Ey Yolcu, Uyan!
‎ ''Allah'a dayandım! '' diye sen çıkma yataktan... Ma'na-yı tevekkül bu mudur? Hey gidi nadan! Ecdadını, zannetme, asırlarca uyurdu; Nerden bulacaktın o zaman eldeki yurdu? Üç kıt'ada, yer yer, kanayan izleri şahid: Dinlenmedi bir gün o büyük nesl-i mücahid. Alemde ''tevekkül'' demek olsaydı ''atalet'' Miras-ı diyanetle yaşar mıydı bu millet? Çoktan kürenin meş'al-i tevhidi sönerdi; Kur'an duramaz, Nezd-i İlahi'ye dönerdi. ''Dünya koşuyor'' söz mü? Beraber koşacaktın; Heyhat, bütün azmi sen arkanda bıraktın! Madem ki uyandın o medid uykulardan, Bir parçacık olsun, hadi, hiç yoksa, kımıldan. Dünya koşuyorken yolun üstünde yatılmaz; Davranmayacak kimse bu meydana atılmaz. Müstakbeli bul, sen de koşanlarla bir ol da; Maziyi, fakat, yıkmaya kalkışma bu yolda. Ahlafa döner, korkarım, eslafa hücumu: Mazisi yıkık milletin atisi olur mu? Ey yolcu, uyan! Yoksa çıkarsın ki sabaha: Bir kupkuru çöl var; ne ışık var, ne de vaha!
Ey yolcu! Uyan artık gafletten, ölüm ansızın gelecek! Sanma herkes de seninle bir gelecek.
Reklam
“Ey yolcu, uyan! Yoksa çıkarsın ki sabâha: Bir kupkuru çöl var; ne ışık var, ne de vâha!”
Sayfa 196Kitabı okudu
Ömürdür dünyadaki sermaye, hasenattır ukbadaki sermaye. Uyan ey gafil yolcu, nasıl olur da boş geçer bir saniye?
Uyan ey yolcu, ölüm var ayıl! Seni hikmete sevk eder akıl. Hayvan gibi yaşayacaksak, ne diye verildi ki şu akıl?
Ey yolcu uyan
Allah'a dayandım! '' diye sen çıkma yataktan... Ma'na-yı tevekkül bu mudur? Hey gidi nadan! Ecdadını, zannetme, asırlarca uyurdu; Nerden bulacaktın o zaman eldeki yurdu? Üç kıt'ada, yer yer, kanayan izleri şahid: Dinlenmedi bir gün o büyük nesl-i mücahid. Alemde ''tevekkül'' demek olsaydı ''atalet'' Miras-ı diyanetle yaşar mıydı bu millet? Çoktan kürenin meş'al-i tevhidi sönerdi; Kur'an duramaz, Nezd-i İlahi'ye dönerdi. ''Dünya koşuyor'' söz mü? Beraber koşacaktın; Heyhat, bütün azmi sen arkanda bıraktın! Madem ki uyandın o medid uykulardan, Bir parçacık olsun, hadi, hiç yoksa, kımıldan. Dünya koşuyorken yolun üstünde yatılmaz; Davranmayacak kimse bu meydana atılmaz. Müstakbeli bul, sen de koşanlarla bir ol da; Maziyi, fakat, yıkmaya kalkışma bu yolda. Ahlafa döner, korkarım, eslafa hücumu: Mazisi yıkık milletin atisi olur mu? Ey yolcu, uyan! Yoksa çıkarsın ki sabaha: Bir kupkuru çöl var; ne ışık var, ne de vaha!
Mehmet Akif Ersoy
Mehmet Akif Ersoy
Reklam
Bir parça kımıldan, diyorum, mahvolacaksın! Dünyâ koşuyorken yolun üstünde yatılmaz; Davranmayacak kimse bu meydâna atılmaz. Müstakbeli bul, sen de koşanlarla bir ol da; Mâzîyi, fakat, yıkmaya kalkışma bu yolda. Ahlâfa döner, korkarım, eslâfa hücûmu: Mâzîsi yıkık milletin âtîsi olur mu? Ey yolcu, uyan! Yoksa çıkarsın ki sabâha: Bir kupkuru çöl var; ne ışık var, ne de vâha
Mehmet Akif Ersoy
Mehmet Akif Ersoy
EY YOLCU!
Ey yolcu, uyan! Yoksa çıkarsın ki sabaha: Bir kupkuru çöl var; ne ışık var, ne de vaha
Ey Yolcu, Uyan ...
Allah'a dayandım! '' diye sen çıkma yataktan... Ma'na-yı tevekkül bu mudur? Hey gidi nadan! Ecdadını, zannetme, asırlarca uyurdu; Nerden bulacaktın o zaman eldeki yurdu?
Ey yolcu, Uyan!!!
Ey yolcu, uyan! Yoksa çıkarsın ki sabaha: Bir kupkuru çöl var; ne ışık var, ne de vaha! Mehmet Akif ERSOY
Reklam
«Dünya koşuyor» söz mü? Berâber koşacaktın; Heyhât, bütün azmi sen arkanda bıraktın! Mâdem ki uyandın o medîd uykularından, Bir parçacık olsun, hadi, hiç yoksa, kımıldan. Ensendekiler «leş» diye çiğner seni sonra; Ba’sin de kalır tâ gelecek nefha-i Sûr’a! Çiğner ya, tabî’î, ne düşünsün de bıraksın? Bir parça kımıldan, diyorum, mahvolacaksın! Dünyâ koşuyorken yolun üstünde yatılmaz; Davranmayacak kimse bu meydâna atılmaz. Müstakbeli bul, sen de koşanlarla bir ol da; Mâzîyi, fakat, yıkmaya kalkışma bu yolda. Ahlâfa döner, korkarım, eslâfa hücûmu: Mâzîsi yıkık milletin âtîsi olur mu? Ey yolcu, uyan! Yoksa çıkarsın ki sabâha: Bir kupkuru çöl var; ne ışık var, ne de vâha! Mehmet Akif Ersoy İstanbul, (13 Kasım 1919)
Ey yolcu, uyan! Yoksa çıkarsın ki sabâha: Bir kupkuru çöl var; ne ışık var, ne de vâha! Mehmet Akif Ersoy İstanbul, (13 Kasım 1919)
Ey yolcu uyan! Yoksa çıkarsın ki sabâha: Bir kupkuru çöl var; ne ışık var, ne de vâha!
Sayfa 391 - MAKÜ - HAZİRAN 2021Kitabı okudu
Resim