Lale! Ne "efsunkar" bir çiçekti o! Onsuz mutluluk yarım, onsuz insan boş, onsuz hayat anlamsız! Lale, bir eşsiz hükümdardır o gönül dünyasına... Bütün sohbetler onun üstüne kuruluyordu; "Ali Efendi, bahçesinde bir lale türetmiş; gören bayılıyormuş..." Halka da bulaşmıştı bu lale salgını! Lale "modası"
Trakya Cumhuriyeti
" Yüzyılın başında emperyalist güçler Batı Trakya'dan sonra gözlerini Doğu Trakya'dan dikmişlerdi. İstanbul, Marmara denizi, Boğazlar'ı içine alan bir bölge Trakya Cumhuriyeti adı altında özerkleşecekti. Mustafa Kemal Atatürk, o günlerde bu tuzağa düşülürse Sevr haritasının kesinleşeceğine dikkati çekiyordu: ' Doğu ve Batı Trakya'nın
Sayfa 169Kitabı okudu
Reklam
Mustafa Kemal, Enver'in yükseldiği bu dönemde, arkadaşı Fethi (Okyar) ile beraber İTC yönetimi tarafından savaş başlamadan önce 1913 yılı sonbaharında Bulgaristan'a sürülmüştü. İTC tarafından istenmeyen Fethi Bey Sofya'ya büyükelçi, istenmeyen Mustafa Kemal de onun yanına askeri ataşe olarak tayin edilmişti. Sofya'ya yapılan bu 'siyasi sürgün'de, Fethi-Mustafa Kemal ikilisinin Bab-ı Ali baskınına karşı çıkmaları, Çatalca'da Bulgar Cephesi arkasına yapılan bir askeri baskının başarısızlığı sonucu Enver ile şiddetli bir kavgaya girerek istifa etmeleri gibi faktörler rol oynamıştı. Fethi'nin 1913 Eylül'ünde kısa süre üstlendiği İT genel sekreterliği sırasında, İTC'li silahşörlerin maaşını kesmesi de İTC içinde büyük tepkiye yol açmış ve bu 'zorunlu sürgün'e katkıda bulunmuştu.
Malumpaşa'nın 15.09.1947 günlü ikinci sayısında "Mahkeme Koridorlarında" köşesinde "Gün Uğursuzun" başlıklı bir yazı yayımlanmıştı. Aynı yazı bu sayının üçüncü sayfasına yeniden konmuştur. Yedi-Sekiz Paşa · 13 Mayıs 1949 · Sayı: 3 Gazetenin bu sayısında toplatma haberi yoktur. Birinci sayfadan "Ne Mutlu Tokum
Malumpaşa'nın 15.09.1947 günlü ikinci sayısında "Mahkeme Koridorlarında" köşesinde "Gün Uğursuzun" başlıklı bir yazı yayımlanmıştı. Aynı yazı bu sayının üçüncü sayfasına yeniden konmuştur. Yedi-Sekiz Paşa · 13 Mayıs 1949 · Sayı: 3 Gazetenin bu sayısında toplatma haberi yoktur. Birinci sayfadan "Ne Mutlu Tokum
12 Eylül, bütün siyasi güçleri olduğu gibi MHP'yi de böldü. MHP'liler arasında Türkİslam Sentezi'nin İslami yönü ağır basmaya başladı. Mamak Askeri Cezaevi B Blokta yatan ÜGD Genel Başkan yardımcısı Burhan Kavuncu, MHP yönetimi ve Türkeş'e isyan bayrağını açan ilk kişi oldu. Kavuncu, milliyetçi kimliğinin yerine ümmetçiliği koyuyor ve açıkça şeriatı savunuyordu. Özellikle MHP'nin 70'li yıllarda eli silah tutan gençleri arasında İslamcılık görüşü hızla yayıldı. Cezaevindeki ülkücülerin neredeyse tamamı şeriatı savunmaya başladı. Lider Türkeş'in yerini "Hoca", Adıyamanlı Nakşibendi tarikatına mensup Menzil Şeyhi almıştı. Eski tetikçi ülkücüler artık ona biat ediyorlardı. ABD'nin de o yıllarda "yeşil kuşak" projesini hayata geçirmesi herhalde tesadüf değildi. Bu projeyle ABD; Türkiye, İran, Afganistan, Pakistan gibi Müslüman ülkeler kanalıyla; Orta Asya'daki Müslümanları ayaklandıracaktı.
Reklam
52 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.