Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Yollar sensiz yarını bekler Yürek sensiz hasreti yükler Bu can sensiz baharı neyler? Şehir sessiz, sokak sensiz Ey gülüm, hayatın tadı yok sensiz Tadı yok sevdamın, adı yok sensiz Baharı severim, özlerim ama Güllerin kokusu gelmiyor sensiz Günler geçmez sen gidince Yürek sızlar inceden ince Ölüm ne zormuş ölmeden önce Şehir sessiz, sokak sensiz...🎶
Sen bir taze haber gibi gelmiştin unutmadım Her gelişin bir taze haberdi, unutmadım Aşktı alıp verilen, altın bir vakitti yaşadığımız Bir muştuyu algılamanın sürekli gerilimiydi sanki, unutmadım Can oynardı evlerde, yollarda, meydanlarda Can alınıp can verilirdi, hiç unutmadım Sen uyurdun, uykun bir tepeden seyredilen uçsuz bir vadi Kıyısından seyredilen bir denizdi sanki, unutmadım Ah sevgili! hayat görünürdü kapından bir çırpınış yüreklerimizde Sen evinden çıktığında güneşler doğardı içimizde, unutmadım Toprağa düşen tohum, onda gizlenen renk, şekil, koku Senin için biçimlenirdi, renklenirdi, kokardı senin için, unutmadım Ebedi masum çocuklar zamanın solmayan çiçekleri İstemişlerdi de ezan okumuştu Bilal bir sabah, unutmadım O dirildi, o dirildi diye birden çalkalanan sokaklar Ölüm ki sonsuza açılan bir kapıydı, hiç unutmadım Ey aşk, ey dirilik soluğu, ey evrenin hareket kaynağı, Nasıl unuturum, nasıl unuturum, hiç unutmadım! ..
Erdem Bayazıt
Erdem Bayazıt
Reklam
••• Ey nefsim..! Deme zaman değişmiş, Çünkü ölüm değişmiyor... •••
Akif'in kaleminden...
Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi? En kesif orduların yükleniyor dördü beşi. Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya. Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya. Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı! Nerde-gösterdiği vahşetle 'bu: bir Avrupalı' Dedirir-Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi, Varsa gelmiş, açılıp
Ey genç mücahid, ey bu ümmetin şerefli erkekleri, ey cihad etmekte karar kılmış sadıklar; Bugün bu ümmetin azimli adamlarının çoğu ölmüş, vehn hastalığına yakalanmış dünya sevgisi ve ölüm korkusuyla aciz kalmıştır. Ümmeti diriltip ve bu ölümden kurtarmalıyız ve iki güzel sona çıkan bu hak yolda Ya zafer ya şehadet diyerek yürümeliyiz. Bu mücadele ve şehadet çağrısıdır! Bu yol, cedel, tartışma, gereksiz soru sorma yolu değildir, Ümmet bu marazlarla yoruldu ve şuan içinde olduğumuz duruma düştü. ( Şeyh Ebu Mus'ab Es-suri )
Bulmak Şiiri
Erdem Bayazıt
Erdem Bayazıt
open.spotify.com/episode/5ymEMqM... Bir an kayboldun gibi! yaşadım kıyameti Yoruldun ama buldun ey kalbim emaneti yeniden su yürüdü dalıma yaprağıma Bir bakışın can verdi kurumuş toprağıma Çiçeğe durdu kalbim içtim parmaklarından Göz çeşmem suya erdi sevda kaynaklarından Bir aydınlık denizin
Reklam
bı gün uzanıp boylu boyunca göğü seyredeceğim, adına ölüm diyecekler. asıl ölmek bitti, bilirsin ey yaşamak.
Mecnun ve Toz Bulutu
Bir gün Mecnun Yalnız ve yorgun Karşıda bir toz bulutu gördü Sanki geliyordu O'nu yutmak için Dedi dur ey toz bulutu Karanlığın bereketi ölüm otu Acele etme vakit var Sayılıdır saatler dakikalar Azrail bile senden sabırlıdır Burda sencileyin benim de işim var Arzum şu ki ödev bitip gün dolsun Benim de kaderim mutluca Bir toz zerresi olmak olsun
Sezai Karakoç
Sezai Karakoç
Gel ey gurbet diyârında, esîr olup kalan insan, Gel ey dünyâ harabında, yatıp gâfil olan insan! Gözün aç, etrâfa bir bak, nice beğler gelip geçti, Ne mecnûndur bu fâniye, gönül verip duran insan! Kafesde bülbüle şeker, verirler fakat hiç durmaz Aceb niçin karâr eder, bu zindana giren insan! Ne müşkil olur gafletde, kalıp hiç inanmayıp Ölüm vaktinde Azrail, gelince uyanan insan! Kararmış gönlün ey gâfil, nasihat neylesin sana Taştan katı olmuş kalbi, öğüt kâr etmiyen insan! Aklını başına topla, elinde var iken fırsat Sonsuz azâb çekecekdir, (Adam sen de) diyen insan! Niyazî bu öğütleri, ver önce kendi nefsine O gün kurtulacak ancak, kulluğunu yapan insan! Niyazi Mısri
Ey Ademoğlu! anan seni doğurduğunda ağlıyordun. İnsanlar ise etrafında gülüp seviniyorlardı. Öyle bir amel et ki onlar ağladığı zaman, Senin ölüm gününde, sen ise gül.
Reklam
Gülüm (Kendimden)
Benim bahar çiçeğim ey gonca gülüm Senin yokluğundur en büyük ölüm Senden sonrası cehennem zulüm Seni kaybedersem ölürüm gülüm Fizan' dan duyulur sesim avazım Seninle başladı ömürde yazım
İmam Muzenî anlatıyor: Ölüm döşeğindeyken Şâfiî'nin yanına gittim ve; "Nasıl oldun?" diye halini sordum. Şöyle dedi: "Dünyadan gider, kardeşlerden ayrılır, ölüm şarabını içer, Aziz ve Celil Allah'a varır oldum. Bilmiyorum ruhum cennete gidecek de onu kutlayacak mıyım, yoksa cehenneme gidecek de acısını mı paylaşacağım" Sonra ağlayarak şu beyitleri okudu: Musibetler karşısında Allah'tan kork ve ümit et O'ndan Israrcı nefsine uyup da pişman olma Allah'ın affını müjdele şayet müslümansan Korku ve ümit; kal ikisi arasında. Kalbim sertleşip daralınca yollarım Ümidimi affına merdiven yaptım Suçum büyük olsa da Sana yöneltiyorum isteklerimi Mahlukâtın ilahı Ey lûtuf ve cömertlik sahibi! Divanu'ş-Şâfiî
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.