Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İtfaiyenin görevi, kitap gizlediği ihbar edilen evleri yakmaktır. Montag işine bağlı biridir; ancak bir görevde bütün hayatı değişir. İhbar üzerine bir adının evini basarlar. Montag kütüphaneyi devirip yakmaya hazırlanırken bir kitap, kanat çırparak ellerine iner. Titreyen belli belirsiz ışıkta ak bir sayfa tüy gibi açılır. Montag o telaş içinde tek bir satır okuyabilir: “Öğle sonu güneşinde zaman uykuya dalmıştı”. Bu satır, kızgın çelikle dağlanmış gibi yanar beyninde… Kitabı korkuyla göğsüne saklar. Ev sahibi kadın, kitaplarıyla birlikte yanmayı tercih eder ve gazyağına kibriti kendi çalar. Evine dönen Montag olayı karısına şöyle anlatır: “Bu kadının evle birlikte yanmayı göze alması için bu kitaplarda bir şey olmalı; bizim hayal edemediğimiz bir şey…” Montag, bütün gece aklında o yangını söndürmeye çalışır. * * * Sonra montagın yangından kaçırdığı kitabı okuduğunu gören eşi ihbar eder “kitap okuyan” Montag’ı… O da kaçar ve bir direniş örgütüne katılır. Örgüt, ormandaki ırmağın kıyısında eski bir demiryolu istasyonunda gizlenmektedir. Yazarlar, bilginler, kitapların yok edilmesine karşı direnişe geçmişlerdir. Buldukları yöntem muhteşemdir. Her bir örgüt üyesi, insanlık tarihinin önemli bir eserini ezberler. Örgüt, hangi kitabın kimin hafızasında olduğunu bilir ve baskı dönemi bitinceye kadar unutulmaması için bu “kitap – adamları korur. Her adam bir kitaptır artık; her kitap bir adamdadır. Baskının en yoğunlaştığı dönemde bile insanoğlunun direniş gücü, yazının mirasını korumaya yeter.
Evet. Eh, tarih farklı kaynaklarda farklı şekiller alır. Bizse inanmak istediğimizi seçeriz sadece. Ya da başkalarının Bizim için seçtiğini ezberler dururuz.
Sayfa 389Kitabı okudu
Reklam
Bilirsin, zihnimizde karanlık bir ezber odası vardır ve şartlar oluştuğunda orada uyuyan ezberler dilimizden yahut hareketlerimizden dökülür de biz hiç hissetmeyiz onların böyle dökülüverdiğini...
Sokaklarınız ve kentleriniz beni ilgilendirmiyor. Tarih adına uydurduğunuz ezberler benim lisanıma ait değil. Güzel olmak, yakışıklı olmak adına sarfettiğiniz çabalar acınası hallerinizin ispatı. Bana sadece yalanlarınızı gösterin, size cehenneminizi bağışlayayım.
Dünyadaki eğitim sistemleri insan yeteneklerini ve farklılıklarını bulup geliştirmeye yönelikken, Türkiye'deki eğitim sistemi farklılıkları yok etmeye yöneliktir. Aynı sıralarda oturur yeteneklimiz, dehamız, aptalımız, aynı eğitimi alırız, ezberler de ezberleriz. Sonra bir çıkarız tornadan; hayat aynı şekilde bakan, farklılıkları ve yetenekleri yok edilmiş, ana haber bülteninde aynı haberi yedi defa tekrar ederek söyleyen haber spikerleri gibi birbirini tekrarlayan, gazetelerin verdiği üçüncü sayfa cinayet haberleri kadar birbirine benzeyen insanlar oluruz.
