasip etmesi için Allah'a dua ede ede camiye geldi. Ortalarda bir yer bulup oturdu. Kimsenin neşesi yoktu. Her gün köylerden Yunanlıların yaptığı rezilliklerle ilgili haberler geliyordu. Birtakım vurdumduymazlar dışında halk azap İçindeydi. Cami hocası vaazının başında şöyle dedi: "Ey Müslümanlar! Neden mağlup olduk? Neden şehirlerimiz işgal edildi? İyi düşününüz. Çünkü Allah'a kulluk görevimizi ihmal etmeye başlamıştık. Bu işgalciler, hiç şüphe yok ki, dini görevlerini ihmal edenleri, dinsizleri terbiye için Cenab-ı Hak tarafından yollandı. Camilerimiz, mescitlerimiz şimdi bu işgalciler sayesinde doluyor. Bu nimetin kadrini bilelim." Abdullah Galip Bey'in midesi bulandı. Toparlanıp camiden çıktı. "Keşke kalkıp itiraz etseydim, böyle düşünmenin Müslümanlığa uymadığını, Allah'a saygısızlık olduğunu söyleseydim" diye pişman oldu ama artık çıkmıştı..
Sayfa 349 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Ehl-i ilim “İşgal altındaki Kudüs’e gitmek caiz midir, değil midir?” diye tartışa dursun, Kudüs’ten selam var, Filistinli kardeşlerimizden mesaj var cümle Kudüs sevdalılarına: “Lütfen buraya gelin. 3 km uzağındaki bir Filistinli gelemiyor buraya ama hasretiyle yaşayıp ölüyor. İşgalciler Filistinlileri Mescid-i Aksâ’dan uzak tutmak istiyor. Gidilmeyi hak eden üç mescitten ziyarete muhtaç olanı Mescid-i Aksâ. Burada sizin tarihiniz var. Kudüs’ün yüzde sekseni sizin ecdadınızın, gazilerinizin döşediği taşlardan oluşuyor. Buraya geldiğinizde dokunduğunuz her taş sizinle! konuşacak. Bizden önce onlar size “Hoş geldiniz” diyecek. Tek isteğimiz bizi yalnız bırakmamanız. Siz gelince biz mutlu oluyoruz. Kendimizi güçlü hissediyoruz. Gelişinizle, “Bu mescidin sahibiyiz” diyorsunuz. “Biz burayı sahipsiz bırakmayız.” mesajını veriyorsunuz. Ey başı miraca yükselir gibi dik duran Filistinli! İmanlı, yürekli, vefalı Kudüs ehli! Selam olsun size. İnanın sizin bize değil bizim size ihtiyacımız var. Kudüs’ün, Aksâ’nın bize ihtiyacından ziyade bizim oraya gelmeye ihtiyacımız var. İnsanlığımızı gözden geçiriyor, müminliğimizi yeniden sorguluyoruz sayenizde .
Sayfa 66 - E-KitapKitabı okudu
…VE YALNIZSIN
Kelimelerin aciz kaldığı, Cümlelerin dağıldığı, Sayfaların tükendiği, İçimi alev alev tutuşturan, Bütün bedenimi saran, İliklerime işleyen duygularımı, sana nasıl ifade edeyim, bilmiyorum …
Reklam
Öğrenme Kuramları, Hak, Değer yargıları, Ontoloji, Makamlar
_Eğitim – Öğretim_ _Eğitim, bilgilenme ve gelişme sürecidir ve yaşam boyu devam eder. Süreklidir. Plansız ve programsız da olabilir. _Öğretim, eğitimin okullarda planlı yapılan kısmıdır. Eğitimin bir parçasıdır. Öğretim, planlı programlıdır. Süresi vardır. _Her eğitim, öğretim değildir. Fakat her öğretim, eğitimdir. _Öğrenme
Topal Asker Şiiri ve Hikayesi
Türk ordusu otuz yedi yıldan beridir Rus ve Ermeni işgalindeki Kars, Ardahan, Artvin ve Batum gibi doğudaki şehirlerimizi Ermeni ve Rus mezaliminden kurtarmak için bir sefer düzenler. Yıllardan beri Ermenilerin ve Rusların zulmünden canlarına tak eden ve tahammül edemeyen birkaç Türk genci sefere giden Türk ordusuna katılmak için köyden ayrılır.
Las Panaderas" / "Fırıncılar"
youtu.be/DKXALDQN0tE "Ya Talêel Al - Jabal" / "Ey Dağa Çıkanlar" "Las Panaderas" / "Fırıncılar" Filistin Direnişçilerinin Şarkısı Yüzyılın başında Filistin İngiliz sömürgesi iken kadınlar tarafından direnişçiler için söylenmiş. Zindan duvarlarına yaklaşıp "direniş kazanacak, gelip sizi
Biraz Bunları Hatırlayalım
Tarih 10 Nisan 1919'u gösteriyordu. Vakit ikindiyi biraz geçmiş, onbinlerce insan Beyazıt Meydanı'nda toplanmıştı. İdam sehpası kurbanını bekliyordu. Biraz sonra silahlı bir manganın arasında, üzerinde idam gömleğiyle 35 yaşı nda Kemal Bey göründü. İdam sehpasına çıkarılıp, boynuna yağlı ilmek geçirildi. Kemal Bey'e son sözleri sorulunca: "Sevgili vatandaşlarım! Ben bir Türk memuruyum. Aldığım emri yerine getirdim. Vazifemi yaptığıma vicdanım emindir... Beni ecnebilere yaranmak için asıyorlar. Eğer adalet buysa, kahrolsun böyle adalet!" dedi ve devam etti: "Vatan uğrunda cephede ölen bir Mehmetçik gibi şehit gidiyorum. Çocuklarımı asil Türk milletine emanet ediyorum. Allah vatanımıza ve milletimize zeval vermesin!" Halkın "âmin" sesleri arasında bir ihanet sesi duyuldu: “Söyletmeyin bu alçak herifi!.. Hemen asın bu köpeği. Ne duruyorsunuz..." İngiliz iş birlikçisi Sait Molla'nın sesiydi bu. Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey, vatanını savunduğu için işgalciler ve yerli iş birlikçileri tarafından idam edilmişti. Daha sonra Kemal Bey'i yalnız bırakmayan Tıbbiyeli gençlerden biri mezarı başı nda şunları söyledi: "Dinle ey Türk Milleti! Müslümanlar dinleyin! Kemal'i şehit ettiler. Bilmiyorlar ki iş ehitlik mertebesine ulaşmak isteyen binlerce Kemal i rada bekliyor. Ne bekliyoruz? Felaketimizi hazırlayan İngilizleri vatandan atmak borcumuzdur..."
Reklam
688 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Diriliş
Diriliş
Diriliş
Kitabı tarihimizin trajik bir dönemini anlatıyor.
Turgut Özakman
Turgut Özakman
hocanın kalemi daima akıcı olmuştur. Ben bu kitabın incelemesine inanın ki, onlarca sayfa yazabilirim, çünkü 1310 doğumlu (Rumi) tarihi bizzat daha ilkokul yıllarında istiklal savaşı gazisi dedemden dinlemiş bir insanım. Burada inceleme yerine kitabın bitişinde ki, son söz ile
Diriliş
DirilişTurgut Özakman · Bilgi Yayınevi · 20145,2bin okunma
39 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.