Eylül

Eylül
@eylull13
"Gayet iyi biliyorum. İnsanoğlu uygarlık yolunda ki kanlı ilerleyisine baslamadan önce, ilkelliğin karanlığına giderek daha çok batmaya mahkûmdur."
Reklam
"Doğru sebeplerden dolayı insan öldürenlerin sayısı çok azdır June." Dedi. "Birçok insan yanlış sebeplerden öldürür. Umarım her iki grupta da olmazsın."
"Eğer birini öldürecek olursam,bunu kendi kurallarım çerçevesinde yaparım."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Fazla konusmaya varmıyor dilim Ama öyle kötu günler yaşıyoruz ki şimdi, İnsan ne yaptığını bilmeden hain oluveriyor. Neden korktuğumuzu bilmeden kuşkular içindeyiz."
"Sende görüyorsun ya, baba: Gökler kızmış insanoğlunun ettiklerine, Yıkacaklar neredeyse kanlı dünyasını. Saate bakarsan gündüz şimdi: Ama karanlığa boğulmus göğün lambası. Ya gecenin zaferi bu, Ya da gün utanıyor doğmaktan."
Reklam
"Çünkü Nora, bazen öğrenmenin tek yolu yaşamaktır."
"İnsanlar şehir gibiydi. Bazı kötü yönleri var diye bütün şehirlerden nefret etmezsiniz. Sevmediğiniz yanları, birkaç tane tehlikeli ara sokağı ve mahallesi olabilirdi ama bir şehri yaşanılır kılan şey iyi yönleriydi."
"Her yaşam milyonlarca seçim ihtiva eder. Kimi büyük, kimi küçük. Fakat bir kararın yerine başka bir karar geçtiğinde, bütün sonuçlar değişir. Dönüşü olmayan bir sapma gerçekleşir ve bu da başka sapmalara yol açar. Bu kitapların her biri şu an yaşıyor olabileceğin hayatlara açılan birer kapıdır."
"Benim büyülü hiçbir yanım yok," diye fısıldadı. "Kitap okumayı hep çok sevdim. Benim için konuşmaktan kolaydı bir çocuğun oyun oynaması gibiydi." "Sen bir çocuksun." Onaylamaz bir ifadeyle vhalla'yı baştan aşağı süzdü." Ama biz oyun oynamıyoruz."
"Hissedilerek çizilmiş her portre ressamın bir portresidir, modelin değil. Modelin orda bulunması yalnızca resmin yapılmasına yol açan rastlantı,bahanedir. Ressamın gözler önüne serdiği kişi o değildir;tersine renkli tuvalin üzerinde açıklanan, ressamın kendi kişiliğidir. Bu resmi sergilemekten kaçınmanın nedeni şu ki resimde kendi ruhumun gizini ele vermiş olmaktan korkuyorum."
Reklam
"Neden?" kelime bir feryattı,bir çocuğun çığlığı. "Bunu neden yaptın? Bunu nasıl yaparsın? Hiç mi vicdanın sızlamıyor?" "Acılarla dolu uzun bir hayat yaşadım. Gözyaşlarım tükeneli çok oldu. Hâlâ senin gibi hissetsem,senin gibi acı çeksem bu sonsuzluğa ulaşamazdım."
"Hepimiz ölürüz," dedi avını almak için koşmaya başlarken. "Ama herkes bir amaç uğruna ölmez."
"Duyduğuma göre oretsev epey usta bir izciymiş. Ateşkuşunu bulursa belki bir şansımız olabilir." "Ya bulamazsa?" Nikolai omuz silkti. "O zaman en güzel kıyafetlerimizi giyer,kahramanlar gibi ölürüz."
"Her şeyi layığıyla yapmak gerek," dedim nefesim titreyerek. "Benden alıntı yapmana bayılıyorum." Nikolai yüzüğe hafifçe vurdu."kendini şöyle teselli et: olur da onu takarken bana yumruk atarsan muhtemelen gözümü çıkarırsın.ayrıca çok isterim. Yüzüğü takmanı yani bana yumruk atmanı değil."
" Bize zayıf cins diyorlar. Her pazar kilisede içimize işleniyor bu, şansı varken sihrini defetmediği için her şeyin havva'nın suçu olduğunu söylüyorlar ama yine de neden kızların da söz hakkı olamadığını anlamıyorum. Gizli anlaşmalar,karanlıkta fısıldaşmalar var tabii ki ama niye her şeye oğlanlar karar vermeli? Görebildiğim kadarıyla hepimizin birer kalbi var. Hepimizin beyni var. Görebildiğim sadece birkaç fark var ve erkeklerin çoğu da o farklı parçayla düşünüyormuş gibi görünüyor."
"Hepimizin yaraları var, bazıları diğerlerinden daha görünür."
Reklam
"Suya yaklaşma,sevgilim. Uzak dur kıyıdan ve denizden. Suyun üzerinde yürüyemezsin, sevgilim; göl alır seni benden."
"Ufacık zerrecikler,cam parçacıkları ve tozdan ibarettik. Sahil boyunca uzanan, birbirinden farksız kum tanecikleri kadar çoktuk. Doğuyor,yaşıyor ve ölüyorduk. Bu döngü sürüp gidiyordu. Bir sürü hayat yaşanıyordu. Ve öldüğümüzde yitip gidiyorduk. Birkaç nesil geçip gidiyordu. Ve hiç kimse doğduğumuzu bile anımsamıyordu. Hiç kimse göz rengimizi ya da içimizi kasıp kavuran tutkularımızı hatırlamıyordu. Er ya da geç hepimiz çimler arasında bir taş,yosun kaplı mezar taşı oluyorduk... Hatta bazen o bile olamıyorduk."
"Söyle bana, nedir planın, ne yapacaksın, o biricik, vahşi ve kıymetli hayatında?"
"Ah,kendim hakkımda bildiğim şeyler anlatmaya değmez," dedi Anne heyacanla. " Tabii eğer kendimle ilgili ne hayal ettiğimi anlatmama izin verirseniz sözlerimi daha ilginç bulursunuz."
"Kitaplar,aptal olduğumuzu bize hatırlatmak için var."
"Nasıl hissediyordum biliyor musun Lou? Sanki koşuyor ama hep biraz geride kalıyormuş gibi."
Reklam
"Bütün dünya senden nefret etse ve hepsi yalancı olduğuna inansa bile eğer senin vicdanın rahatsa başını dik tutmalısın."
"Eleanor haklıydı. O asla güzel görünmüyordu. Bir sanat eseriydi ve sanat eserleri güzel görünmekten çok size bir şeyler hissettirirdi."
"Kitaplarla konuştuğunu biliyordum ama seni dinlediklerini fark etmemiştim."
"Görünmeyen ve ebedi olan hayali şeyler,görünüp sonradan kaybolan gerçek şeylerden çok daha güzeldi."
Resim