Sayfa 43
Dünyadaki eğitim sistemleri insanların yetenekleri ve farklılıklarını bulup geliştirmeye yönelikken ; Türkiye ' de eğitim sistemi farklılıkları yok etmeye yöneliktir .Aynı sıralarda oturur yeteneklimiz yeteneksizimiz dehamız aptalımız ... aynı eğitimi alır ezberler de ezberleriz... Sonra bir çıkarız tornadan ; hayata aynı şekilden bakan farklılıkları ve yetenekleri yok edilmiş , ana haber bülteninde aynı haberi yedi defa tekrar ederek söyleyen haber spikerleri gibi birbirini tekrarlayan , gazetelerin verdiği üçüncü sayfa cinayet haberleri kada birbirine benzeyen insanlar oluruz ...
Reklam
“İnsansı”lar şartlanma yollu ezberler gelen verileri ve doğruluklarını sorgulamazlar evrensel sistem içinde... Ölüm ötesi kavramları genellikle gelişmemiştir... Vahşi tabiatlıdırlar, en gelişmiş toplum içinde ve o görüntüde olsalar dahi... Bazen müslüman bazen ateist olurlar, ama iç dünyalarında insanlara hükmetme, eziyet etme, işkence etme duygusu hiç kaybolmaz. “Müslüman” görünürler ama “iman”la alâkaları yoktur; hayallerindeki kendi var ettikleri tanrılarına tapınırlar. Tanrıları uğruna da insanlara yapmadıklarını bırakmazlar!
Sayfa 122 - Kitsan
Ezberler, kalıplar ve büyük sözler, yaşamın dinamiğinde anlamsızdırlar. Çünkü her anın, her durumun ve o durumu meydana getiren bütün unsurların, farklı dinamiği vardır. (Aret Vartanyan)
Yere düştüğünde ayağa kalkmadan üstünü başını silkeler, yaranın berenin yerini bulur, akan kanını izler insan. Bir süre pansuman yapar, etrafı temizler. Yerlerini ezberler yaraların. Bir daha düştüğünde aynı yerlerinden acıtılmamak için temkinli olur, yara tazeyken acı katlanarak büyüyecek diye korur kendini şüphesiz. Düşecekse de öyle bilmediği yerden olsun ki yaraları, denenmiş acıdan daha da acı yaşamasın diye dikkat eder insan.
Ezberlerinizden uzaklaşın, ezberler geçmişe aittir, geleceği ise ihtimaller belirler, en iyi ihtimalleri düşünün biraz. Mert Çuhadaroğlu
Reklam
Hasan Ali Toptaş
Bilirsin zihnimizde karanlık bir ezber odası vardır ve şartlar oluştuğunda orada uyuyan ezberler dilimizden yahut hareketlerimizden dökülür de biz hiç hissetmeyiz onların böyle dökülüverdiğini… |Hasan Ali Toptaş
"Dünyadaki eğitim sistemleri insan yeteneklerini ve farklılıklarını bulup geliştirmeye yönelikken; Türkiye'deki eğitim sistemi farklılıkları yok etmeye yöneliktir. Aynı sırada oturan yeteneklimiz, yeteneksizimiz, dehamız, aptalımız... Aynı eğitimi alırız, ezberler de ezberleriz... Sonra bir çıkarız tornadan; hayata aynı şekilde bakan, farklılıkları ve yetenekleri yok edilmiş, ana haber bülteninde aynı haberi yedi defa tekrar ederek söylenen haber spikerleri gibi birbirini tekrarlayan, gazetelerin verdiği üçüncü sayfa cinayet haberlerı kadar birbirine benzeyen insanlar oluruz."
Sayfa 39 - Elma YayıneviKitabı okudu
Hayvanlar Mahkemesi
Sabaha bir saat kalmış. Neredeyse gün ışıyacak. Elimde kalem, önümde kağıt, gözlerim kapanıyor, başım göğsüme düşüyor. Bir duman içinde kalıyorum. Sonra kendimi bir ormanda buluyorum. Bir kaç geyik: – İnsaaan, insaaaan…. Koşun kardeşler, burada bir insan var!.. diye bağırıyor. Ormanın içinden, her ağacın arkasından bir hayvan
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.