254 syf.
10/10 puan verdi
·
10 günde okudu
İçindeki senin sesini duyuyor musun? Hep orada olan, seninle konuşan sana konuşan, seni konuşturan... Kitabın bir yanında her daim fısıldayan nefis diğer yanında o kitabı okuyup nefsini yeni keşfeden bir adam. Gerçekleri roman tarzında tüm akıcılığıyla yazıya dökmüş yazar. Başarmış da.. Nefsin oyunlarını Aziz Mahmud Hüdayi'nin üzerinde göstermeli olarak anlatmış sanki. Nefis nasıl yenilir, ondan, onun hayatından örnekler vermiş. Okuyunca benliğimizi kontrol ettirecek, işlediğimiz günahlardan tövbe ettirecek hatta. Tavsiye kitaplarımın arasında. İyi okumalar.
Ene 'Sus Ey Nefsim'
Ene 'Sus Ey Nefsim'Fatih Duman · Nesil Yayınları · 20225,5bin okunma
"Duyuyor musun beni? Duyuyorsun... Çünkü mecbursun..."
Sayfa 250Kitabı okudu
Reklam
256 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Kitabın adı "Ene". Arapçada ben demek. Öncelikle kitaba kendini boşlukta hisseden bir kişinin bu kitaba denk gelerek okumaya başlamasıyla giriş yapılıyor. Kitapta nefs anlatılıyor. Daha doğrusu nefs konuşuyor, nefs kendi kendini anlatıyor. Ama Aziz Mahmud Hüdâyî'nin hayatı üzerinden anlatılıyor bu. Yani Aziz Mahmud Hüdâyĩ'nin
Ene 'Sus Ey Nefsim'
Ene 'Sus Ey Nefsim'Fatih Duman · Nesil Yayınları · 20225,5bin okunma
Duyuyor musun beni? Duyuyorsun... Çünkü mecbursun..
Sayfa 250Kitabı okudu
BEN NEFSİM EY İNSAN
Ben nefsim ey insan! .Ben senim .Hiç susmadan ve durmadan ve bıkmadan seninle konuşuyorum Duyuyor musun beni? Duyuyorsun .... Çünkü mecbursun .....
Ey Nefsim.. Duyuyor musun ?
İbrâhîm-i Edhem “kuddise sirruh” sordular ki, Allâhü Teâlâ “Dua ediniz, kabûl ederim. ” [Mü'min, 40/60] buyuruyor. Halbuki, istiyoruz, vermiyor? Cevaben İbrâhîm-i Edhem “kuddise sirruh” buyurdu ki: • Allah'ı tanıdığınızı söylüyorsunuz, ama emirlerini tanımıyorsunuz. • Resûlüllah'ı “sallallahü aleyhi ve sellem” sevdiğinizi iddia ediyorsunuz, sünnetini ise tatbik etmiyorsunuz. • Kur'ân-ı kerîmi okuyorsunuz, ama manasıyla amel etmiyorsunuz. • Cenâb-ı Hakkın verdiği nimetleri yiyor, ama O'na şükür etmiyorsunuz. • Şeytanın düşman olduğunu söylüyorsunuz , ama onunla dostluk kuruyorsunuz. • Cenneti sevdiğinizi iddia ediyorsunuz, ama ona hazırlık yapmıyorsunuz. • Cehennemden korktuğunuzu iddia ediyorsunuz, ama O'ndan sakınmıyorsunuz. • Ölüm haktır diyorsunuz, hak olan ölüme hazırlık yapmıyorsunuz. • Babalarınızın, dedelerinizin ne olduklarını görür, ibret almıyorsunuz. • Kardeşlerinizin ayıbıyla uğraşıyor, kendi ayıblarınızı göremiyorsunuz. • Ölülerinizi gömüyorsunuz, ama bir gün kendinizin de gömüleceğini hatırlamıyorsunuz. Böyle olan kimseler, üzerlerine taş yağmadığına, yere batmadıklarına, gökten ateş yağmadığına şükür etsin! Daha ne isterler? Dualarının neticesi, yalnız bu olursa, yetmez mi? Canlı ve diri bir kalble Allah'a dua edemiyor, redde müstehak oluyorsunuz. Bu saydıklarımı terk edince huzurunuzun geldiğini, duanızın kabul olduğunu göreceksiniz.
Reklam
43 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.