Dışında ne kadar mutluysan,
içinde gizleyemediğin bir hüzün vardır hep.
Eksiktir işte.
Bazen kelimeler bile yetmez aklın düğümünü çözmeye . . .
Nerede hata yaptım dersin, sevmelerin yorgun düşünce.
Yüreğini ortaya koyup gitmek istersin ama gidemezsin . . .
Bir pencere, bir fesleğen kokusunu bırakır mı hiç?
Çocuklar gülüşmeden olur mu?
Çay demini almadan içilir mi?
Ah , güzel kokulum,
Her günüme bir bakışın olmadan güneş odamdan içeri girer mi?
Geçemiyorum işte . . .
Geçmek de istemiyorum!
Bir garip seyyahım, satır satır aşka yazılıyorum.
Bir seni yazıyorum kağıda, ardından bir kelime takip ediyor seni,
seviyorum diyorum . . .
Ne yazsam da can gelse ellerine, çıkıp şu satırdan sarılsan bana,
her kelimesi helal bir sevdaya doğru,
aklımda ne varsa salayım gitsin . . .
Sadece gülüşünü bölüş,
sesini sesime ekle yeter. . .
Sadece sev,
gerçekten sev yeter ...